OMV Türkiye Genel Müdürü Serkan Hotoğlu ve IVECO Türkiye Genel Müdürü Hakkı Işınak.
OMV Türkiye’nin doğal gaz konforunu boru hattının ulaşamadığı yerlere 15 yıldır LNG olarak taşıdığını ve hizmet verdiğini vurgulayan Hotoğlu, 80 araçlık filo ile yılda 10 milyon kilometre yol yaparak Türkiye’nin dört bir yanındaki yaklaşık 400 müşteriye hizmet götürdüklerini söyledi. Hotoğlu “Dünya karbon salınımının yüzde 20’si ulaşımdan kaynaklanıyor, bunun karayoluna ilişkin kısmının yüzde 65’i ise ağır vasıtalardan kaynaklanmakta. Çevreci ve temiz bir yakıt olarak LNG’nin karayollarında da kullanılması için öncü olmak ve teşvik etmek istedik. Filomuzun yüzde 10’unu LNG yakıt kullanan IVECO çekicilerle değiştirdik. Bu girişimin sürekliliği açısından Bolu’da kendi araçlarımıza hizmet edecek hem dolum yapabileceğimiz hem de araçlarımızın kullanımına ilişkin verimlilik ve yakıt kullanımını yakından takip edebileceğimiz, aynı zamanda arzu edildiğinde paydaşlarımıza da kapılarını açabileceğimiz bir tesisimiz olsun istedik. LNG’yi yakıt olarak kullanan bu tankerlerimizle yılda yaklaşık 1,25 milyon kilometre yol yapmayı ve bu sayede yılda yaklaşık 120 ton CO2 tasarrufu yapmayı öngörüyoruz.” dedi.
OMV Türkiye’nin 3 bini aşkın doğal gaz, LNG ve elektrik müşterisine sürekli daha iyi ve yeni hizmetler sağlamayı hedeflediğini belirtti. Hedefleri kapsamında da aynı çatı altında sundukları dijital servisler, enerji ekosistem yönetim modeli ve enerji servislerinin yanı sıra ‘Gas Engineering’ hizmetleri ile de farklı sektörlerden gelebilecek her türlü talebe çözüm üretebildiklerini söyledi. Hotoğlu ayrıca bu hizmetlere ek olarak gerçekleştirdikleri yatırım sayesinde LNG’nin müşterilerine daha düşük karbon salınımına sahip LNG yakıtlı araçlarla servis edilmesinin çevre duyarlılığı bilinci konusunda büyük farkındalık yaratacağına düşündüklerinin altını çizdi.
Basın toplantısına katılan IVECO Türkiye Genel Müdürü Hakkı Işınak da yaptığı konuşmada “Sektörde söz sahibi bir marka olarak LNG’yi yakıt olarak kullanan ve yüksek teknoloji barındıran çekicilerin pazar için önem taşıdığına inanıyoruz. OMV Türkiye gibi düşük karbon salınımına duyarlı bir şirkete gerçekleştirilen bu filo satışı bizim için de çok önemli bir referans, OMV Türkiye’ye ilk S-WAY LNG’li çekici filosu olarak teslim ettiğimiz araçları 7 gün 24 saat takip edecek, destek verecek yetkin bir ekibimiz var. Türkiye’de ilk doğal gazlı aracımızı 2011 yılında satmıştık, yine IVECO olarak Türkiye’de ilk LNG’li çekiciyi satan markayız, LNG’li çekicilerimizin güç olarak dizel çekicilerden bir farkı yok, 460 BG güç sunuyor ayrıca 1600 km menzilleri var. Geleceğimiz için bu tür çevreci araçların duble yollar ile yayılması önemlidir. OMV ve IVECO bu konuda öncülük yapmaktadır.” dedi.
İsmail Hakkı Işınak, “OMW, pandemiye rağmen bu yatırımı yapmaya karar verdi. Pandeminin tam zirve yaptığı dönemde teslimata devam etti. Şu anda da operasyonu birlikte takip ediyoruz. Iveco’yu tercih ettikleri için gururluyuz. Bu sektörde LNG alanına önemli kaynak harcıyoruz. OMW ile birlikte ortak müşterilere hizmet verme konusunda işbirliğimiz devam edecek." dedi.
Işınak, 'Neden doğalgaz?' sorusunu ise şöyle yanıtladı. "Dünyamız, karbon ayak izinin azaltılması, emisyonların azaltılması çok önemli. Tüm teknolojik yatırımlar bunun üzerine odaklanmış durumda. Euro normlarıyla birlikte değişen motor teknolojileri ve LNG’nin teknolojiyle buluşması menzili de artırdı. Gürültü kirliliğini ve petrola bağımlılığı azaltmak, hava kalitesini yükseltmek gibi unsurlar birbirine zincirleme olarak bağlı."
Pandeminin başında Iveco S-Way’in lansmanını yaptıklarını hatırladan Işınak, "Maliyet avantajı sağlayan, üstün performans sergileyen güvenli bir araç. Aynı zamanda tüm Türkiye’de artan istasyon yatırımlarıyla bu sektörün çok ilerleyeceğini düşünüyoruz.
OMW’nin attığı adımla ortak müşterilerimize sunabileceğimiz yakıt, performans ve tasarrufla ilgili kanıtlar da olacak. Bunun yanı sıra 20 yıllık bir Ar-Ge sonucunda LNG’li motorlara ulaşıldı. Yirmi yıl önce doğal gazlı motorlar vardı ama 300-500 km menzil söz konusuydu. Bu menziller, sektörel olarak bize uygun değildi. Uzun menzilde LNG, CNG’nin yerini almış durumda ve 50 bin adetten fazla üretilmiş doğal gazla çalışan motor aslında bizi dünyada bu alanda lider konuma yükseltti. Ciddi bir Ar-Ge var ve 20 yıllık bu çalışma devam edecek."
Rakipsiz 1.600 Km menzil
İsmail Hakkı Işınak, LNG'li Iveco S-Way’in 1.600 Km menziliyle rakipsiz olduğunu belirterek, “Türkiye’de yaptığımız testlerde 1.780 km’ye ulaştık. Elbette menzil, yol şartları ve aracı kullanıma da bağlı olarak değişiyor. Ortalama olarak 1.600 km menzile ulaştığını söyleyebilirim. Aracın 460 gücü ise rakipsiz. Bu güçle dizel araçlardaki performans elde edilebiliyor. Maliyet olarak da avantajlı.
Servis kolaylığı salması da maliyetleri aşağı çekiyor. Dizel motora göre yüzde 10’a varan daha sessiz motora sahip. Buji ile çalışması bu sessizliği sağlıyor. ADR Sertifikası da olduğundan, yanıcı ve parlayıcı maddeleri de taşıyabiliyor." dedi.
LNG araçlara teşvik verilmeli
"Avrupa’da sağlanan teşviklerin Türkiye’de de uygulanması gerekiyor. Sektörün önünü açmak için vergi düzenlemesi ya da yatırım teşviği şeklinde uygulamalar olabilir. Bu konularda teşviği hak eden bir sektör durumuna geldi." diyen Işınak, "Yüzde 30’a varan yakıt tasarrufu söz konusu. toplam sahip olma maliyetine en büyük katkısı yakıt tasarrufu ile oluyor. Bu açıkçası nakliyecilerin en büyük maliyet kalemi olmasından ötürü, LNG’ye nakliyecinin masrafları açısından en önemli katkıyı sağlayacaktır." diye konuştu.
Işınak "Iveco, S-Way ürünüyle tam gaz devam ediyor. Türkiye’nin ilk Iveco S-Way filo teslimatını da OMW’ye yapmış bulunmaktayız. Bu konuda öncü olmalarından ve Iveco’yu tercih etmelerinden ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.
Bu araçlarımızla ilgili özel bir birim kurduk ve teslim ettiğimiz araçların takibini yapıyoruz. İki yıl önce Stralis modelimizle ilk LNG’li araç teslimatını yapmıştık. Dünyadaki siparişlere baktığımızda, Almanya, Hollanda, Rusya’dan siparişler vardı. Rusya, bu konuda çok ileri seviyede. Çoğunluğu CNG olmakla beraber LNG yeni yeni başlamıştı. Günümüzdeyse hem bayiler stok tutuyor hem de sipariş konusunda neredeyse dizeli yüzde 30 oranında yakalamış durumda. Teşviklerden kaynaklı Almanya ve İtalya’da son iyi yılda ciddi gelişim söz konusu." dedi.
Kara ve denizyolu taşımacılığında LNG kullanımının artması karbon salınımını azaltacak
OMV Türkiye Genel Müdürü Serkan Hotoğlu toplantıda ayrıca gelişmiş ekonomilerin iklim değişikliğinin önüne geçmek ve karbon salınımlarını azaltmak için önemli taahhütlere girdiği bu dönemde, enerji dönüşüm süreçlerinin gelişimine her zamankinden çok daha hızlı şahit olunacağına dikkat çekti. Doğal gazın özellikle sanayi, elektrik üretimi, kara ve deniz yolu ulaşımında daha yüksek karbon salınımı olan kömür ve petrol ürünlerinin yerini alma potansiyeli olduğunu söyleyen Hotoğlu, “OMV’nin global hedefi 2050 yılında ‘nette sıfır karbon’. Özellikle kara ve deniz yolu taşımacılığında LNG’nin tercih edilmesi bizim bu hedefimize ulaşmamızda önemli bir rol oynayacak. Bu nedenle sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında yaptığımız LNG yakıtlı filo ve dolum tesisi yatırımımızın; LNG kullanımının teşviki ve yaygınlaşması açısından da öncü olacağına inanıyorum. Biz belirlediğimiz ‘nette sıfır karbon’ hedefine ulaşmak için hem global faaliyetlerimizde hem Türkiye pazarında LNG’nin yaygın kullanımı için birçok fırsatı ve yeniliği değerlendireceğiz.” dedi.
