Yönetim ve Denetleme Kurulu üyelikleri için adaylar belirlendikten sonra yapılan seçimlerde oy birliği sağlandı ve yeni görevlendirmeler aşağıdaki gibi oluştu.
YÖNETİM KURULU
ASİL ÜYELER
ADNAN AĞAÇLI..........................YK BAŞKANI HAKAN ALBAYRAK....................YK BAŞKAN YARD. MÜJDET KAHRAMAN................YK.BAŞKAN YARD. ÖMER GÜRSOY.........................GENEL SEKRETER CEREN EKER GÜVEN.................SAYMAN
DENETLEME KURULU
ASİL ÜYELER
CAN EKER................................DK BAŞKANI TOLGA KAHRAMAN................DK BAŞKANI YARD. HANDE GAYE ÇARIKCI...........DK ÜYESİ
ARLOD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı, genel kurulda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Hatırlanacağı gibi, 2019 yılının ilk yarısında otomotiv sektöründe başlayan daralma, bazı aylarda yüzde 80’lere varan kayıplara neden olmuştu. Ardından haziran ayında hurda teşviki, ÖTV ve KDV destekleri ile nefes alan sektörde, 1 Ekim’de devreye giren kamu bankaların faiz indirimi kampanyası ile satışlar bir anda yükselişe geçmişti. Yılın ilk yarısında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özellikle 2019 yılı Temmuz ayından itibaren, Merkez Bankası’nın faiz düşürme aksiyonu ile birlikte, Kamu bankalarının öncülüğünde başlatılan sıfır araç alımı için aylık Taşıt kredisi faiz oranlarının %0,49 ile %0,69 aralığına düşürülmesi, tüketici tarafında uzun süreden beri ötelenen araç satın alma isteğini ortaya çıkardı ve bu sayede güçlü bir satın alma talebi geldi. 2020 yılı Ocak ayı, otomotiv sektörü verileri ve tüketici tarafından gelen güçlü satın alma talepleri, 2020 yılı için umutlarımızı artırdı. Şöyle ki; 2020 yılı Ocak ayı Otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 90 artarak 27.273 adet, Otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 101 artarak 22.016 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 55 artarak, 5.257 adet oldu. İç pazarda bu ölçekteki bir artış, Otomotiv Sektörüne bir nebze olsun nefes aldırdı. Bu pozitif gelişmenin devam edeceğini umut ediyoruz. ARLOD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ağaçlı 2019 yılı Otomotiv Sektörü (Üretim, Pazar, İthalat, İhracat) Rakamları OSD verilerine göre; 2019 yılında toplam üretim bir önceki yıla göre, yüzde 6 azalarak 1 milyon 461 bin 244 adet, otomobil üretimi ise yüzde 4 oranında azalarak 982 bin 642 adet düzeyinde gerçekleşti. 2019 yılında Ticari araç grubunda üretim, bir önceki yıla göre yüzde 9 seviyesinde daralırken, hafif ticari araç grubunda yüzde 8, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 18 oranında azaldı. 2019 yılında toplam pazar yüzde 23 azalarak 491 bin 909 adet, otomobil pazarı ise yüzde 20 oranında azalarak 387 bin 256 adet düzeyinde gerçekleşti. 2019 yılında, Ticari araç pazarı bir önceki dönemine göre yüzde 33, hafif ticari araç pazarı yüzde 32 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 38 azaldı. Son 10 yıllık ortalamalara göre 2019 yılında toplam pazar yüzde 42, (491,9 bin adet), otomobil pazarı yüzde 35, (387,3 bin adet), hafif ticari araç pazarı yüzde 57, (91,8 bin adet) ve ağır ticari araç pazarı yüzde 65, (12,8 bin adet) oranlarında düşüş gösterdi. 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde, otomobil pazarında ithalatın payı yüzde 59, hafif ticari araç pazarında ithalatın payı 47 olarak gerçekleşti. 2019 yılında geçen yıla göre toplam otomobil satışları yüzde 20, ithal otomobil satışları yüzde 29, yerli otomobil satışları yüzde 4 oranlarında azaldı. 2019 yılı Ocak-Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre toplam hafif ticari araç satışları yüzde 32, ithal hafif ticari araç yüzde 36 ve yerli hafif ticari araç satışları yüzde 27 oranlarında azaldı. 2019 yılında otomotiv ihracatı bir önceki yıla göre, adet bazında toplam yüzde 5,0 oranında azalarak 1 milyon 253 bin adet oldu. Otomobil ihracatı yüzde 5,3 oranında azalarak 829 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Ticari araçlar toplam ihracatı ise yüzde 4,5 oranında azalarak 424 bin adet oldu. Böylece, Türkiye otomotiv sanayii, toplam üretimin yüzde 86'ini ihraç edilmiş oldu. Türkiye, Ocak-Aralık 2019 otomotiv ihracatının yüzde 76,6’sını AB ülkelerine gerçekleştirdiğini göz önüne alırsak; Avrupa otomotiv pazarına da bakmamız gerekiyor. Avrupa otomotiv pazarı AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2019 yılında %1,4 arttı ve 18 milyon 442 bin adet seviyesinde gerçekleşti. Avrupa Otomobil pazarı %1,2 arttı ve toplam 15 milyon 806 bin adet seviyesinde pazara ulaşıldı. Avrupa Hafif ticari araç pazarı %2,8 arttı ve 2 milyon 189 bin adede yükseldi. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre, 2019 yılında, Avrupa otomotiv satışları sıralamasında ilk beşe giren ülkeler sırasıyla, Almanya4 milyon 17 bin adet, Fransa2 milyon 756 bin adet, İngiltere2 milyon 742 bin adet, İtalya2 milyon 132 bin adet, İspanya1 milyon 501 bin adet olarak açıklandı. 2019 yılında Türkiye; Avrupa otomotiv satışları sıralamasında %23 azalış ile 9. sırada, Avrupa otomobil satışları sıralamasında %20 azalış ile 9. sırada, Avrupa hafif ticari araç satışları sıralamasında %32 azalış ile 6. sırada yer aldı. Avrupa otomotiv satışlarında ilk sırada yer alan Almanya’nın 2019 yılı otomobil üretimi bir önceki yıla göre yüzde 9 azalarak 4 milyon 661 bin 800'e düştü, bu rakam son 23 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Almanya'nın geçen yılki otomobil ihracatının üretimden daha fazla gerilemesi dikkati çekti. İhracat söz konusu dönemde yüzde 13 düşerek 3,5 milyon olarak gerçekleşti. 2020 yılı genel değerlendirme, tahmin, beklenti ve endişeler. Otomotiv sektöründe, 2019 yılının son çeyreğinde faiz indirimi ile başlayan sıfır araç alma talebi, yerli ve yabancı marka araçlara ait stokların bitmesine, araç üreticisi firmaların 2020 yılına stoksuz girmelerine neden oldu. Özellikle ithal araç tedarikinin uzun sürmesi, yılın ilk çeyreğinde ithal araç temininde sıkıntısının devam edeceği anlamına gelmektedir. İthal araç teminindeki gecikmelerden kaynaklı kapasite boşluğunun, yerli araç ile kapatılacağına dair genel bir kanı var. Bazı markalar yeni araçların en erken şubat sonu gelmesini beklerken, bazı markalar ise en erken 1 Nisan’da araç alabilecekleri tahmininde bulunuyorlar. Otomotiv sektörü temsilcileri, 2020 yılından umutlu oldukları, düşük faiz ortamı ve artan iç talep ile yeni yıla daha iyimser baktıkları görülüyor. Sektör temsilcilerin beklentileri, ilk etapta 2015-2017 yıllarındaki 1 milyonluk pazar seviyesine ulaşmak ve ardından orta vadede bu rakamı 1,5 milyona, uzun vadede de 2 milyona çıkarmaktır. Otomotiv sektöründe yer alan çeşitli markaların Türkiye'ye yapacakları ciddi yatırımlarla yerli üretimin artırılması, bu hedeflerin gerçekleşmesine temel teşkil edecektir. Ayrıca, Türkiye'nin geldiği ekonomik seviyeye bakıldığında, araç sahipliği bakımından Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin bile ulaştığı seviyenin, yani kişi başına düşen araç sayısının altında olduğu görülüyor. Türkiye otomotiv sektörü potansiyeli bu ülkelerin çok daha üzerinde bir marja sahip olduğunu yapılan istatistiklerden izlenmektedir. Ancak, ekonomik gidişatın en temel göstergelerinden biri olan döviz kurundaki aşırı dalgalanmalar ve olası belirsizliği tetikleyecek karar veya olumsuz gelişmeler, talebin durmasına neden olmaktadır. Herhangi bir tüketici, alım gücü olsa bile bu dalgalı kur dönemlerinde satın alma yerine beklemeyi tercih etmektedir. Bu olası senaryoda, tüketicilerin ani refleksleri sektörümüzü endişeye sevk etmektedir. Türkiye ekonomisinin en güçlü özelliklerinden biri de, her kırılma döneminin devamında hızlıca dengeleme sürecine girebilmesidir. Eğer sağlanan ekonomik stabilizasyon korunur ve tüketici faizlerinin biraz daha düşmesi de mümkün olur ise iç pazarda beklentilere paralel olarak otomotiv pazarının normal kapasitesine ulaşması yönünde bir engel görülmüyor. Bu anlamda, 2020 yılında, otomotiv sektöründe bir miktar toparlanma ve Türkiye otomotiv satışlarının 600 binler civarında olması bekleniyor. Bizler de bu rakamsal öngörülere katılıyoruz. Sonuç olarak, araç lojistiği sektörü, otomotiv pazarının daralmasına paralel olarak, 2019 yılında hedeflediği araç taşıma rakamlarının çok altında kaldı ve kazanç da elde edemedi. Böylesi sıkıntılı dönemlerde atıl kapasitenin getirdiği aşırı mali yük, kar marjının düşüklüğü, sabit işletme maliyetleri ve girdi maliyetlerinin artması gibi faktörler göz önüne alındığında, ne yazık ki sektörümüz, 2019 yılını kayıp bir yıl olarak geride bırakmıştır. Önümüzdeki dönemde doğru pozisyon alabilmek için hükümet ve özellikle lojistik zinciri içerisinde yer alan sektör dinamikleri ve paydaşlarımızdan beklentimiz, mevcut duruma kayıtsız kalmayıp, araç lojistiği sektörüne gerekli desteği sağlamalarıdır."