RÖPORTAJ

Verimlilik için teknolojiyi maksimum kullanıyoruz"

TruKKer İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa & BDT Genel Müdürü Hakan Arıkan ile TruKKer'ın kuruluş fikri, sektöre getirdikleri yenilikler ve gelecek planları üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Abone Ol

TruKKer, kuruluşundan bu yana hangi önemli dönüm noktalarından geçti ve bu süreçte karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi?

TruKKer, piyasada yük arayanlarla araç arayanları buluşturan bir platform olarak her iki ihtiyaca cevap veren bir start-up olarak kısa sürede piyasada ilk tercih edilenler arasına katıldı. İlk olarak limana yönelik ihtiyaçlarla ilgili çalışmalara Suudi Arabistan’da nispeten küçük adımlarla başladı, karşılaştığı ilgi ile büyümeyi yakaladı. 

Önce Dubai’nin merkezi olduğu coğrafyadaki en büyük dijital taşımacılık platformu oldu. Şu anda MENA bölgesinin lider dijital taşımacılık platformu konumunda. Taşıyıcı, armatör ve yük sahibi arasında köprü görevi kurarak malların yüklenme aşamasından teslim aşamasına kadar sorumlu mekanizmayı kuran şirketler arasında liderliğe yükseldi. 

Özellikle BAE, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Umman, Bahreyn ve Pakistan'da ofisler açarak büyümeyi sağladı. Karşılaşılan en büyük zorluklar arasında genişleme sürecindeki pazar farklılıkları, lojistik sektöründeki geleneksel yapılarla rekabet etme ve yeni teknolojilerin benimsenmesi yer alıyor.

TruKKer’ın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri dışındaki pazarlara genişleme stratejisi nedir ve bu stratejiyi uygularken nelere dikkat ediyorsunuz?

TruKKer, Suudi Arabistan ve BAE dışındaki pazarlara genişlemeyi hedefliyor. Özellikle Doğu Avrupa, BDT ve Batı Avrupa gibi bölgelere odaklanıyor. Genişleme stratejisi, yerel pazar dinamiklerini anlamak, yerel işbirlikleri kurmak ve yeni teknolojik gelişmeleri takip ederek rekabet avantajı sağlamak üzerine kurulu. 

Türkiye'nin TruKKer için stratejik bir merkez olarak seçilmesinin altında yatan temel sebepler nelerdir ve bu konumlandırma TruKKer’ın genel stratejisine nasıl katkı sağlıyor?

Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle Doğu Avrupa, BDT ve Batı Avrupa gibi büyüme potansiyeli olan bölgelere erişim sağladığı için stratejik öneme sahip. Ayrıca Türkiye, lojistik sektöründe gelişmiş alt yapısı ve genç nüfusuyla önemli bir pazar potansiyeline sahip. TruKKer, Türkiye üzerinden bölgesel genişleme stratejisiyle daha fazla ülkeye hizmet sunmayı ve Avrupa ile Asya arasındaki ticareti kolaylaştırmayı hedefliyor.

Türkiye’den Avrupa’ya 50’den fazla destinasyona ve Türki Cumhuriyetler’e, Türkiye içinde ise 81 ile taşıma gerçekleştiriyoruz. Çin’den İngiltere’ye kadar geniş bir coğrafyada kesintisiz bir hizmet sunabiliyoruz. Bunun yanı sıra yurt içi taşımacılıkta da varız. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir ve Mersin’de ofislerimiz bulunuyor. 

TruKKer’ın teknoloji ve yazılım alt yapısını lojistik sektöründeki diğer oyunculardan ayıran özellikleri nelerdir?

TruKKer'ın teknoloji ve yazılım alt yapısı, taşımacılık süreçlerini dijitalleştirerek daha verimli hale getiriyor. Güçlü teknolojik alt yapısı sayesinde taşıyıcılar ve yük sahipleri arasında kolay iletişim ve izlenebilirlik sağlıyor. Ayrıca TruKKer, elektrikli araçlar gibi çevreci teknolojilere odaklanarak sürdürülebilir bir lojistik çözüm sunuyor.

Sadece araç ve yük sahiplerini buluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda bütün sorumluluğu alarak, süreci dijitalleştirirken izlenebilirliği sağlıyor. Böylece lojistik sektörünün her döneminde ortaya çıkan farklı dinamiklere uyum sağlayabiliyor.

Kurduğu iş modeli ile hizmet üretmenin ötesine geçerek lojistik sektörü için sürdürülebilir bir değer yaratıyor. Sahip olduğu son teknolojilerle karayolu taşımacılığı ve lojistik operasyonları basitleştirerek verimli hale dönüştürüyor. Hedeflediği noktaya ulaşan ancak boş dönmek zorunda kalan araçlar için ortaya çıkan borç kilometresini minimize ederek hem maaliyet tasarrufu hem de çevre dostu bir avantaj sağlıyor.

Ayrıca 10 farklı ülkenin dinamiklerine cevap verebilmesi TruKKer’ı sektördeki benzeri uygulamalardan farklılaştırıyor. Farklı kültürlerin değişen dinamiklerini sahada tecrübe ederek uzmanlığını artırıyor. Güçlü teknolojik alt yapısı sayesinde bu ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayan katma değerli hizmet sunabilmesi müşteri memnuniyetini artırıyor. 

Son dönemde aldığınız 100 milyon dolarlık yatırım, teknolojik gelişim ve genişleme planlarınıza nasıl bir ivme kazandıracak?

2022 yılı eylül ayında öz sermaye ve borçlanma yoluyla 96 milyon dolarlık B Serisi finansman turunu tamamladık. Finansman turunda finansman sağlayan başlıca kuruluşlar, ADQ ve STV’nin yanı sıra Mubadala ve Riyad Taqnia Fund (RTF) oldu. Yatırımcıların bize sağladığı güven ve fon büyüklüğü sayesinde mevcut pazarlarda konumumuzu kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu kaynağı yeni gireceğimiz pazarlarda büyümemizi destekleyecek atılımlar yapmak için kullanacağız. Bu bağlamda Türkiye ve bağlantılı ülkelerde oluşturacağımız yeni şirketlerimiz bizim açımızdan büyük önem arz ediyor. 

TruKKer olarak lojistik sektöründe sürdürülebilirliğe ve yeşil dönüşüme nasıl bir katkı sağlamayı hedefliyorsunuz ve bu konuda hangi adımları atmaktasınız?

Önce bir gerçeği kabul edelim. Lojistik karbon emisyonuna en fazla yol açan sektörler arasında yer alıyor. Çünkü karbon emisyonuna en fazla neden olan üç sektör enerji, sanayi ve lojistik. Bu gerçek dünyada ve Türkiye’de aynı. Bu sektörler atmosferdeki emisyonun yüzde 85’ini oluşturuyor. Lojistik tek başına yüzde 22 ile karbon emisyonunun neredeyse 4’te 1’ine neden oluyor. Diğer önemli bir konu lojistiğin de yaklaşık yüzde 80’i kara taşımacılığından oluştuğu için aslında en büyük kirlilik kaynağı kara taşımacılığı. 

TruKKer olarak iş modelimiz, araç sahibiyle yük taşımak isteyeni buluşturan bir platform olduğu için verimsizliği minimize ediyoruz. Buradaki en kritik nokta dünyadaki verilere baktığımızda en verimli operasyonda bile araçlar minimum yüzde 10 boş kilometre yapıyor. Bu oran bireysel nakliyecilerde yüzde 30’a kadar çıkıyor. 

Yaptığımız işin odağında boş kilometre verimsizliğini minimize etmek bulunuyor. Örneğin 1 milyon araçlık filoda verimsizliği yüzde 20 azalttığımızda trafiğe 200 bin yeni aracın girmesini ve dolayısıyla bu kadar aracın salacağı emisyonun da önüne geçmiş oluyorsunuz.

Dolayısıyla teknolojinin ana vurgusu aslında sürdürülebilirlik. Bu karbon emisyonlarını azaltmaktan geçiyor. TruKKer ve dünyada benzeri dijital platformların en büyük motivasyon kaynağı verimsizliği önlemek. 

Elektrikli araç kullanımı ve e-ticaretin lojistik üzerindeki etkileri konusundaki görüşleriniz nelerdir?

Son tüketici için üretilen elektrikli araçlar gibi, Türkiye'de üretilen bir elektrikli ticari araca da ihtiyaç var. Bu noktada odaklanmamız gereken ilk konu şehir içi taşımacılık olmalı. Çünkü lojistik sektöründe, şehir içinde teslimat yapan 4 tonun altındaki araçları elektrikliye dönüştürmek mümkün.

Gelişmekte olan elektrikli araçların artık lojistik süreçlere de dahil edilmesi gerekiyor. Bu hamleyle hem daha çevreci hem de daha tasarruflu taşımacılığın sağlanması mümkün olabilir. Karbon emisyonu ve karayolu taşımacılığı açısından örneğin karayolu taşımacılığı tüm emisyonun %10’una, lojistik ise bunun %75’ine neden oluyor. Bu nedenle daha köklü önlemler alınması gerekiyor. Elektrikli araçlar da bunun önemli bir parçası. Tır, kamyon ve büyük araçların çevreye verdiği zararın ortadan kaldırılması gerekiyor.  Buradaki kritik nokta, ticari araçlardaki elektrikli dönüşümünü ve hatta sonrasında hidrojen dönüşümünü gerçekleştirebilmek. Bu yolculukta, ilk fazda şehir içi teslimat taşımacılığına odaklanmamız gerekiyor. Sadece İstanbul'daki teslimat araçlarının elektrikliye dönüştürülmesi bile tek başına karbon emisyonunu olumlu etkileyebilir. 

TruKKer olarak büyük ölçekli araç üreticileriyle iş birlikleri yaparak, bu araçların Türkiye'de kullanılabilmesi için adımlar atıyoruz. Ayrıca, kargo şirketleri ve bireysel kurye hizmeti sunan firmaların bu yeni teknolojiye uyum sağlamaları için çalışmalar yürütüyoruz. Yani, üreticileri ve dağıtıcıları bir araya getiren bir platform oluşturarak sektörde önemli bir değişimi başlatmayı hedefliyoruz. Bu alanda başarılı olacağımıza inanıyoruz. Bu yönde bir marka iş birliği planlıyoruz.

Bulut tabanlı nakliye çözümleri, taşıyıcılar ve işletmeler için ne tür avantajlar sağlıyor ve bu hizmetlerin müşteri memnuniyetine etkisi nasıl ölçülüyor?

Bulut tabanlı nakliye çözümleri sunan TruKKer, taşıyıcılar ve işletmeler için eksiksiz bir hizmet portföyü sunarak tüm taraflar için ortak verimlilik sağlıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük dijital nakliye ağını kuran şirket, geliştirdiği platformla sektöre “veri odaklı” yenilikler getiriyor. Bu sayede de yükün izlenebilirliği, tedarik durumu gibi sonuçlara şeffaf ve güvenli bir şekilde ulaşıyor, piyasada oluşan arz ve talep değişimine bağlı güncel fiyatları anlık takip ediyor.

Arz ve talebi eşleştiren bir dijital yük toplama iş modeli yürüten TruKKer, tahmine dayalı analiz odaklı eşleştirme modeliyle kurumsal müşterilerden gelen kamyon taşımacılığı talebini mevcut erişilebilir filo sahipleriyle/bireysel kamyon sahipleriyle karşılıyor. En genel tanımıyla “kamyoncularla yük sahiplerini buluşturan bir platform” olan TruKKer, kullandığı WhatsApp Bot uygulamasıyla pazar penatrasyonunu da hızlandırıyor.

Global lojistik pazarındaki arz-talep dinamiklerini nasıl analiz ediyorsunuz ve TruKKer bu dinamiklere nasıl uyum sağlıyor?

Global lojistik pazarındaki arz-talep dinamiklerini analiz etmek için TruKKer, veri analitiği ve pazar araştırmalarından yararlanıyor. Talep eğilimlerini ve pazar trendlerini belirlemek için veri analizi yapıyor ve bu bilgilere dayanarak stratejik kararlar alıyor. TruKKer, esnek bir iş modeliyle arz-talep dengesini sağlamaya çalışıyor ve pazar koşullarına uyum sağlayarak müşteri taleplerine cevap veriyor.

Türkiye'den Avrupa ve Türki Cumhuriyetler gibi ana taşıma bölgelerine yönelik operasyonlarınızda karşılaştığınız temel zorluklar ve fırsatlar nelerdir?

Türkiye'den Avrupa ve Türki Cumhuriyetler gibi ana taşıma bölgelerine yönelik operasyonlarda karşılaşılan temel zorluklar arasında sınır geçişleri, gümrük işlemleri ve farklı kültürel dinamikler yer alıyor. Ancak, bu bölgelerdeki büyüme potansiyeli ve artan ticaret hacmi de önemli fırsatlar sunuyor. TruKKer, bu pazarlarda yerel iş birlikleri kurarak ve yerel düzenlemelere uyum sağlayarak operasyonlarını genişletmeyi hedefliyor.

Ayrıca Türkiye’nin dış ticaret yükünü karayolu ve deniz taşımacılığı göğüslüyor. Dolayısıyla ihracat ve ithalat tablolarındaki değişim, lojistiği doğrudan etkiliyor. Türkiye ihracatının çok büyük bir kısmını Avrupa ve Amerika’ya yapıyor. Avrupa’nın içinde bulunduğu durgunluk ile her iki pazarda son bir yılda gerçekleşen talep daralması ve resesyona dönük göstergeler ihracat verilerimizi olumsuz etkiledi. 

Dış ticarette en önemli konumuz ithalat ve ihracat arasındaki denge. Şu anda bu denge kurulamadığı gibi enflasyonist ortamın da tetiklemesiyle lojistik maliyetleri artıyor. Geniş filosu olan şirketler çeşitli indirimlerle maliyetleri düşürmenin yolunu arıyor. Ancak hem iş gücü maliyetleri hem de akaryakıt fiyatlarındaki artıştan dolayı faaliyetler tam kapasite sürmediğinde ortaya çıkan verimsizlik fiyatlara yansıyor. Akaryakıta yeni gelen zamlarla maliyetlerdeki artış, sektörün geleceği için en büyük endişe kaynağı. Maliyetlerdeki artışla mücadele noktasında teknolojik alt yapısı olan, teknoloji bazlı çalışan platformlar ve iş modellerinin sektörün içerisinde daha fazla yer alıp sektörü daha verimli hale dönüştürmesini sağlamamız gerekiyor. 

Türkiye operasyonlarınız kapsamında, yerel işletmeler ve taşıyıcılarla ilişkilerinizi nasıl geliştiriyorsunuz ve bu bağlamda karşılıklı fayda sağlamak için hangi stratejileri uyguluyorsunuz? 

Bölge ofis sayılarımızı artırmamızda en önemli etkenlerden biri yerel piyasa ile olan ilişkilerimizi ve hizmetimizi kuvvetlendirmek. TruKKer olarak yerel ve yurt dışı piyasasında tedarikçi ödemelerimizi peşin olarak gerçekleştiriyoruz. Bu durum araç tedariği ve hizmet kalitesindeki seviyemizi oldukça olumlu etkiliyor. Yurt içi taşımalarımızda operasyon ve satış ekiplerimizin genişliği, bizlere müşteri çeşitliliğiyle beraber kontrat lojistiğinde de aktif rol almayı sağlıyor.