Türkiye’de lojistik taşımanın % 90’ı karayollarıyla yapılıyor. 850 bin kamyonun yollarda olduğu Türkiye, Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip. Ülkemizde, günde yaklaşık 450 bin kamyon taşıma yapıyor ve aylık taşıma hacmi 13.5 milyon kamyonun üzerine çıkıyor. Sektörde 1,2 milyon SRC belgeli kamyon şoförü, ekmeğini doğrudan taşımacılıktan yiyor. Karayolu taşımacılığında, her gün yaklaşık 1 milyar TL dönüyor.
Tükiye lojistik sektörünü değerlendiren TTT Global Group Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Günlük 450 bin taşımanın yapıldığı ülkemizde, lojistik firmaları tarafından kontratlı yapılan taşıma hacmi ise, gerçekleşen toplam taşıma hacminin sadece üçte birisi seviyesinde ve günlük 150 bin kamyon civarındadır. Kalan günlük 300 bin kamyon taşıma, doğrudan spot pazarda gerçekleşiyor ve Ambar-Simsar-Kapı önü üçgeninde kapalı bir ekosistemde yürütülüyor. Araç sahibi kamyoncu, nakliye sitelerindeki simsarlar ya da aracı nakliye broker’ları üzerinden yüke göre 100 TL–500 TL arasında komisyonlarla hazır yüklere talip oluyor, yük veren ile basit kontratlarla taşımayı gerçekleştiriyor. Birçok global aktörün de faaliyet gösterdiği Türkiye’de, sektörde ön plana çıkan lojistik firmaları arasında; Netlog, Ekol, Ceva, DSV, C.H Robinson, Alisan, Mars, Horoz, Borusan, Omsan, Arkas, Gökbora, Barsan, Sertrans, Solmaz, Fevzi Gandur, Reysaş, Orkun, Kıta, Eyüp, Taha’yı sayabiliriz. Türk lojistik pazarında en büyük hacme sahip ilk 5 lojistik firmasının günlük ortalama FTL (tam kamyon yükü) taşıması yaklaşık 2.500 kamyondur. Bu hacim ile hiçbirisi pazarda % 1 bile pazar payına sahip değildir.” dedi.
Yollardaki kamyonların % 95'i bireylere ait
Yollardaki kamyonların % 95 bireylere ait olduğunu anlatan TTT Global Group Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti:
“Son yirmi yıl içinde, kontrat lojistiği yapan büyük lojistik firmalarında “özmal” olarak tanımlanan kendilerine ait kamyonlardan oluşan filolarının oranı iyice azaldı. Artan maliyetler ve kontratların ağır yükleri, firmaları özmaldan uzaklaştırdı. Birçok büyük lojistik firmasının, özmal oranı % 5'lerin altına düştü. Öyle lojistik firmaları var ki, günlük 2.500 kamyon taşıma yapıyor ve kendine ait tek bir özmal aracı dahi bulunmuyor. Herkes kendi kurduğu kamyon tedarik sistemleriyle; garajlardan, kooperatiflerden ve nakliye sitelerinden ilkel yöntemlerle kamyon topluyor. Lojistik firmaları, operasyonlarını sağlıklı bir şekilde yürütebilmek için 25–30 bin kamyonluk spot kamyoncu adayını her an ulaşabilmek için portföyünde hazır tutmaya çalışıyor.” diye konuştu.
Ülkemizde en hızlı ve en geç dönüş yükü bulunan iller hakkında bilgiler veren Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’de kamyon trafiğinin en yoğun olduğu, kilometre-başı navlun fiyatının ise en düşük seyrettiği aks İstanbul-Adana hattı oldu. Km. başı en yüksek navlun fiyatları İstanbul-Hakkari, İstanbul-Diyarbakır hatlarında gerçekleşti ve zaman zaman 7 bin TL görüldü. Kamyon trafiğinin en yoğun olduğu hatlar, İstanbul-Ankara ve Ankara-Adana/Mersin hatları oldu. Türkiye’de kamyoncuların dönüş yükü bulmak için en fazla bekledikleri ya da yük almadan dönmek zorunda kaldıkları illerin başında, Rize, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Trabzon geliyor. Eğer kamyoncu beklemeyi tercih ederse, yük için bekleme süresi 3.5 günü bulabiliyor. En hızlı dönüş yükü bulunabilen illerin başında Mersin ve Adana geliyor. Diğer ilginç bir veri de Bursa çıkışlı; Kocaeli, Sakarya, Gebze, Balıkesir ve İstanbul hatlarındadır. Bu hatlardaki navlun fiyatları, anlık arz ve talep durumlarına göre haftadan haftaya +/- %50'nin üzerinde değişiklik gösterebiliyor.” dedi.
TIRPORT, lojistik yönetimini uçtan uca dijitalleştiriyor
TIRPORT’un lojistik yönetimini uçtan uca dijitalleştirdiğini ifade eden Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Günlük 300 bin FTL (tam kamyon yükü) taşımanın lojistik firmalarının etki alanlarının dışında, doğrudan spot pazarda gerçekleştiği Türkiye’de, TIRPORT (www.tirport.com) lojistik operasyon yönetimini uçtan uca dijitalleştiriyor. Yük veren ve yük taşıyanlar, spot pazarda, TIRPORT yükCEPte uygulamasıyla bir araya geliyor. Sektörün tercih edilen ödeme aracı haline gelmeye başlayan elektronik para altyapılı Param TIRPORT KART, yük veren ile kamyoncu arasına “Güvenli Ödeme Aracı” olarak giriyor.
Lojistik sektöründe Türkiye’nin lider dijital platformu olan TIRPORT’ta, 2020 yılı ilk 6 ayı verilerine göre toplam 297.657 kamyon taşıma yapıldı. TIRPORT’la taşıma yapan kamyonlar, yılın ilk 6 ayı içinde 83.939.274 km yol yaptılar. 6 aylık verilere göre bir kamyonun seferi ortalama 282 km. olarak gerçekleşti. Türkiye’nin lojistik sektöründeki lider dijital platformu TIRPORT, 2020 ilk 6 ayı sonunda aktif 42 bin kamyoncuya ulaştı. 500'e yakın KOBİ ve nakliye şirketine operasyon yönetimi hizmeti veriyor. Günlük yönettiği FTL taşıma sayısı 2.000'i aştı. 2020 sonunda günlük 4 bin taşımaya ulaşmayı, 2022 sonunda ise günlük 25 bin taşımayı geçmeyi hedefliyor. Hedeflenen 25 bin taşımanın 20 bini lojistik firmalarına ve büyük üreticilerine verilen lojistik operasyon yönetim hizmeti, günlük 5 bin taşıma ise doğrudan spot pazarda TIRPORT üzerinden yerine getirilecek hizmet olarak gerçekleşecek” diye konuştu.
“PARAM TIRPORT Kart”, lojistik sektörünün yeni nesil ödeme aracı oldu
Lojistik sektörünün yeni nesil ödeme aracı Param TIRPORT Kart hakkında bilgiler veren Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti:
“TIRPASS (Pompada temassız) ve Troy özellikli yeni nesil “PARAM TIRPORT Kart”lar, kamyonculara anlaşmalı akaryakıt istasyonlarda pompada %7'lere varan indirimli akaryakıt imkanı yaratıyor, anlaşmalı istasyon kasalarından navlun ücretlerini peşin olarak tahsil edebilme ve Param anlaşmalı birçok üye işletmeden anında indirimli alışveriş imkanlarından yararlandırıyor. PARAM TIRPORT Kart’la, yük sahibi yükünü güvenle TIRPORT kamyoncusuna emanet ediyor, ödemeyi TIRPORT’a yapıyor, kamyoncu ise TIRPORT güvencesiyle malı taşıyor, teslimat belgelerini TIRPORT App üzerinden dijital olarak yüklüyor ve anlaştığı şekilde parasını güvenle alabiliyor” şeklinde konuştu.