Şükrü Bekdikhan: “Elektrikli Araç Satışlarımızı % 20’ye Çıkarmayı Hedefliyoruz” Şükrü Bekdikhan: “Elektrikli Araç Satışlarımızı % 20’ye Çıkarmayı Hedefliyoruz”
KPMG'nin hazırladığı Otomotiv Sektörel Bakış 2019 raporu, Türkiye'de 2018’i zorlu geçiren otomotiv sektörünün geleceğine ışık tuttu. Ekonomik sıkıntılar ve uluslararası konjonktürdeki dalgalanmalara rağmen sektörün 2019’da satın alma ve birleşmelerle destek bulacağı öngörülüyor.
KPMG Türkiye'nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin otomotiv raporu, Türk otomotiv sektörünün, önümüzdeki dönemde de küresel ve yerel unsurlardan kaynaklı bir takım zorluklarla baş etmek durumunda kalacağını gösteriyor. Brexit ve ticaret savaşları gibi gelişmelerin etkisiyle zor günler geçiren otomotiv sektörünün, güçlü yabancı ortaklıkları ve olgunlaşmış üretim yapısıyla ihracatın ve sanayinin taşıyıcı unsuru olmaya devam edeceği vurgulanan raporda, tedarik sanayinde gerçekleşen satın alma ve birleşmeler sayesinde otomotiv sektörünün, 2019'u bir önceki yıla göre daha rahat geçirilebileceği yorumu yapılıyor. Raporda, küresel ekonomiden kaynaklı zorluklarla baş edebilmek ve sürdürülebilir bir sektör ekosistemi için 'dayanışmanın' gerekli olduğu vurgulandı. Bu noktada 2018 sonunda Ford ile Volkswagen'in elektrikli ve otonom araçlarını birbirlerinin fabrikalarında üretme kararı almaları, VW ticari aracı Crafter ve Transporter'ın üretimini Ford Otosan'ın Transit ve Custom üretimini gerçekleştirdiği Gölcük fabrikasında yapacak olması, hem sektör dinamikleri hem de gelecek işbirlikleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Vergi indirimi şart KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim ve Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, ülke ekonomisinin büyüme beklentileri de göz önüne alındığında 2019'un otomotiv sektörü açısından son derece zorlu geçeceğini belirtti. Ölekli, "Üreticiler, teşvik ve destekleyici enstrümanların devamının zorunluluğuna işaret ediyor. 2018'in son döneminde gerçekleşen vergi indiriminin yarattığı performans dikkat çekiciydi." diye konuştu.
Otomotiv sektörü ülke olsaydı
Uluslararası Motorlu Taşıt Üreticileri Birliği'nin (OICA) araştırmasına göre, dünya otomotiv sektörü bir ülke olsaydı, 1 yılda üretilen brüt katma değer (1,9 trilyon dolar) üzerinden 2017 itibariyle dünyanın en büyük altıncı ekonomisi olacaktı.
Üretim Asya'ya kayıyor
Dünya otomotiv sektöründe son 10 yılda üretim Avrupa ve ABD'den Asya'ya kaydı. 2007 krizi öncesinde otomotivdeki üretim payı yüzde 26,1 olan Amerika'nın payı 2017'ye gelindiğinde yüzde 21,2'ye, Avrupa'nınki ise yüzde 31,2'den yüzde 22,28'e geriledi. Asya'nın payı ise 10 yıllık dönemde yüzde 41,9'dan yüzde 55'e çıktı.
Sektörü bekleyen zorluklar Dünya otomotiv sektöründe son dönemde üreticileri zorlayan konular şu şekilde sıralanıyor:
1. Düşük karbon emisyonlu, çevre dostu hibrit ve elektrikli araçların daha çok tercih edilmesi,
2. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma süreci (Brexit),
3. Küresel ticaretteki korumacı eğilimler,
4. Rekabeti düzenleyen ve tüketici haklarını koruyan yasal gelişmelerin getirdiği yeni maliyetler
Satışların gücünü koruması ve üretimde verimlilik artışı sağlayan süreç iyileştirmeleri sayesinde sektör dünya genelinde karlılığını koruyor. Ancak yine de firmalar, mevcut zorluklarla daha etkin mücadele edebilmek için son yıllarda daha çok işbirliğine gidiyor. TÜRKİYE'DEKİ DURUM Türkiye'de üretim küresel krizden etkileniyor
Türk otomotiv sanayi, son dönemdeki küresel eğilimlerden olumsuz etkileniyor. Yerel üretim, 2018'de küresel talepteki yavaşlama ve yurtiçi talepteki daralma nedeniyle yüzde 10,2 küçüldü.
Otomotiv sektörü yüzde 35 daraldı
2018 genelinde yaşanan kur ve faizlerdeki hızlı yükselişler, yurtiçi yerleşiklerin dövizle yaptıkları kiralama sözleşmelerine getirilen kısıtlama ile toplam otomotiv piyasasında yüzde 35'lik daralma yaşandı. Küçülme ithal otomotivde yüzde 36,4’ü bulurken, yerli üretimde yüzde 32,6 olarak gerçekleşti.
Otomobil satışları 2018'de yüzde 32,7 daraldı. Bu daralma ithal otomobilde yüzde 36,2, yerli otomobilde ise yüzde 24,6 olarak gerçekleşti.
İkinci el dalgalanıyor
2018 Kasım itibariyle Türkiye'de ikinci elde yılbaşından bu yana 2017'nin aynı dönemine göre yüzde 4,8 artışla 7,1 milyon araç el değiştirdi. Vergi avantajlarının rüzgarı ile 2018'in son aylarında sıfır araca ilgi artarken, bu durum ikinci el araç talebini de etkiledi. 2019'da vergi avantajlarının devam etmesiyle ikinci ele yönelik olumsuz etkinin sürebileceği öngörülüyor.
Türkiye araca doydu
2018'deki zayıf performans ile araç parkındaki artış yavaşladı. 2018 itibariyle Türkiye'de 22 milyon 850 bin adet araç bulunurken, bunun yüzde 54,2’si otomobilden oluşuyor.
İhracat yüzde 1 daraldı
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre Türk otomotiv sektörü ihracatında 2018'de yüzde 1'lik daralma yaşanırken, ithalat yüzde 36,4 azaldı.
Üretimde ilk 5 firma değişmese de ihracat yapan firmalar devamlı değişiyor. 2018'de Ford Otosan 328 bin 502 araçla en çok ihracat yapan firma oldu. Bunu Oyak Renault ve Tofaş izlerken, ilk 5 firma toplam otomotiv ihracatının yüzde 96'sını gerçekleştirdi.
Sektör lideri değişti
2018'de otomobil üretiminde en büyük pay önceki yıllarda olduğu gibi OyakRenault'da olurken, toplam otomotiv üretiminde sektör liderliği ticari araçlardaki üstünlüğü nedeniyle Ford Otosan'a geçti. Bunu Oyak Renault ve 2017'nin lideri TOFAŞ izlerken, Toyota ve Hyundai Assan da sıralamada yer aldı.

Editör: TE Bilisim