Hazar transit koridoru İran'a alternantif olarak gösteriliyor
İran’ın Türkiye sınırını kapattığına ilişkin çıkan haberler, Türkiye ve İran arasındaki karayolu taşımacılığının pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kez daha gündeme getirdi. Bu durum Türkiye’nin taşımacılık sektörü için güvenli bir hat olan Hazar Transit Koridoru'nun değerini gözler önüne serdiği iddia ediliyor.
İran ile Taşımacılık Anlamında İlk Kriz Değil
Öte yandan Türkiye İran ile taşımacılık anlamında daha önceki zamanlarda da krizler yaşadı. Nitekim 2014 yılının eylül-ekim aylarında İran ve Türkiye arasında tırmanan karayolu taşımacılığı krizi 2015 yılının başında tarafların anlaşmaya varmasıyla çözülmüş olsa da Türkiye’nin özellikle karayolu ekseninde Orta Asya ülkeleri ile gerçekleştirdiği taşımacılıkta alternatif hat arayışında olması gerektiğini ortaya koyuyor.
O dönem İran’ın Türk plakalı araçlardan aldığı transit geçiş ücretini arttırması ile patlak veren kriz, İran’ın Türk plakalı araçlardan litre başına aldığı akaryakıt ücretini yüzde 100 zamlandırmasıyla devam etmişti. Mütekabiliyet uygulaması çerçevesinde İran plakalı tırlardan aldığı geçiş ücretini İran ile aynı seviyeye çıkaran Türkiye, akaryakıt zammına da aynı oranda karşılık vermişti. Transit geçiş ücretleri ve akaryakıt zammı konusunda karşılıklı olarak hamleler gerçekleştiren Türkiye ve İran arasındaki ilişkilerde gerginlik başlamış ve bu durum iki ülke arasındaki taşımacılığı da olumsuz yönde etkilemişti.
500 Milyon Dolarlık İhracat Tehlike Altında
Son dönemde gerçekleşen başka bir gelişme ise Türkiye’nin taşımacılıkta güney hattında yaşadığı sorunlara bir yenisini daha ekledi. Mısır’ın Türkiye ile olan taşımacılık anlaşmasını yenilememesi, Türkiye’nin bölge ile gerçekleştirdiği 500 milyon dolarlık ihracat kapasitesini sekteye uğratabilir. Karayolunun bypass edilip taşımaların Ro-Ro gemileri ile Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşmesi ise maliyetleri 3 katına çıkaracağından, ihracatçıları zora sokan bir durum ortaya çıkıyor.
Bu noktada, Hazar Strateji Enstitüsü, Hazar Transit Koridor Programı Uzmanı Seray Özkan şöyle diyor: “Türkiye’nin Orta Asya ve Uzak Doğu ile gerçekleştirdiği ticarette aynı problemlerle karşılaşılmaması için Türkiye’nin bu bölge ile bağlantısını sağlayacak rotaların çeşitlendirilmesi gerekiyor. Hazar Transit Koridoru olarak bilinen hattın hayata geçirilmesi Türkiye’nin doğu ile ihracatında bir güvence sağlayacaktır. Hazar Denizi geçişlerini kolaylaştırmak adına paydaş ülkeler tarafından yapılan yatırımlar da bölge ülkelerinin Türkiye ile işbirliği isteğini gösteriyor.”
Azerbaycan’ın Uluslararası Alat Limanı, Kazakistan’ın Aktau Liman genişletme ve yeni Kuryk Limanı projeleri ve Türkmenistan’ın Türkmenbaşı Limanı’nda yaptığı yatırımlar Hazar Transit Koridoru’nun altyapısını geliştiren adımlar olarak dikkat çekiyor. Gerek liman yatırımları gerekse demiryolu altyapısının iyileştirilip geliştirilmesi, bu hattın önümüzdeki dönemlerde rahat işleyebilir hale gelmesine zemin hazırlanıyor. Bu noktada Türkiye’nin de doğu ile ticaretinde Hazar Transit Koridoru’nun geliştirilmesi için öncü olması ve taşımacılık güzergahlarını çeşitlendirerek krizlerin etkisini en aza indirmesi izlenmesi gereken önemli bir politika olmalı. Zira Türkiye’nin güneyinde her geçen gün artan gerilim Hazar Transit Koridoru’nu Türkiye’nin taşımacılık politikasında alternatiften çok öncelikli rota konumuna getirebilir.
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]
Bunlar da ilginizi çekebilir