UND ve Lojistik Derneklerinden İSO’ya Kritik Ziyaret UND ve Lojistik Derneklerinden İSO’ya Kritik Ziyaret
[vc_row][vc_column width="1/1"][vc_column_text] DHL'nin yayınladığı yeni rapor, perakende ve tüketici ürünleri sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin, tüketicilerin meydana getirdiği “kelebek etkisi”ni atlatmaları ve ayakta kalabilmeleri için, tedarik zinciri ve lojistik yaklaşımlarını yeniden değerlendirmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. Rapor, her geçen gün dijital alanda elini güçlendiren günümüz müşterilerini, tedarik zincirindeki temel düzensizliğin kaynağı olarak tanımlıyor. Rapor, sektörde meydana gelebilecek karmaşaları önlemek amacıyla, tüketiciye uyarlanabilen ve uygun maliyetli bir esneklik sağlayabilen lojistik süreçlerin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. [/vc_column_text][vc_blockquote type="type3"] “Tüketici Düzen Değiştirici Olursa” başlıklı rapor çeşitli vaka örneklerinden faydalanarak sektörü şekillendiren 3 büyük küresel trendi ele alıyor: Düzen Değiştiriciler, Tüketicinin Dijital Gücü ve Orta Sınıfın Yükselişi. [/vc_blockquote][vc_column_text] Söz konusu “kelebek etkisi”, sınırlı bir alanda tedarik zincirinde küçük bir değişiklik meydana getiren, fakat işletmeler için müşteri kaybı veya marka itibarsızlaşması gibi daha büyük sorunlara yol açabilecek, dolayısıyla nihai kâr-zarar tablosunda milyarlarca doların buharlaşmasına neden olabilecek bir olgu. lharrington Group LLC Başkanı Lisa Harrington'ın DHL ile birlikte hazırladığı “Consumer as Disrupter” (Tüketici Düzen Değiştirici Olursa) başlıklı rapor, tedarik zincirlerinin evrim sürecinden geçmesi gerektiğinin daha iyi anlaşılmasını ve bu tür istenmeyen sonuçlara karşı önlem alınmasını sağlamak için, son zamanlarda sektörü şekillendiren küresel trendleri ele alıyor. [/vc_column_text][vc_single_image image="2206" img_link_target="_self"][vc_column_text] DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı; “Müşterilerin artan harcama gücünün, internet ve mobil cihazlarla olan bağlantısının, satın alma davranışlarını hızla ve öngörülemeyen bir şekilde değiştirdiğine şahit oluyoruz. Tedarik zincirindeki dalgalanma ve karışıklıklar, perakende ve tüketici ürünleri sektöründe birer istisna olarak algılanmıyor, artık karmaşa bir norm halini alıyor” diyerek; “Sokağın köşesindeki o ufak dükkan, nasıl zamanla yerini büyük mağazalara ve perakende outlet'lerine bıraktıysa, küresel telekomünikasyon patlaması da müşterilerin faydalanabileceği kanalların sayısını çarpıcı bir biçimde artırdı. Bu da, müşterilerin satın alma kalıplarında ciddi değişikliklere yol açarak bizi, beklenmedik satın alma davranışlarıyla karşı karşıya getirdi. Bugün, parçalara ayrılmış satış kanalları, her geçen gün çoğalan hizmet beklentileri ve gittikçe kısalan ürün kullanım ömrünün yanı sıra, işletmelerin yeni ürünler ile ilgili yaşadıkları sıkıntılar, artan maliyet ve kâr baskısı ile yüzleşmek durumundayız.” şeklinde konuşuyor. [/vc_column_text][vc_column_text] DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı; “Bu sektörde esneklik, firmaların kendi kaynaklarını azaltarak daha çok dış kaynağa yönelmesiyle sağlanır. Fakat bunun temelinde de, gerektiğinde her türlü negatif olasılığı ortadan kaldıracak tam nitelikli bir ölçeğe ve kullanıma hazır bir kapasiteye sahip olmak yatar” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Perakende ürünleri ve tüketici ürünleri imalatçıları, tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirirken artık yalnızca şu unsurlara dikkat etmeliler: Çok sayıda seçenek içeren hizmet portföyü, risk toleransı ve uygun maliyetli esneklik. Bu faktörler, tedarik zincirlerini, sarsıntılara karşı koruyacak kadar güçlü, ani veya beklenmedik değişikliklere karşı genel işleyişi dönüştürecek kadar çevik hale getirecektir. Aynı zamanda ürün özelleştirmelerini gerçekleştirecek kadar esnek ve kâr marjlarını koruyacak kadar verimli kılacaktır.” [/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column width="1/1"][/vc_column][/vc_row]
Editör: TE Bilisim