OTOMOBİL

Bosch araç hareket yönetimi, sürüş deneyiminde devrim yaratıyor

Bosch Araç Hareket Yönetimi iş kolu, yenilikçi frenleme çözümleriyle otomobil üreticilerine daha güvenli, dinamik ve konforlu sürüş imkanları sunuyor. ‘eBrake to zero’ yazılımı ile yumuşak ve sarsıntısız frenleme sağlanıyor.

Abone Ol

Bosch Araç Hareketi iş kolunun hedeflerinin başında, mobilitenin dönüşümüne yardımcı olmak, entegre şasi çözümleriyle araç hareket pazarını şekillendirmek ve bu şekilde sürüşü daha güvenli, daha dinamik ve daha rahat hale getirmek geliyor. Bosch, 2024 yılının başında kurduğu bu yeni iş koluyla frenleme, direksiyon, araç hareket yazılımı, yolcu koruma sistemleri ve araç dinamiği sensörleri alanlarındaki uzmanlığını tek bir çatı altında topladı. İş kolu, frenleme ve direksiyon aktüatörlerinin yanı sıra yazılım tanımlı araçların ve elektronik kontrollü teknolojilerin gereksinimlerini karşılayacak çözümler ve Araç Hareket Yönetimi gibi donanım bağımsız kontrol yazılımları ve bunlarla birlikte sunulacak hizmetleri de geliştiriyor. Ürün portföyü hem donanım bileşenlerini ve gömülü yazılımları hem de bağımsız yazılım çözümlerini kapsıyor. Bu şekilde Araç Hareketi, otomobil üreticileri için yalnızca yenilikçi, alanlar arası işlevleri ve basitleştirilmiş araç mimarilerini değil, aynı zamanda tamamen yeni iç tasarımları da mümkün kılıyor. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Bosch Tech Day 2024’te Araç Hareketi iş kolu, ürün portföyündeki en yeni çözümlerin lansmanını yaptı. Bunlar:

Araç hareket yönetimi

Araç Hareket Yönetimi, bir mobilite bilişim sistemleri çözümüdür. Frenleme, direksiyon, güç aktarım sistemleri ve süspansiyonun eşgüdümlü çalışmasını sağlayarak,altı serbestlik derecesinin tamamında araç hareketini kontrol eder. Donanım bağımsız yazılım özellikleri araç dinamiklerini, yol tutuşunu ve verimliliği en uygun hale getirir. Ayrıca Araç Hareket Yönetimi, yeni araç mimarilerinin karmaşıklığını yönetilebilir hale getirmeye yardımcı olur. Merkezi araç bilgisayarlarındaki sistemleri entegre eden yazılımı, çeşitli araç alanlarının çeşitli aktüatörlerini kontrol eder. Araç Hareket Yönetimi ayrıca güvenlik ve rahatlığı artıran veri tabanlı hizmetleri de içeriyor.

eBrake to zero

Bu yazılım işlevi, araç durduktan kısa bir süre sonra meydana gelen rahatsız edici sarsıntıyı önler. Araç içindekiler için dur-kalk trafiğinde frenleme önemli ölçüde daha keyifli ve konforlu hale getirilirken, böylece araç tutması gibi istenmeyen durumlar da engellenir Bu işlev, ayrıca frenleme sırasında araç gürültüsünü de belirgin şekilde azaltır. Elektrikli bir aracın motorunu ve fren sistemini en iyi şekilde kontrol eden fonksiyon, hidrolik frenin müdahale etmesine gerek kalmadan elektrikli motorun aracı sorunsuz bir şekilde durma noktasına getirmesini sağlar. Bu sayede hidrolik frene ihtiyaç duyulması halinde, yolcular motor freninden hidrolik frene geçişi fark etmez..  

Veri tabanlı servisler

Araç Hareket Yönetimi’nin bulut ve veri tabanlı servisler portföyünde bir ‘yol algılama’ servisi de bulunuyor. Bu servis, yolun durumu ve yol sürtünme katsayıları hakkında bilgi üretmek için aracın sensör verilerini kullanıyor. Bulutta bu sensör verileri diğer araçlardan gelen bilgilerle ve hava durumu servislerinden gelen verilerle birleştirilerek, sürücülere suda kızaklama, buzlanma, çukurlar ve hız tümsekleri gibi tehlikelere karşı önceden uyarıda bulunuluyor. Bu veri ve bulut tabanlı servisler, örneğin virajlarda araç dinamiklerinin yanı sıra güvenlik ve destek sistemlerinin sürüş stratejisini otomatik olarak ayarlamak için de kullanılabilir. Sonuç olarak daha fazla güvenlik ve daha konforlu bir sürüş elde edilir.  

Elektronik kontrollü eylem sistemi

Elektronik kontrollü eylem sistemi teknolojileri, direksiyon simidi ve fren pedalı ile direksiyon ve fren sistemlerinin ilgili aktüatörleri arasındaki mekanik bağlantıları elektrik sinyal hatlarıyla değiştiriyor. Bu, sadece kritik sürüş durumlarında yardım sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda bu tür durumlardan tamamen kaçınabilen yeni çözümleri mümkün kılıyor. Bu çözümler, aynı zamanda konforu ve araç çevikliğini de artırıyor. Öte yandan iç tasarım için yeni bir alan açıyorlar: elektronik kontrollü eylem sistemi teknolojileri frenleme ve direksiyon aktüatörlerinde daha fazla standardizasyona izin veriyor, çarpışma için optimize edilmiş bir kurulum sağlarken daha az kurulum alanı kaplıyor. Aracın gürültü ve titreşim düzeyi iyileştiriliyor. Klasik fren pedalı, pedal hareket mesafesinin azaltıldığı veya hatta tamamen ortadan kaldırıldığı yeni tasarımlarla değiştirilebilir. Elektronik kontrollü fren ile elektronik kontrollü direksiyonun birleştirilmesi, soldan ve sağdan direksiyonlu araçlar için varyant sayısını azaltır. Güvenlik amacıyla, frenleme ve direksiyon aktüatörlerinin tasarımına, güç kaynağına ve elektronik kontrollü eylem sistemlerinin iletişimine yedeklilik dahil edildi. Elektronik kontrollü aktüatörlerin optimum kontrolü için Araç Hareket Yönetimi yazılımı kullanılabilir.

Elektronik kontrollü fren sistemi

Bir elektronik kontrollü fren aktüatörü ve bir ESP®'den oluşan yeni sağlam ve verimli Bosch fren sistemi, fren pedalı ile fren sistemi arasındaki mekanik bağlantıyı ortadan kaldırıyor. Frenleme talebi, yedekli sinyal hatları aracılığıyla elektronik fren pedalından elektronik kontrollü fren aktüatörüne ve ESP®'ye iletiliyor. Bu iki bileşenin karşılıklı etkileşimi, elektronik kontrollü fren sisteminin her koşulda daha dinamik fren yaptığı anlamına geliyor. Bir hata durumunda hem elektronik kontrollü fren aktüatörü hem de ESP® dört tekerlek freninde gerekli frenleme basıncını oluşturabilir. Fren pedalı ve fren sistemi arasındaki mekanik bağlantının ortadan kaldırılması, insan-makine arayüzü ve araç içi tasarımı için yeni olanaklar sağlar.

Elektronik kontrollü fren aktüatörü

Değeri milyonlarca kez kanıtlanmış bir teknolojiye dayanan yeni fren aktüatörü, sürücünün frenleme niyetini eyleme dönüştürüyor. Hafif ve güvenlik duvarına sabitlenmeden araca çok esnek bir şekilde monte edilebilir. Bu, aracın bir çarpışma durumunda daha iyi davranacak şekilde tasarlanmasını kolaylaştırıyor. Fren pedalı ve elektronik kontrollü fren aktüatörü, elektrik hatlarıyla birbirine bağlıdır. Çok az enerji tüketen aktüatör, dört tekerlek freninin tamamında hidrolik sistem basıncını ayarlar. Çok hızlı basınç oluşumu, sorunsuz çalışması ve hassas kontrolü ile özellikle sürücü destek işlevlerinin ve acil durum fren asistanının frenleme gereksinimlerini yerine getirmek ve motordan hidrolik frenlemeye sorunsuz bir geçiş için uygunluk gösteriyor. İkinci fren aktüatörü olarak ESP®, gerektiğinde aracı stabilize etmek için tekerlekleri kontrol etme rolünü üstlenir. 

Elektronik kontrollü fren pedalı

Fren pedalı ile fren sistemi arasındaki mekanik bağlantının ortadan kaldırılmasıyla birlikte fren teknolojilerinin devreye girmesi, insan-makine arayüzünün ve araç iç mekanının tasarımında yeni olanaklar sunuyor. Klasik fren pedalının yerini, frenleme talebini sensörler aracılığıyla algılayan ve bunu bir elektrik sinyali olarak frenleme sistemine ileten yedek bir elektronik kontrollü fren pedalı alıyor. Ancak yenilikçi iç tasarım, basit ve esnek entegrasyonunun sağladığı tek fayda değil. Bosch elektronik kontrollü fren pedalı ayrıca sürüş deneyimini daha güvenli, daha rahat ve daha kişisel hale getirmeye yardımcı oluyor.

Elektronik kontrollü direksiyon

Bir elektronik kontrollü direksiyon sisteminde direksiyon kolonu ile direksiyon dişlisi arasındaki mekanik bağlantı ortadan kaldırılır. Yeni sistem bir direksiyon simidi aktüatörü ile bir direksiyon mili aktüatörünü birleştirir. Hassas sensör teknolojisi kullanan direksiyon simidi aktüatörü sürücünün direksiyon talebini algılar ve bunu dijital olarak direksiyon mili aktüatörüne iletir, o da tekerlekleri buna göre yönlendirir. Direksiyon simidi aktüatörü ayrıca sürücüye sürüş durumu ve yol yüzeyi hakkında geri bildirim vererek direksiyon hissi yaratır. Burada, oluklardan veya çukurlardan gelenler gibi belirli sinyaller, otomobil üreticisinin isteklerine bağlı olarak kısmen veya tamamen filtrelenebilir, sönümlenebilir ve hatta güçlendirilebilir. Ayrıca direksiyon simidi aktüatörü, direksiyonun sürücüye göre konumlandırılmasını veya yüksek otomasyonlu araçlar söz konusu olduğunda, direksiyon simidinin sınırlı bir süre için tamamen ortadan kaldırılmasını mümkün kılar.