Dünya Otomotiv Konferansı'nda akıllı teknolojilerin lojistiğe etkisi de ele alındı

Borusan Lojistik Genel Müdürü İbrahim Dölen, tüm sektörlerde büyük değişim yaşandığını belirterek, kendilerinin de grup olarak bu değişim doğrultusunda hareket ederek projeler hayata geçirdiklerini belirterek, buna örnek olarak eTA’yı verdi. Kamyoncularla, KOBİ’leri biraraya getiren eTA’nın, başlangıçta sms ile haberleşme sistemini kullandığını, günümüzdeyse mobil uygulamalara geçildiğini söyleyen Dölen, “2013 yılında çok büyük bir hayal kurduk. Kara taşımacılığını dünya çapında dönüştürmek üzere harekete geçtik. eTA diye bir şirket kurduk. 80 bin aracımız var. Lokasyon bazlı fiyat istenebiliyor. Bunu teknoloji mümkün kıldı. Sürücüler, ilk etapta uyum sağlayamadı. Mobilitenin artmasıyla durum değişti.” diye konuştu. [caption id="attachment_11830" align="alignnone" width="277"] Borusan Lojistik Genel Müdürü İbrahim Dölen.[/caption] Dünya Otomotiv Konferansı’nın, “Tedarik Zinciri ve Lojistik” açık oturumunda, “Hangi akıllı teknolojiler verimli bir tedarik zinciri sağlayabilir ve yeni iş modellerini destekleyebilir?” başlığında görüşlerini dile getiren, Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik-MP&L Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak, “Otomotiv endüstrisi değişiyor. Yeni oyuncular piyasaya girmeye başladı. Elektrikli araçların yaygınlaşması ve otonom araçlar gibi teknolojik yenilikler gündemde. Tüm bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde bizim için müşterilerimiz her zaman odak noktamızda yer alıyor. Gün geçtikçe artan müşteri beklentilerini karşılamak için talep tahminleme ve planlama fonksiyonları daha da önem kazanıyor. Siparişten ürünün teslimatına kadar olan tüm sürecin müşteri odaklı yaklaşımla bütünleşik şekilde yönetilmesi bizim için çok önemli. Tedarik zinciri yönetimi açısından dijital dönüşüm,  gerçek zamanlı veri paylaşımı, gerçek zamanlı planlama, otonom lojistik ve tedarik zinciri veri analitiği gibi alanlarda önemli gelişmeler sağlayacaktır. [caption id="attachment_11829" align="alignnone" width="293"] Ford Otosan Malzeme Planlama ve Lojistik-MP&L Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak.[/caption] Hedefimiz tedarik zincirinde, daha esnek, daha verimli,  daha hızlı ve daha az maliyetli olacak şekilde dijital dönüşümü sağlamak. Kurgulanan tüm dijitalleşme ve otomasyon projelerinin tüm tedarik zinciri paydaşları arasında eşgüdüm ile devreye alınması oldukça önemli. Bu değişimi bütünsel bir dönüşüm olarak değerlendirmek daha doğru. Bu nokta da hizmet sağlayıcılarımız ile ortak  hareket etmemiz kritik bir unsur olacaktır.” dedi. Gökşen Töre Sancak, “Dijitalleşme, şirketimiz için önemli konulardan birisi. Değişim trendinin dışında kalamayız. Ancak tedarik zincirinde, yatırım yaparken dikkat ettiğimiz noktalardan birisi  teknolojinin değişim hızı. Teknoloji çok hızlı değiştiği için, neyi kullanacağınızı seçmek, geçiş noktasını isabetli belirlemek, tüm paydaşlar arasında koordinasyonu sağlamak çok önemli.” diye konuştu. Bu dönüşümün başarısı için insan kaynağının dönüşüme hazır olması gerekliliğinin önemine de değinen Sancak, “Şirket kültürü, bu gelişimin şirket içinde yayılımı ve sahiplenilmesi açısından çok önemli. Günümüz trendlerinin gerisinde kalmamak için teknolojik değişiklere hızlı uyum gösteren  işgücü kaynağı günümüz şirketlerin en önemli değeri. Bu noktada eğitim ve gelişim planlarının yeni trendlere uygun şekilde tasarlanması ve uygulanması önemli” dedi. [caption id="attachment_11832" align="alignnone" width="306"] DHL Almanya Otomotiv Başkan Yardımcısı Stefan Brunner.[/caption] Stefan Brunner ise teknolojideki değişimin lojistik sektörü üzerindeki etkilerini dile getirdi: “Robotları test ediyoruz ama insanlar daima olacak. Dünyada üç inavosyan merkezimiz var. Gelecek teknolojiler üzerinde çalışıyoruz. Örneğin üç boyutlu yazıcılar ve dronlar da bunlar arasında yer alıyor. Örneğin, dronları depo içinde kullanıyoruz ve gelecekteki gelişimleri şimdiden görebiliyoruz. Sonuçta işin ucu paraya dayanıyor. Dolayısıyla, yatırım yapmadan önce kullanacağımız teknolojileri test ediyoruz.” Stefan Brunner, şeffaflık konusuna da değinerek, “Gerçekten büyük bir değişimden sözediyoruz. Eskiden bir tarayıcı alıyorduk, tedarik zincirinde şeffaflıktan sözediyorduk. Şimdi ise cep telefonuyla tedarikçiye iletiyorsunuz, bir tarayıcıya ihtiyaç yok. Mobil telefonlar sayesinde bilgi akışı sağlanıyor. Araçlar yakından izlenebiliyor. Her bir cihaz veri gönderiyor. Haritalandırma sistemine aktarılıyor ve konum belirleniyor.” diye konuştu.