Dinçer Lojistik, e-ticaret lojistiğinde de önemli aşama kat etti. Kendisiyle yaptığımız röportajda
Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, firmalarının kuruluş sürecinden bu güne geçirdiği aşamaları ve gelecek perspektifini anlattı.
Dinçer Lojistik kim tarafından kuruldu? Kuruluşundan bu yana geçen süreci özetleyebilir misiniz?
Dinçer Lojistik olarak 2003 yılından beri faaliyet gösteriyoruz. Sektörün ihtiyaçlarını analiz ederek, stratejik olarak öncelikle kimyasal ve tehlikeli kimyasal lojistiğine odaklandık. Büyük bir hassasiyet ve güvenlik uygulaması gerektiren bu özel alanda uzmanlaşmamızın ardından inşaat, plastik ve kauçuk, endüstriyel ürünler, tanker (dökme taşımalar), otomotiv yan sanayi ve bitki koruma ürünleri gibi farklı alanları da hizmet verdiğimiz sektörler arasına ekledik. 2017’de bu hizmetlerin arasına e-ticaret lojistiğini de ekleyerek hizmet kapsamımızı genişlettik ve kısa zamanda sektörün en önemli aktörlerinden biri haline geldik ve e-ticaret lojistiğinde çok ciddi başarılar kaydettik.
Fiziki, dijital alt yapı ve araç filosu yatırımlarına öncelik vererek, depolamadan nakliyeye, ham madde tedarikinden nihai tüketiciye dek uzanan dev bir hizmet ağı kurarak, lojistiğe ihtiyaç duyulan her noktada var olmaya başladık ve tüm operasyonlarımızı teknoloji altyapısı ile destekledik.
Sektörde fark yaratabilmek ve geleceğin dünyasında da var olabilmek için dijitalleşmenin olmazsa olmaz olduğunu düşünüyoruz. Bu bakış açısıyla 2018 yılında AR-GE Merkezimizi kurduk. AR-GE Merkezimizde kendi yazılımlarımızı geliştirerek, lojistik süreçlerde verimliliği ve sürdürülebilirliği hedefliyoruz.
Dinçer Lojistik olarak, bugün halihazırda Türkiye’nin stratejik olarak belirlenmiş 17 ilinde toplam
350 bin metrekare alan üzerinde sayısı 35’ten fazla bölgesel ve dedike depo yönetiyoruz ve 81 il ve 973 ilçeye yayılmış ağımız ile komple, parsiyel, grupaj, ADR’li (kimyasal ürün) dağıtım gibi bir çok modda operasyonları alış noktasından son varış noktasına kadar en güvenilir, etkili ve sorumlu şekilde gerçekleştiriyoruz. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirerek, katma değerli hizmetler alanından bayi lojistiği, palet lojistiği gibi hizmetler de sunuyoruz.
Dinçer Lojistik, pandemi sürecini nasıl yönetti? Söz konusu süreç; şirketi olumlu/olumsuz nasıl etkiledi? Bu bağlamda, 2020 yılı ilk 6 ayı ile 2021 ilk 6 ayını karşılaştırdığınızda firmanızın performansınızı karşılaştırır mısınız?
Pandemiyle birlikte tüm sektörlerde önce rutinler sonra da beklentiler değişti. Dijitalin merkezde olduğu beklentiler ise dijital çağı günlük yaşamlarımızda daha fazla hissetmemizi sağladı. Eskiden dijital dönüşümden bahsederken şu an ‘dijitalleşme’ sadece iş hayatının değil günlük yaşamın bir parçası. Tüm sektörlerde, dijitalleşmeyi iş yapış biçimine adapte edemeyenlerin bu dönemden kötü etkilendiklerini söylemek mümkün. Bugünün koşullarında sektörde fark yaratabilmek ve geleceğin dünyasında da var olabilmek için dijitalleşme olmazsa olmaz konuma geldi.
Pandemiyle birlikte e-ticaret gelişti, dijital müşteri tabanı büyüdü. Pandemi öncesinde tüketicilerin online alışveriş talebi yüzde 10 seviyelerindeyken, pandemi sonrasında bu oran bazı sektörlerde yüzde 25’in üzerine çıktı. Tüketicilerin dijital hizmetleri daha fazla tercih etmeleriyle birlikte farklı sektörlerdeki üretici ve satıcılar hizmetlerini dijital platforma taşıma ihtiyacı duydu. Temassız teslim ve kapıya teslimat önem kazandı. Hızlı ve kaliteli sipariş deneyimine olan ihtiyaç arttı.
Tüm bu önemli gelişmeler lojistik sektörü dinamiklerini de yakından etkiledi. Müşterilerin 7/24 satın alma ve hızlı teslimat talepleri perakende firmalarını ve online market servislerini, altyapılarını geliştirmeye yönelik çözüm arayışına yöneltti.
Dinçer Lojistik olarak bu köklü değişimi zamanında öngörerek teknolojik yatırımlara zamanında başlamamız, bize ve müşterilerimize çok önemli avantajlar sağladı.
Tüketici eğilimleri doğrultusunda dijital platformlar üzerinden lojistik hizmetlerin sunulmasına yönelik projeleri hızlandırdık. Ar-Ge ekibimiz özellikle süreç iyileştirme ve yazılım ile ilgili projelere ağırlık verdi. Aynı zamanda stratejik biçimde konumlandırılmış depo altyapımızın avantajlarından faydalanmaya odaklandık. Müşteri ihtiyaçlarına özel dağıtım kurgumuz ile hizmet verdiğimiz tüm sektörlerde aynı gün teslimat hizmeti ve sektör talep ve ihtiyaçlarına bağlı olarak saatli teslimat imkânı sunuyoruz.
Çalışma modellerimiz ve organizasyonel süreçlerimizi de bu yönde iyileştirdik, insan kaynakları süreçlerimizi dijitale taşıdık. Gelişmiş IT altyapımız sayesinde hiçbir aksaklık yaşanmadan tüm süreçler uzaktan da yönetilebilir durumda.
Tüm bu süreçte lojistik sektörünün yüzde 20’ye yakın büyüdüğünü gözlemliyoruz. Dinçer Lojistik olarak, biz de 2020’nin ilk 6 ayını beklentilerin üzerinde tamamlayarak yaklaşık yüzde 55 büyüdük. 2020’nin toplamında ise 60 milyon TL’lik yatırımla bir önceki yıla göre beklentilerimizin üzerinde bir büyüme kaydettik. 2021’nin ilk 6 ayına baktığımızdaysa yüzde 80 seviyesinde rekor bir büyümeden söz edebiliriz.
Dinçer Lojistik olarak 2021 yılında 100 milyon TL’lik bir yatırım hedefiyle yola çıktık ve bu yıl da beklentimizin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Yılın bitişine yakın, pandemi koşullarında önemli başarılara imza attığımız için büyük memnuniyet duyuyoruz. Bundan sonraki dönemde de bir yandan kârlılığımızı sürdürürken, diğer yandan yeni projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.
Lojistik sektöründe çok sayıda firma faaliyet gösteriyor. Dinçer Lojistik, rekabetin çok yoğun olduğu sektörde farklı ne tür hizmetler veriyor?
Dinçer Lojistik, Türkiye’de kimya sektörüne özel Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması (ADR) onaylı dağıtım ağına sahip tek firması. Gerek operasyonel gerekse bu alandaki mevzuat ve prosedüre hâkim yapımızla ADR’li parsiyel dağıtım hizmetlerinde öncüyüz. Tehlikeli madde lojistiğinin başlıca gerekliliği olan ADR standartlarına uygun şekilde donatılmış araç filomuz, tehlikeli madde taşıyan sürücülerin alması gereken SRC5 belgesine sahip uzman sürücü kadromuz, tüm gerekli belge ve sertifikalara sahip altyapımız, kapıdan kapıya ADR’li dağıtım ağı ve güvenlik uygulamalarıyla tüm iş süreçlerinin odağında alan kalite anlayışımızla sektör oyuncularından farklılaşıyoruz.
Çoklu kanal (omnichannel) ve e-ticaret teknolojilerine yönelik çalışmalarımız zaten pandemi öncesinde başlamıştı. Pandemiyle birlikte teknik altyapı çalışmalarını hızlandırdık. Dağıtım ağı yazılımlarımızı, içinde harita teknolojilerini de barındıran dinamik ve akıllı sistemlerle yeniliyoruz. 50 kişilik uzman bir ekipten oluşan, hali hazırda 2’si TÜBİTAK olmak üzere, 24 proje üzerinde çalışmaların devam ettiği AR-GE Merkezimizde, ürün yelpazemizi teknolojik imkânlarla zenginleştirmek için yeni projeler geliştiriyoruz.
Dinçer Lojistik olarak, mikro dağıtımı daha verimli kılan mobilite tabanlı uygulamalara yatırım yapıyoruz. Türkiye’nin önde gelen e-ticaret şirketlerine yönelik robotik ve sektörde çok fazla yer almayan FMCG sorter otomasyon sistemlerini devreye aldık. Hizmetlerimize her yerden, anlık ve hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlayacak entegre uygulama ve web tabanlı teknolojik yapıları da süreçlerimize dahil ettik. Özellikle verimliliği artıracak yapay zekâ kullanan sistemlere de tam entegrasyon sağlamak için çalışıyoruz.
Müşteri ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunabilmek adına farklılaştırılmış hizmetleri, iş birimlerini ve verileri tek platformda sunan güçlü bir CRM altyapısına sahibiz. Bu sayede iş birimleri arasında etkin koordinasyon sağlayarak, yönetilebilir, denetlenebilir, entegre ve güvenli bir hizmet modeli oluşturduk. Bu altyapı sayesinde anlık olarak portala yansıyan müşteri taleplerine de hızla dönüş yapıyor, gerekli iyileştirmeleri çok hızlı şekilde gerçekleştiriyoruz.
Ayrıca, bünyemizde ülkemizdeki ve dünyadaki bütün lojistik start-up’larını takip eden bir ekip bulunuyor. Bu ekiple birlikte dünyadaki ortaklıklar, stratejiler, ekipmanlar, projeler gibi konu başlıklarını detaylı olarak takip ve analiz ediyoruz. Sektörün geleceğinin yenilikçi teknolojik altyapılar üzerinde yükseleceğine inanıyor ve bu kapsamda çalışan start-up kuruluşları destekliyoruz.
Bu yıl iki start-up yatırımımız oldu. İlki, rota optimizasyon çözümleri sunan Optiyol, ikincisi de teknoloji tabanlı atık yönetimi firması Fazla Gıda. Operasyonel mükemmellik, verimlilik, müşteri memnuniyeti optimizasyonu gibi kavramları AR-GE imkânları ile doldurarak pratik kullanıma sunmak üzere çalışmaya devam edeceğiz.
Tersine lojistik söz konusu olduğunda, Dinçer Lojistik süreci nasıl yönetiyor? Döngüsel ekonomi kapsamında ne gibi faydalar yaratıyor. Konuyla ilgili rakamsal veriler varsa, paylaşabilir misiniz?
Dünyada ve ülkemizde çok sayıda şirket, sürdürülebilir iş modellerini benimseyerek hizmetlerini döngüsel ekonomik yaklaşıma uyarlamak yönünde gelişim gösteriyor. Piyasalar, tüketiciler ve doğal kaynaklar arasındaki ilişkileri değerlendirmenin yeni bir yolu olan döngüsel ekonomik model, kaynakları olabildiğince uzun bir süre koruyan, kullanım esnasında maksimum değer yaratan ve kullanım ömrü sonunda geri dönüştürerek materyal üreten sürdürülebilir bir model olarak tanımlanıyor. Uzun vadede ekonomik fırsatlar da yaratan bu model çevresel ve toplumsal alanda katma değer sağlayan sistemik bir değişimi ifade ediyor.
Biz de Dinçer Lojistik olarak, misyonumuz gereğince sektöre, topluma, ekonomi ve çevreye değer katarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Bu değişimi desteklemek adına, Fazla Gıda’ya yatırım yaptık ve operasyonel desteğimizi de sürdürüyoruz. Fazla Gıda, gıda tedarik zincirinde oluşan gıda atığının 2030 yılına kadar yüzde 50 azaltılması için teknoloji tabanlı çözümler oluşturmak amacı ile faaliyetlerini sürdürüyor.
Dinçer Lojistik'in eskimiş paletleri ve tarihi geçen gıda ürünlerini yararlı hale getirdiği biliniyor. Bu konuyla ilgili detayları rakamsal verilerle aktarabilir misiniz? Söz konusu süreç nasıl yönetiliyor?
Sektör oyuncularının yakından bildiği gibi en önemli konularımızdan biri palet lojistiği. Bu lojistik modunda paletler, nakliye ve depolamada başlıca demirbaşlar arasında yer alıyor. Artan taleple birlikte paletlerin fiyatları yükseldiği gibi toplatılamayan paletler de ekstra finansal yük oluşturuyor ve en önemlisi çevreye zarar veriyor. Bu noktada döngüsel ekonomiye destek veren tersine lojistik hizmetinin önemi ortaya çıkıyor. Tersine lojistik hizmeti ile paletler, fiyatlarından çok daha düşük maliyetlere toplanarak yeniden kullanıma uygun hale getiriliyor. İhtiyaç olması halinde, tamir hizmeti de verilerek, hasarlı paletler yeniden kullanıma hazırlanıyor.
Dinçer Lojistik olarak müşterilerimize sunduğumuz palet lojistiği hizmetiyle döngüsel ekonomiye katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu hizmetimizle 2021’de Türkiye geneline sevk edilen paletlerin yüzde 35’ni geri topladık ve 375 bin paleti yeniden kullanıma sunduk. Bu sayede de 15 bin ağacın kesilmesini önledik.
Uygulamanın sektör firmaları arasında yaygınlaşmasıyla, palet lojistiği sürecinin çok daha etkin biçimde yönetilebileceğini, çevresel ve sektörel verimliliğin artacağını öngörüyoruz.
Dinçer Lojistik nasıl yönetiliyor? (Filo, insan kaynakları, TIR Şoförleri)
Dinçer Lojistik olarak ülkemiz genelinde bin 500’e yakın çalışma arkadaşımızla, 17 ilimizde 35 merkezdeki toplam 350 bin metrekare depo alanı, 81 il ve 973 ilçeye yayılan geniş bir ağ ile hizmet veriyoruz. Toplam araç sayımız bine yaklaşıyor. Hafif ticari araç yani şehir içi kuryelerin kullandığı araç yatırımlarına ağırlık veriyoruz. 2021’de 200 adetlik yeni yatırım planımız var. Önümüzdeki dönemlerde de scooter gibi mikro araçlara yatırım yapmayı düşünüyoruz. 2020’de 60 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleştirdik. Yıl sonuna kadar 100 milyon TL’lik bir yatırım hedefimiz var. 2022’de ise bu sayıyı 200 milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz.
2021’in son çeyreğinde ise Türkiye’de altı depo alanı daha açılacak. Bu yıl bitmeden ajandamızdaki en önemli konulardan biri de İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa’da da faaliyete geçerek yurt dışına açılmak.
Dinçer Lojistik'in yakın ve orta vadeli hedeflerini anlatabilir misiniz?
Dinçer Lojistik olarak sektöre tehlikeli madde lojistiği ile başladık. Başta kendimize tek bir alan seçerek, orada uzmanlaşmayı tercih ettik. Bunu da 15 yıl boyunca sürdürdük, Türkiye’de paketli kimyasal taşımacılığında pazar liderliğine ulaştık. 2021’in ilk dört ayına baktığımızda, bütçeler hedeflediğimiz rakamın yüzde 5 üstünde gösteriyor. 2021 için yüzde 85 oranında büyüme öngörüyoruz. Önümüzdeki üç yıl içinde de benzer bir büyüme bekliyoruz.
Dünyada kısa, orta, uzun vadeli hedefler değişti. Her şey çok hızlı gelişiyor ve evriliyor. Uzun vadeli planlar yapıp ayak uyduramamanın anlamsız bir enerji sarfiyatı var. Önümüzdeki yıllarda kimya lojistiğinden e-ticaret lojistiğine, B2B’den B2C’ye evrilen bir dönem geçireceğiz. İnsanların hızlı teslimat taleplerine uyacak bir yapıya doğru başarıyla ilerliyoruz.
RÖPORTAJ: Ercan Tosunoğlu/Lojiyol