AĞIR TİCARİ

Burak Hoşgören: "Taşımacılık tarihinde çok önemli bir kavşaktayız"

TAİD Başkanı Burak Hoşgören, "Bugün kendimizi taşımacılık tarihinde çok önemli bir kavşakta buluyoruz. Dünya, iklim değişikliğinin yarattığı zorlukları ele almak ve karbon ayak izimizi azaltmak için acil bir ihtiyaçla boğuşuyor." dedi.

Abone Ol

Treyler Sanayicileri Derneği’nin (TREDER), The Green Park Pendik Hotel’de düzenlenen “Ağır Vasıta, Treyler Zirvesi”nde konuşan TAİD Başkanı Burak Hoşgören, "Bugün kendimizi taşımacılık tarihinde çok önemli bir kavşakta buluyoruz. Dünya, iklim değişikliğinin yarattığı zorlukları ele almak ve karbon ayak izimizi azaltmak için acil bir ihtiyaçla boğuşuyor. Aynı zamanda, teknolojideki ilerlemeler mobilitenin geleceğini yeniden şekillendiriyor ve yenilik, verimlilik ve güvenlik için benzeri görülmemiş fırsatlar sunuyor." dedi. 

Hoşgören, "İklim değişikliğinin acil zorluklarıyla yüzleşirken, her sektörün sürdürülebilir uygulamaları benimsemesinin zorunlu hale geldiğini ve ağır ticari araç sektörünün de bir istisna olmadığını söyleyen Hoşgören, "Halihazırda karbon ayak izine sahip olan sektörümüz, emisyonları azaltmak, enerji verimliliğini artırmak, temiz ve yeşil teknolojilerin benimsenmesini teşvik etmek için cesur adımlar atmalı. Bu adımları atıyoruz." diye konuştu. 

Bu noktada Yeşil Mutabakat'ın, sürdürülebilir bir geleceğe olan bağlılığı gösteren vizyoner ve dönüştürücü bir yol haritasını temsil ettiğini ifade eden Burak Hoşgören, şöyle devam etti:

"Faaliyetlerimizi dönüştürmek ve çevre yönetiminin daha geniş hedefleriyle uyumlu hale getirmek için gereken çerçeveyi bize sunuyor. Sera gazı emisyonlarının azaltılması, temiz enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ve döngüsel bir ekonominin desteklenmesi için iddialı hedefler ortaya koyuyor.

Ağır ticari araç endüstrisi için bu, geleneksel uygulamaların yeniden değerlendirilmesi, daha çevreci teknolojilerin ve sürdürülebilir üretim süreçlerinin benimsenmesi anlamına geliyor. Bu da devlet kurumları, sektör liderleri, araştırmacılar ve diğer paydaşlar arasında iş birliği ile ortak çalışma gerektiren bir paradigma değişimini zorunlu kılıyor.

Her şeyden önce inovasyon ve teknolojik gelişmelere öncelik vermeliyiz. Sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltırken araçlarımıza güç sağlayabilecek elektrik, hidrojen ve biyoyakıt gibi alternatif kaynakları keşfetmek için araştırma ve geliştirme çabalarını yoğunlaştırmalıyız. Bu yeni enerji kaynaklarını benimsemek sadece karbon ayak izimizi azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda enerji güvenliğimizi de artıracaktır.

Ayrıca, üretim süreçlerimizi ve tedarik zincirlerimizi yeniden değerlendirmeliyiz. Döngüsel ekonomi ilkelerini benimseyerek atık oluşumunu en aza indirebilir, kaynak verimliliğini artırabilir, geri dönüşüm ve yeniden kullanımı teşvik edebiliriz. Hafif kompozitler gibi sürdürülebilir malzemeler, sadece yakıt tasarruflu değil aynı zamanda yüksek güvenlik standartlarını da koruyan araçlar üretmemize yardımcı olabilir."

"Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak yalnızca ağır ticari araç sektörünün sorumluluğunda değil"

Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın yalnızca ağır ticari araç sektörünün sorumluluğunda olmadığını söyleyen Burak Hoşgören, "Paydaşlar arasında iş birliği de çok önemli. Daha temiz teknolojilerin benimsenmesini teşvik eden kapsamlı çerçeveler ve teşvikler geliştirmek için politika yapıcılar, düzenleyiciler ve araştırma kurumları ile aktif bir şekilde çalışmalıyız. Kamu-özel sektör ortaklıkları inovasyonu teşvik edebilir, bilgi alışverişini kolaylaştırabilir ve sürdürülebilir kalkınma için elverişli bir ortam yaratabilir."  dedi.