Mercedes-Benz elektrikli dönüşüm ve müşteri deneyimi odağıyla liderliğini sürdürüyor Mercedes-Benz elektrikli dönüşüm ve müşteri deneyimi odağıyla liderliğini sürdürüyor
Lojistik sektöründe rekabet konusunun ela alındığı 16. Lojistik Zirvesi’nde, lojistiğin geleceğini belirleyecek inovasyon ve blockchain uygulamalarının sektörü nasıl etkileyeceği ve rekabette sunacağı avantajlar konuşuldu. İstanbul Üniversitesi Lojistik Kulübü tarafından düzenlenen ve UND’nin ana sponsoru olduğu 16. Lojistik Zirvesi, 25 Nisan’da İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Oditoryumunda yapıldı. Lojistik sektöründe rekabet, inovasyon ve blockchain konularının ele alındığı zirvede sektör uzmanları önemli değerlendirmelerde bulundu. Açılış konuşmasını yapın İstanbul Üniversitesi Lojistik Kulübü Başkanı Cahit Küçük, firmaların lojistik öğrencileriyle birlikte hareket etmelerini istedi ve “Kulüp olarak sizlerin desteği ile zirveler ve etkinlikler düzenleyemeye devam edeceğiz.” dedi. İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Okumuş da, lojistik sektöründe bilgi teknolojilerinin yerinin çok önemli olduğuna vurgu yaparak, sektörde sürekli bir yenilik olduğunu anlattı. Okumuş, “Hız küresel rekabeti de zorluyor. Firmaların esnek ve dinamik olması, akıllı ve dijital çözümler üretmesi gerekiyor. Dijitalizasyon yeni fırsatlar sunuyor. Blockchainin sunduğu fırsatlar bunlardan bir kaçıdır” dedi. Açılış konuşmaların ardından panellere geçildi. “Lojistik Sektöründe Rekabet” konulu ilk panelin moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ebru Demirci yaptı. Panelde konuşmacı olarak; Sertrans Ceo’su Nilgün KeleşTurkish Cargo Pazarlama Başkanı Fatih Çiğal, Hepsiexpress Genel Müdürü Umut Aytekin ve DSV Hava Kargo Müdürü Serkan Vardar yer aldı.  Vardar: Çin taşımalarında karayoluyla rekabet ediyoruz DSV Hava Kargo Müdürü Serkan Vardar yaptığı konuşmada, sektörde büyük bir rekabet yarışı olduğunu belirterek, “Hava kargoda eğer biz DSV olarak farklı hava limanlarından yeni bir kargo getirirsek bir önemi yok çünkü bunu herkes yapabiliyor. Ancak biz bir kargoyu akşam 20.00’de alıp, gece uçuşuna verirsek İstanbul’a getirip gümrüklemesini yapıp öğlen Bursa’ya teslim edersek bu rekabette önde olmak demektir. Yaptığımız işte bir farkındalık yaratabilirsek rakiplerimizde bir adım öne çıkabiliriz. DSV olarak hava kargo işi yapıyoruz ve yaptığımız işle ilgili yüksek navlun algısı var. Biz havayolu olarak karayoluyla de rekabet ediyoruz. Yüklerin Çin’den Kazakistan’a Tır’larla gelmesi, oradan aracın değişerek Türkiye’ye getirilmesi navlunlar ciddi oranda düşürüyor. Biz her zaman, karayoluyla Avrupa’da yarışıyoruz diyoruz; artık Çin taşımalarında da karayoluyla yarışıyoruz” dedi. Keleş: Asıl konu sürdürülebilir rekabete nasıl sağlayacağız?   Sertrans Ceo’su Nilgün Keleş ise dünyadaki büyük değişim ve dönüşüme dikkat çekti. Bu dönüşümün doğru yapılmadığı takdirde, firmaların rekabete yenik düşeceğini söyleyen Keleş, “Asıl önemli konu sürdürülebilir büyümeyi ve sürdürülebilir rekabeti nasıl gerçekleştireceğiz. Bu noktada ülkemizin lojistik master planı olması çok önemli. Dünya lojistik pastasından ne kadar pay alacağımız planlamayla olur. Bütün kurumlar ve özel kurumlar beraber iç içe çalışmak zorunda. Bir eğitim politikası da olmalıdır” dedi. Sektörde rekabetin doğru yapılmadığını da aktaran Keleş, “En ucuz fiyatı vermek rekabet etmek değildir. Rekabet maliyeti yönetmek, müşteri memnuniyetini yönetmektir. Deponuz, uçağınız, Tır’ınız var diye kimse gelip sizinle iş yapmaz” şeklinde konuştu. Çiğal: Rekabetin önünü açtık  Turkish Cargo Pazarlama Başkanı Fatih Çiğal da rekabetin sürekli büyüdüğünü anlattı. Çiğal, “Global segmentte rekabet ederken artılarımızı öne çıkarıp eksilerimizi kapatmayı öğrendik. Önce yolcu uçuşları başlatıp farklı coğrafyalara insanlarımızı götürdük, sonra burada insanlarımız iş yapınca kargo taşımalarını başlattık. Bu insanlarımızın önünü açıp global dünyaya iş yapmasını sağladık” dedi. İstanbul’un uluslararası en güçlü hava bağlantısına sahip şehir olduğunu belirten Çigal, “Almanya’dan 80- 90 ülkeye ulaşabiliyorken İstanbul’dan 124 ülkeye ulaşabiliyorsunuz. Bu ülke olarak bizim en önemli avantajımız. Rekabetçi ortamın olması da çok önemli. Yeni havalimanı ile yasal altyapı değişikliklerin yapılması, farklı firmaların burada olması ile güzel bir rekabet ortamı oluştu. Bundan sonrasında bize düşen hep beraber altyapıyı iyi kullanıp yeterli doluluk seviyesine taşımak olacaktır.” Aytekin: E-ticaret hızlı büyüyor Hepsiexpress Genel Müdürü Umut Aytekin ise e-ticaretteki hızlı büyümeye dikkat çekti: “E-ticarette yüzde 40 büyüme var. E-ticarette satılan ürünlerin oranı yüzde 5’e ulaştı. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 11 civarında. Yani gidecek daha çok yol var. Hepsiexpress’in kuruluş amacı firmamızın rekabetçiliğini artırmaktır. E-ticarette müşterimiz ne istiyor diye bakıyoruz. Müşterilerin sürekli istekleri artıyor, bu ihtiyaca cevap verebilmek için faaliyete başladık.” Alperer: Kaliteli servis hizmetinde rekabet gerekiyor BDP International Türkiye Deniz Kargo Müdürü Murat Alperer, teknoloji, bilgi birikimi ve insan kaynağının önemine işaret eden bir konuşma yaptı. Alperer, “Lojistik sektöründe fiyatta, maliyette ve serviste rekabet diliyor. Bilgi şeffaflığı dünyasında, eşit koşulardaki firmaların maliyetleri, tedarikçi ilişkileri, satın alma güçleri hemen hemen aynı oluyor. Fiyattaki rekabet orta ve uzun vadede bir getiri sağlamıyor. Önemli olan serviste rekabettir. Büyük tesislere sahip olmak önemli değil, önemli olan doğru insanlarla kalifiye insanlarla yola devam etmektir” dedi. Taşımacılıkta İnovasyon ve Blockchain Uygulamaları konulu ikinci oturumun moderatörlüğünü Blockchain Türkiye Direktörü Berk Kocaman yaptı. Panelde; UND İcra Kurulu Üyesi Alpdoğan Kahraman, Deloitte  Direktörü Alper Günaydın, Güler Dinamik Gümrük Müşavirliği A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kenan Güler ve  Medlife Yazlım Mühendisi Serkan Alaçam yer aldı. Blockchain Türkiye Direktörü Berk Kocaman, Blockchain’in merkezi olmadan veri kaynağı oluşturmayı sağlayan bir sistem olduğunu söyledi. Kocaman, sistemin tarihin en büyük finansal krizinin olduğu 2008 yılından sonra ortaya çıktığı bilgisini verdi.   Deloitte Direktörü Alper Günaydın da konuşmasında, Blockchain’in var olan sistemin tamamını değiştirdiğine dikkat çekti. Wallmart örneğini veren Günaydın, “Blockchain izlenebilirliği sağlıyor. Wallmart sattığı ürünlerin nereden geldiğini tüketiciye ispatlamak istediğini söyleyerek lojistik adımlarını Blockchain’e adapte ediyor, tüm süreçler tüketici tarafından bu sayede görülüyor.” dedi. Güler Dinamik Gümrük Müşavirliği A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kenan Güler de Blocakchain’in getirdiği yenilikleri ve sunduğu avantajları anlattı. Güler, “Blockchain bütünsel yaklaşım ve çözüm getiriyor. Entegre sınır ötesi tedarik zinciri, ticari mevzuata uyum, kağıtsız tam dijital ticaret, şeffaflık ve izlenebilirlik, sahtecilik ve usulsüzlüklerin önlenmesi, performans ve risk yönetimi sağlıyor.” diye konuştu. Kahraman: İyi planlama ve doğru çözüm gerekiyor UND İcra Kurulu Üyesi Alpdoğan Kahraman da sektörü resmederek mevcut durumun nasıl olduğunu anlattı ve geleceğin nasıl olacağının ipuçlarını verdi. Sektörü 3 çembere ayıran Alpdoğan Kahraman, birinci çemberde sektörün iç yapısını anlattı: “Sektörde faaliyet gösteren 2 bin 400 taşımacı var. 350 tanesi İstanbul’da daha sonra Mersin ve Hatay geliyor. Taşımacılarımızın yüzde birinde AR-Ge birimi var. Yabancı dil bilen çalışanı olmayan firmaların oranı yüzde 60 civarında. Sektörde faaliyet gösteren bir lojistikçinin iyi planlama yapması lazım, iyi takip etmesi lazım ve sürekli çözüm üretmesi lazım. Biz bunları yapıyoruz ama rakiplerimiz de aynı şeyleri yapıyorlar.” Kahraman, çemberin ikinci kısmının ülkenin iç yapısıyla ilgili olduğunu belirterek, “Taşımacılar işlerini yapmak için 5 ayrı kurumla muhatap olmak zorunda. Bir yükü götürmek için, gümrük, emniyet, tarım gibi farklı bakanlıklara bağlı birimlerle çalışıyorsunuz. Bu ticaretin hızını yavaşlatıyor. DTÖ’nün ticareti kolaylaştırma anlaşması var ve bu anlaşma mal harekete başladığında sınıra ön bildirim yapılmasını kapsıyor. Taşımaların bu şekilde gerçekleşmesi ticareti artıracaktır.” Kahraman son çemberin ülke ve firmalarla ilgili olduğunu belirtti ve kurumlarla firmaların ortak hareket etmesi ve uygumla çalışmasının önemine vurgu yaptı. Medlife Yazlım Mühendisi Serkan Alaçam da yaptığı konuşmada, ABD’de 770 bin taşımacılık firması olduğunu, bu taşımacıların yüzde 90’ının 6’dan daha az kamyonu olduğunu söyledi. “Yüzde 95’ininin daha fazlasının 20’den daha az kamyonu var” diyen Alaçam, “Trafikte dolaşan kamyonların yüzde 30’u tamamen boş. Avrupa’da da aynı oran veriliyor. Yüzde 70’inin de yarıdan fazlası boş. Biz bunu nasıl çözeceğiz diye düşünürken Blockchain teknolojisi ilgimizi çekti. Blockchain ile tüm bu verimsizlikleri çözebiliriz” diye konuştu. KAYNAK: und.org.tr                        

Editör: TE Bilisim