Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, kamuoyunda “torba tasarı” olarak bilinen, Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı geçen hafta kabul edilerek yasalaştı. Yeni yasa ile 16 yaş ve üzerinde hurdaya ayrılan araç için 10 bin TL’ye kadar ÖTV teşviki getirildi. Yeni düzenlemeden sonra yaklaşık 6 milyon eski araç sahibi araçlarını trafikten çekmeleri halinde, araç başına 10 bin TL’lik ÖTV indirimi alacak. Bunun yerinde ve doğru bir uygulama olduğunu belirten Suzuki Türkiye Genel Müdürü Ümit Karaarslan, “Bunun iki sebebi var. Eski araçlar fazla yakıt tüketiminden dolayı çevreyi de daha çok kirletiyor. Uygulamayla hem bunun önüne geçiliyor hem de eski araçlar trafikten alınıyor. Hurdaya teslim edildikten sonra bu teşvik verilmesi güzel oldu, geçmişte buna benzer çalışmalarda bazı problemler yaşandı. Birtakım markalara ve genelde pazara yansıyacaktır.” şeklinde konuştu.
[caption id="attachment_13907" align="alignnone" width="329"] Suzuki Türkiye Genel Müdürü Ümit Karaarslan.[/caption]SUZUKI'DE HEDEF YÜZDE 20-25 BÜYÜME
Sektörün yanı sıra Suzuki için de değerlendirmelerde bulunan Karaarslan, bu yıl için yüzde 20-25 oranında büyüme beklediklerini anlattı. Karaarslan, yeni yapılanmayla birlikte 2016 yılında otomobil, 2015’in sonunda da motosiklet ve deniz motorları satışına başladıklarını belirterek, “İlk hedefimiz olan 10 binli adetlere 1.5-2 yıl içinde ulaşmayı amaçlıyoruz. Sonra da yeni modellerle artış sağlayacağız” dedi. Bu artış için Suzuki olarak sürekli kendilerini yenilediklerini ve müşteri odaklı çözümler geliştirdiklerini anlatan Karaarslan, müşteriyle iletişim kurarken son teknolojiden yararlandıklarını ve bunu önemsediklerini dile getirdi. Karaarslan, şöyle konuştu: “Kurum içi birtakım projelerimiz var, teknolojik gelişmeler bize de yansıyacaktır; hibrit sistemlere, elektrikli otomobillere, kendimizi ayarlamaya çalışıyoruz. Bizim için daha önemlisi müşteri iletişiminde son teknolojiden yararlanmak. Potansiyel müşteri yaratmak konusunda da dijital ve sosyal medyayı kullanıyoruz.”
OTONOM ARAÇLAR 5 YIL SONRA TÜRKİYE'DE
Sektöre yönelik teknolojik yenilikler hakkında da açıklamalarda bulunan Karaarslan, bunlardan ilkinin elektrikli araç teknolojisi ile ilgili olduğunu vurguladı. Sanılanın aksine elektrikli ve otonom araçlara geçişin 2-3 yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşmeyeceği öngörüsünde bulunan Karaarslan, “Çünkü çok bağlantılı yan sanayiler var. Onları bir anda kapatıp hemen elektrikli, otonom araçlara geçişin kolay olmayacağını düşünüyorum. Bu araçlarda Kanada ve ABD gibi ülkelerde problemler oldu. Burada da teknik problemler olacaktır. Otonom aracın güvenlik sistemini halletmek yıllar alacaktır. Ama 5 yıl sonra her şey Türkiye’de de olacaktır” dedi.
2025-2030 ARASINDA ELEKTRİKLİYE KAYMA OLACAK
Yine çevresel faktörler ve sürdürülebilirlik kapsamında şirketlerin öncelik verdiği dizel otomobil kullanım sınırlanması ilgili ise Karaarslan, bazı ülkelerde dizel otomobillerin kullanımının yasaklanmasını doğru bulduğunu belirterek, “Özellikle Türkiye için dizel otomobilin üretim ve ithalat maliyeti benzinli otomobillere göre daha yüksek. Öyle olunca fiyatta da çok fark yok, piyasada düşük tutmaya çalışıyor. Bana göre yakın zamanda ama o da hızlı değil dizel otomobil yüzdesinde azalma olacaktır. Atmosferik basınçlı benzinli ve hibrit otomobillere yönelme olacaktır. 2025-2030 arası da elektrikli araçlara doğru kayma olacaktır. Dizel otomobillerde azalışı 3-4 sene içerisinde görebiliriz” şeklinde konuştu. Dizelin karbondioksit oranı çok yüksek olduğu için çevreyi kirlettiğini söyleyen Karaarslan, otomobil standartlarında yapılan ayarlamaların çevreyi daha az kirleten otomobillerin üretimini gerekli kıldığını anlattı. Karaaslan, “Dizel araçların çıktısı ve bakım maliyeti daha yüksek. Bu da araçlarda kullanım maliyetini artırıyor. Zaman içinde dizel araçlar kalkacaktır.” dedi.