RÖPORTAJ - ISC Lojistik A.Ş. CEO’su Davud GÖK'le yaptığımız röportajda; kuruluş sürecinden bugüne geçen sürede geçirdikleri aşamaları, şirketin performansını ve hedeflerini anlattı.
İzmir merkezli olarak 2005 yılında kurulan ISC Lojistik A.Ş. denizyolu, karayolu, havayolu, gümrükleme, sigortalama ve depolama hizmetleri sunan bir firma olarak sektörde öne çıkıyor. Şirket, dünya çapında 165 ülkeyi kapsayan geniş bir acente ağına sahip ve uluslararası network ağlarına doğrudan üye konumunda. Ayrıca, IATA kapsamında havayolu acentesi olarak faaliyet gösteriyor ve İstanbul, Ankara ve Mersin'de bulunan şubeleriyle müşterilerin ithalat ve ihracat süreçlerinde çözüm ortağı konumunda.
ISC Lojistik A.Ş. CEO’su Davud GÖK, katıldıkları İzmir’deki Logistech Fuarı'ndaki stantlarında yaptığımız röportajda; kuruluş sürecinden bugüne geçen sürede geçirdikleri aşamaları, şirketin geçen yılın aynı dönemine göre performansını, kısa ve orta vadeli hedeflerini konuştuk.
"Herkesin uzman olduğu alanda faaliyet göstermesi verimliliği getiriyor"
ISC Lojistik AŞ, sadece forwarder olarak faaliyet gösteriyor ve kendi taşıma filosuna sahip olmamayı tercih ediyor. ISC Lojistik A.Ş. CEO’su Davud GÖK, bu iki alanın farklı uzmanlık gerektirdiği ve her ikisini bir arada yapmanın başarıyı olumsuz etkileyebileceği görüşünde.
Gök, bu durumu şöyle açıklıyor: “Tamamen forwarder olarak faaliyet gösteriyoruz. Özmal araçlarımız yok. Olmasını da istemiyoruz. Bu farklı bir alan ve farklı uzmanlık alanı. Taşıma filosunu sahip olmak da ayrı bir uzmanlık gerektiriyor. İkisini bir arada yapanların da çok başarılı olduklarına şahit olmuyorum. Gümrükçü arkadaşımız, freight forwarder’lik de yapayım diyor ama verimli olmuyor. Bence, herkes uzmanı olduğu alanda iş yaparsa daha iyi olur. Bu sayede ortaya çıkan hizmet daha kaliteli ve verimli olur. Kendi müşterilerimde de bu durumu yakından gözlemliyorum.”
Lojistiğin farklı alanlarında uzman firmalar arasında ortaklık yoluyla da verimli bir çalışma sistemi kurulabileceğini savunan Davud Gök, şunları söylüyor:
“Bu durumda sistem kendi içinde yürür. Ama ‘Ben nasıl olsa bu işi yapıyorum, 10 adet treyler alayım’ dediğinizde verimli bir çalışma sistemi olmuyor. Müşteriyi tatmin edici bir hizmet veremiyorsunuz. Zaten ayrı uzmanlık alanları olduğu için bizler ayakta kalabiliyoruz. Sonuçta karşımda armatör var. Kendi direkt gittiği müşterileri de var ama ben onun gemisini kullanarak yükleme yapıyoruz ve hizmetimizden memnun oluyorlar.”
“Sektörümüzün ana problemlerinden biri kalifiye personel”
Lojistik sektörünün en önemli sorunlarından birinin de istihdam olduğunu söyleyen Gök, “Yeni mezun arkadaşlarımıza şans veriyoruz. Bu işi de öğretiyoruz. Aldığımız arkadaşlarda iş yapabilme oranı yüzde 20. Bu, benim kendi istatistiğim. On arkadaşı işe aldığımızda, ikisini ancak bu işi yapabilme kapasite ve yetide görüyorum. İşe aldığımız arkadaşlarda ise 3 yıldan önce verim alma şansımız yok. Bir başka ifadeyle 3 yıldan sonra, 3 yıl daha işe devam ederse kendini amorti etmiş oluyor.” diyerek, şöyle devam ediyor:
“Günümüzde gençlere kendinizi çok iyi anlatmanız gerekiyor. ‘Görevi vereyim, şartları sunayım, maaşını vereyim ve çalışsın’ artık yeni kuşakta böyle bir çalışma sistemi yok. ‘Bu işi neden yapıyoruz’, ‘amacımız ne?’ soruları kapsamında kariyer planlaması yapmak gerekiyor. Kademe kademe nereye gideceğini bilmeli ve aynı zamanda da kazanmalı. Tatmin edici bir kazanç elde etmeli. Bu da yeterli değil. Kendi kariyer planlamasını da yapabilmeli ve öngörebilmeli. Birçok yönden hem personel hem teknoloji ve bilgi akışının yönetilmesi son derece önemli.”
İstihdam konusuyla ilgili 9 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ile iletişim halinde olduklarını söyleyen Davud Gök, “Fakültenin derneği ile sürekli iletişim halindeyiz. Okullardan ve dışarıdan mezun yabancı dil bilgisi yeterli olduğu düzeyde eğer yapabileceğine ikna olduğum arkadaşlara da ayırt etmeden şans veriyorum.” diyor.
ISC Lojistik A.Ş.’nin performansı
ISC Lojistik A.Ş. CEO’su Davud Gök, şirketlerinin 2023’ün ilk 9 aylık performansını geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırdığında çıkan tabloyu şöyle anlatıyor:
“Bunu ikiye ayırıyorum. Öncelikle biz neredeyiz? Eğer ben geçen yıl ile aynı isem bana sorarsanız kayıptayım. Bir önceki yılı, firmam olarak önde olmam lazım. Bunun kriterleri, yük sayısı olarak önde olmam lazım. İş süreçlerini iyileştirme, personel eğitimleri ve entegre olarak işlerin çok iyi seviyede olması anlamında iyi olmamız gerekiyor. Bunların göstergeleri ise cirolar, karlılık oranları ve yaptığınız yatırımlar. Kazandığınızın ne kadarını sektörünüze, firmanıza katabildiniz? Ben, bunlara bakıyorum ve baktığımda da geçen yıldan daha önde olduğumu kendi adıma hesaplıyorum. Ama sektöre baktığımda; çok değişik bir pandemi süreci yaşadık. 2020’de önce tamamen içe kapandık. 2021’de ise talepte adeta patlama oldu. Panikleme süreci oldu ve tüm dünya devletleri para bastılar. Basılan para halka ve işletmeler pompalandı. Doğal olarak müthiş bir talep patlaması oldu. Hem ihtiyaçların ötelendiği bir dönemin yanı sıra para bolluğu da vardı. Tüm tedarik zincirlerimiz alt üst oldu. ABD’ye gönderdiğimiz bir konteyner 6 ayda oradan çıkamadı. Bu ortamda lojistik sektörü çok kısa sürede yatırımlarını yaptı. Aşırı tüketim sonucu 2021 ve 2022’de tüm grafikler tavan yaptı. Bu durumun uzun sürmeyeceği belliydi. Bu kez de enflasyon patladı ve ‘durdurmamız lazım, alın paraları geri’ denildi. Bu arada dünyada tüm işlerin durduğu noktada bile kayıp yüzde 20. Bu durum karşısında bizim yaklaşımımız, biraz daha fazla eforla bu kayıp kapatılabileceğidir. Doğal olarak sektördeki navlunların düşüşünden dolayı bir iş kaybı var ama biz bundan pozitif ayrıldık.
Karayolu tarafında da lojistik ihtiyacının artmasıyla birlikte çekici ve treyler yatırımı yapıldı. Şimdi ise âtıl bir kapasite var ancak ben bunun geçici olduğunu düşünüyorum. 2024 yılında dengeye geldiğini hep birlikte göreceğiz.”
Davud Bey’in hedefi şirketi halka açmak, hayali ise konteyner gemisi almak
Davud Bey’e hedeflerini soruyorum, şöyle yanıtlıyor: “Elbette hedeflerim var ama ben hayallerimden bahsedeceğim. Kısa vadeli olarak 2027 yılında halka arz sürecimiz olacak. Şirketimizin yüzde 20’sini İMKB’de halka açmayı planlıyoruz. Buradan gelen kaynakla da dünya ofislerimizi açmayı planlıyoruz. New York, İngiltere, Singapur, Hong Kong ve Hindistan’da ofisler planlıyoruz. Bunlar benim hedeflerim. Hayallerime gelince de konteyner taşımacılığı kapsamında bir gemi yatırımı yapmak istiyorum. Sürece böyle devam edip, sonunda da güzel bir kurum ve güzel bir isim bırakmak istiyorum. Kitap yazamam, resim yapamam. Sporun herhangi bir alanında yeteneğim de yok. İş insanıyım. Dolayısıyla bu alanda bir isim bırakmak keyifli olur diye düşünüyorum.”