7. Ekonomi ve Lojistik Zirvesi'nde "Ekonomi ve Lojistikte Yeni Vizyon Arayışları" konulu oturumda konuşan FIATA Kıdemli Başkan Yardımcısı/Genel Transport CEO’su Turgut Erkeksin, pandemi sürecinden bu yana yaşananları özetledi. Pandeminin de etkisiyle enflasyonun dünya düzeyinde arttığını, Türkiye’de ise daha yüksek oranlı enflasyon yaşandığını söyleyen Erkeskin, “Bu hepimiz için büyük problem. Döviz kuru da yüksek seyrediyor. Tüm bu aksaklıkların hepsi, ülkemizi artı ve eksileriyle etkiliyor." dedi.
Konteyner krizini de değinen Erkeskin, pandemi sürecinde navlunların arttığını ve artış trendinin devam ettiğini belirterek, "Bu süreçte konteyner gemi hatları birleşme yöneldi. Bu işbirlikleri olumsuz tablo da yarattı. Navlunlar yükseldi. Bu süreç, 'Bugün ulaşılan cirolar doğru cirolar mı, karlar doğru karlar mı?' sorularını gündeme getirdi. Haksız rekabet ortamı doğdu." dedi.
Konteyner hatlarının dikey entegrasyona gittiklerini, gemi hatlarını işletenlerin limanlara, uluslararası taşımalara ve iç taşımalara da yöneldiğini söyleyen Erkeskin, "Bu ezici güçle taşıma organizatörlerine konteyner vermeme yoluna da gittiler." diye konuştu.
ABD Başkanı'nın da bu konuyu gündeme aldığını ve inceleme başlattığını söyleyen Turgut Erkeskin, "FIATA’da da bu konuyla ilgili bir çalışma başlattık. Tüm tedarik zincirindeki aktörlerin birbirleri ile ezici bir şekilde rekabet etmediği bir ortamda çalışmasını sağlamalıyız.” diyerek, şöyle devam etti:
“Konteyner hattı işletenler sahip oldukları ezici güçle bir takım zorlamalara müracaat etmeye başladılar. Öncelikle uzun dönemli ve belirli bir hacme yönelik hacimsel kontratlar iptal edildi. Daha sonra konteyner tedarik etmek için vermiş oldukları diğer servislerin de kendilerinden alınmasını zorunlu hale getirdiler. Son olarak da bazı armatörlerin dünya ölçeğinde taşıma işleri organizatörlerine konteyner vermemeye başladığını gördük. Bütün bu uygulamaların sonucunda serbest rekabet ortamının engellendiğini, ortadan kaldırıldığını tüm dünya konuşuyor. Tüm dünya konuşurken ilk kez büyük bir ekonomi olduğu için söyleyeceğim, ABD Başkanı Biden konuyu gündemine aldı ve inceleme başlattı. Biz de FIATA’da bir çalışma başlattık. Çin, ABD ve AB’nin yetkili otoriteleri de ‘Acaba gerçekten rekabet düzenini bozucu, piyasayı yönlendirici bir çalışma var mı diye inceleme başlattı. Çok çarpıcı sonuçlar çıktı. Bir taraftan baktığınızda; bu hatların hiç biri yüzde 30’un üzerinde pay sahibi olmadığı için rekabeti bozucu bir problem olmadığı şu anda konuşuluyor. Henüz kesin karar verilmiş değil. Fakat, hizmete ulaşımda, hizmetin piyasadaki aktörlere eşit olarak sunulmasında ciddi problemler olduğunu tespit ettik.”
“Ne yazık ki konteyner hatlarını işletenlerin taşıma işleri organizatörleriyle çalışmak istemediklerini söylediklerini görüyoruz.” Diyen Erkeskin, söz konusu sorunun Türkiye’ye yansımasını ise şöyle özetledi:
“Türkiye’de 4925 sayılı Taşımacılık Kanunu’nun 5’inci maddesine göre taşımacılar, taşıma hizmetlerini kabul edilebilir neden olmaksızın veya zorunlu haller dışında yapmaktan kaçınamazlar ve taşıma hizmetinden herkesin her zaman yararlanmasını sağlamak zorundadırlar.” maddesi var. Dolayısıyla ben burdan, bu uygulamayı yapan bütün konteyner hatlarına seslenmek istiyorum: Hiçbir ayırım gözetmeksizin, herkese taşımacılık hizmetini sunmakla mükellefsiniz. Denizcilikte, biraz krizimiz var. Hep birlikte aşacağımızı ve geçeceğini umut ediyorum."
"Süreçteki tüm oyuncuların faaliyetleri dijitalleştirmesi gerekiyor"
Konuşmasında lojistik sektöründe dijitalleşme konusunda da değinen Turgut Erkeskin, bütün lojistik faaliyetlerin dijitalleşmesi gerektiğini söyledi. Evrak anlamında dijitalleşmesiyi en iyi uygulayan sektörün havacılık olduğunu söyleyen Turgut Erkeskin, denizcilikte ise diğer sektörlere göre dijitalleşmenin düşük olduğunu ifade etti. Herkesin birbiriyle haberleştiği bir sistemin olması gerektiğini kaydeden Erkeskin, bu konuda bir standartın olması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmasında FIATA’nın dijitalleşme konusunda yaptığı çalışmalardan bahseden Turgut Erkeskin, bu çalışmalar kapsamında taşımacıların kullanabileceği konşimento üretildiğini, konuyla ilgili 7 partnerle anlaşma yapıldığını söyledi. Erkeskin, aynı zamanda uluslararası bir ödeme sisteminin de devreye alındığını belirtti.
"Sürdürülebilirliğin sağlanması lazım"
Bir taraftan iş yapılışı şekillerinin değişmesiyle diğer taraftan dijitalleşme ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Turgut Erkeskin, tüm bunlara rağmen her şeyden önce sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiğini söyledi. Erkeskin, “Tüm tedarik zincirindeki aktörlerin birbirleri ile ezici bir şekilde rekabet etmediği bir ortamda çalışmasını sağlamalıyız." diye konuştu.
"Forwarderler bir numaralı aktör olmaya devam edecek"
Forwarderların geleceğine ilişkin görüşünü de açıklayan Turgut Erkeskin, “Taşımı işleri organizatörleri tüm dünyada değer ve tedarik zincirinin omurgası olmaya devam edecek. Üretimi, hizmet ihracatını artırmada her zaman piyasada var olacak. Forwarderler bir numaralı aktör olmaya devam edecek." dedi.