“Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programında konuşan DHL Global Forwarding Çin Katma Değerli Ürünler Müdürü Zafer Engin, çok kapsamlı olan Kuşak ve Yol Projesi üzerinde bir çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Projeye özel koordinatörlük gibi bir yapıya ihtiyaç var. Bu koordinatörlüğün de ilgili birimlerden seçilecek uzmanlardan oluşturulmasında yarar var.” dedi.
Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına katılan DHL Global Forwarding Çin Katma Değerli Ürünler Müdürü Zafer Engin, sorumlusu olduğu birimin depolar, gümrüklemeler, ticaret bölümü, uluslararası karayolu taşımacılığı, uluslararası demiryolu taşımacılığı ve fuar taşıma bölümlerini kapsadığını söylüyor. Türkiye’nin lojistik hacminin 5 ila 6 milyar dolar arasında değiştiğini belirten Engin şöyle devam etti: “Türkiye coğrafi anlamda çok önemli bir lokasyonda olduğu için etrafındaki ülkelerle birlikte bu hacmi 20 milyar dolara çıkarabilir. Orta ve batı Asya ekonomik koridoru Çin’in Kuşak ve Yol Projesi’ndeki en önemli koridorlardan biridir. Türkiye batı Asya başlangıç ülkesidir. Türkiye lojistik anlamda depoları, tırları gemileri ve coğrafi avantajıyla etrafındaki birçok ülkeden daha kuvvetlidir. Kuşak ve Yol Projesi’nin lojistik hublarından birisi olmaya en büyük adaydır.”
“Kuşak ve Yol’un avantajlarını kullanmalıyız”
Kuşak ve Yol’un dünya nüfusunun yüzde 61’ini kapsayan ve 4,6 milyar insanın yaşadığı bir coğrafyayı kapsayan dev proje olduğunu hatırlatan Engin konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Çin bu proje beş başlık altında toplanabilecek hedef belirledi. Bunlar, mevcut mevzuatları düzeltmek, lojistik altyapı ve bağlantısına güçlendirip tedarik zincirini kurmak, ticaret ve karşılıklı yatırımları geliştirmek, ülkeler arasında yerel paralarla iş yapılmasını hızlandırmak ve kültürel değişimlerin gerçekleştirmesini sağlamak. Bu bağlamda Çin’i doğru anlayabilirsek, Kuşak ve Yol Projesi’nin avantajlarından yararlanabiliriz. Bu avantajı iyi kullanmanın yolu da proje için özel bir koordinatörlüğün oluşturulmasından geçiyor.”
Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (RCEP) önemine de değinen Engin açıklamalarını şöyle noktaladı: “Bu proje de Kuşak ve Yol ile, Türkiye’nin ihracat hedefleri içine Asya ülkelerini koyarak, üzerinden güney Asya’ya giriş noktası olarak kullanabilir. Türkiye’nin Asya ülkeleriyle olan ticaretini daha da arttırıp, bu bölgelere daha fazla mal satması gerekiyor. Bundan dolayı Kuşak ve Yol Projesi’nin iyi bir şekilde hayata geçirilmesi şart! Çin üzerinden güney Asya ülkelerine de giriş yapmamız lazım. Bence ülkelerin dostluklar olmaz ülkelerin çıkar ilişkileri olur. Dolayısıyla politik konuları ekonomik konularla çok karıştırmamamız gerekiyor. Ekonomik çıkarlar önde tutularak her iki ülkenin de yararına olacak ortak projeler oluşturulmalı. Türkiye ile Çin arasında daha sıkı işbirlikleri kurulmalıdır. Bu kapsamda Çin’de kurulacak olan Çin-Türk Ticaret Odası hem ticaretin arttırılması hem de Çin’in sağladığı bazı teşviklerden yararlanmak açısından önemli bir girişim olacağına inanıyorum.”