Anadolu Isuzu, Meltem Turizm’e 28 Adet NPR L Model kamyon teslim etti Anadolu Isuzu, Meltem Turizm’e 28 Adet NPR L Model kamyon teslim etti
  Dünyanın en büyük lastik üreticileri arasında yer alan Michelin, hareket kabiliyetini artıracak sürdürülebilir hareketlilik çözümleri geliştirmeye devam ettiği, sürdürülebilir çevre konusundaki hassasiyetiyle doğaya ve insana saygılı teknolojiler geliştirdiği, ilk kilometreden son kilometreye kadar yüksek performans sunan lastikler tasarladığı belirtiliyor. Lastikler aşındıkça lastik performansı da değişiyor. Ancak tüm yeni lastikler aynı performansı göstermediği gibi tüm aşınmış lastikler de aynı performansı göstermiyor. Michelin yetkilileri, bağımsız çalışmaların, kaza oranlarıyla diş derinliği arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını kanıtladığını belirtiyorlar. Araştırmalara göre; ileri teknoloji ile geliştirilen bir lastik, dişteki son milimetreye kadar yüksek seviyede tutuşu mümkün hale getiriyor. Michelin ve bağımsız kuruluşların gerçekleştirdiği testler, önemli olanın diş derinliği değil lastiklerin performansı olduğunu gösteriyor. Michelin’in Ladoux Test Merkezi’ndeki testleri; yasal limite kadar aşınmış bazı lastiklerin ıslak zeminde frenleme mesafesinin bazı yeni lastiklerle neredeyse aynı olduğunu, diş derinliğinin frenleme için doğru bir gösterge olmadığını gösteriyor. VUFO (Kaza Bilimi Enstitüsü) araştırmasına göre kazaların yüzde 70’i kuru zeminde gerçekleşiyor. Lastik aşındıkça ‘slick’leşiyor. Aşınmış lastik yeni lastiğe oranla daha kısa mesafede duruyor. Kuru zeminde lastik aşındıkça güvenliğin arttığı görülüyor. Lastik diş derinliği azaldıkça kuru zeminde tutuş kabiliyeti artıyor. Aşınmış lastik, kuru zeminde yeni lastiğe kıyasla daha kısa mesafede duruyor. Bunun en iyi örneğini; yarış parkurlarında görmek mümkün: “Slick” lastikler kuru zemin koşullarında yarışçıların hem performans hem yol tutuşu anlamında tercihi oluyor.
"LASTİK KULLANILDIKÇA YAKIT TÜKETİMİ DÜŞÜYOR" Beş dolu depodan biri, sadece lastiklerinin yuvarlanma direncinin üstesinden gelmek için kullanılıyor. Diş derinliği azaldıkça aracın yakıt ekonomisi de iyileşiyor. Yasal diş limitinde çıkarılan lastiğin yuvarlanma direnci, yeni lastiğin yüzde 80’i oranına denk geliyor. Lastiği yasal sınır olan 1.6 mm’den önce değiştirilmesi ömrünün ¼’inin israf edilmesine, bu da her araç için 2 yılda 1 lastiğin israf edilmesine yol açıyor. Dolayısıyla lastiği yasal diş aşınma limitine gelinceye kadar araçta tutmak, yakıt yönünden verimlilik süresini artırırken sürücünün yakıt maliyetini de azaltıyor. Ayrıca lastik kullanıldıkça ses seviyesi de düşerek sürüş keyfini artırıyor. Michelin, nasıl ki kirlenmiş bir ayakkabı sırf bu yüzden çöpe atılmazsa; güvenlik alarmı vermeyen bir lastiğin de ömrünü tamamlamadan değiştirilmemesi gerektiğini öneriyor.
"ZAMANINDAN ÖNCE DEĞİŞTİRİLEN LASTİK HEM ÇEVREYE HEM CEBE ZARARLI" Lastiklerin yasal limitten önce değiştirilmesi üründen optimum faydalanma süresini kısalttığı gibi tüketiciler için maliyetleri de artırıyor ve çevre üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Michelin sosyal sorumluluk bilinci ve “programlı uzun ömürlülük” stratejisiyle lastik sektöründe lastiğin ilk kilometreden son kilometreye kadar sürdürülebilir bir performans sağlaması için sektörü teşvik ediyor, 1.6 mm yasal sınıra kadar yüksek seviyede yol tutuşu sağlanabileceği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Araştırmalara göre lastikleri çok erken değiştirmek, Avrupa’da bir yılda 128 milyon ek lastiğin tüketilmesine neden oluyor.
Çevreye etkileri incelendiğinde ise, her yıl 9 milyon ton CO2 emisyonu ortaya çıkıyor ve yılda 1 milyon ton hammadde israfı ile atıkları yüzde 35 artırıyor. Çevresel etkinin yanı sıra lastikleri tamamen aşınmadan değiştirmek de tüketiciler için ciddi ve gereksiz maliyete neden oluyor. Ernst&Young’ın raporuna göre erken lastik değişimi, sadece bir yıl içerisinde Avrupa’da 6 milyar Euro ekstra maliyet anlamına geliyor.
Ernst & Young : Lastikler ve planlı eskitme raporu
  • Yaz lastikleri dünya genelinde uzun bir süre uyumlulaştırılmış yönetmeliğe (1,6 mm) tabi tutulmuştur.
  • Lastik sektörünün bazı paydaşları, Avrupalı sürücüleri lastiklerini uygulamada 3 mm’deyken değiştirmeleri yönünde teşvik etmektedir.
  • Minimum diş derinliğinin 1,6 mm’den 3 mm’ye getirilmesine ilişkin yasal değişikliği destekleyen kaza verileri sonuçsuz kalmıştır.
  • Lastikleri Avrupa Birliği’nde 3 mm’deyken değiştirme zorunluğunun çevresel ve ekonomik etkileri geniş çaplı olacaktır.
  • Planlı eskitmeyle mücadele için, kullanılmış lastiklere ilişkin zorunlu testlerin yürürlüğe konması ve çevre modülasyon vergi planının uygulanması gibi iki ana tavsiye sunulabilir.

Editör: TE Bilisim