Pandemi döneminde büyük yara alan hava kargo pazarında müşterilerine sundukları yenilikçi çözümlerle büyümeyi başaran Yeditepe, IATA sıralamasında Ege’nin ve Ankara’nın birinci Türkiye’nin de üçüncü büyük hava kargo acentesi olarak devler arasında yerini aldı. 2020 yılında 290 milyon TL ciro ile kapattıkları bilgisini veren Yeditepe Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Alp Tuğhan, başarının arasında yatan etkenleri “Dünyada ilk defa ürünleri dezenfekte ettik ve bunu sertifikalandırarak müşterimize ücretsiz olarak sunduk. Uçakların yolcu kabininde yük taşıyarak, havayolu operatörleriyle maliyetleri olabildiğince aşağı çektik. Konteyner krizi baş gösterince, müşterilere hava kargo alternatifini sunduk.” şeklinde açıkladı.
Yeditepe Taşımacılık, bozulabilir gıda ve savunma sanayine özel çözümleriyle sektörde fark yaratarak adından söz ettiriyor. Hava kargoda operasyon elemanı olarak başladığı iş hayatında büyümesini sürdüren Alp Tuğhan’ın 2005 yılında kurduğu Yeditepe Taşımacılık bugün IATA sıralamasında Ege’nin ve Ankara’nın birinci Türkiye’nin de üçüncü büyük hava kargo acentesi. Türkiye genelinde 6 ofisi ve 60 çalışanıyla hizmet verdiklerini belirten Yeditepe Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Alp Tuğhan, uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmak için yurtdışında iki firma ile görüşme halinde olduklarını ve satın alma girişimlerinin olduğunda bahsetti. Her sene yüzde 20 büyümde hedefiyle yola çıktıklarını belirten Tuğhan, sembolik olan bu hedefe genellikle ulaşmayı başardıklarını söyledi. Tuğhan, 2021 yılına da büyüme ile başladıklarını Ocak ayı IATA verilerine göre ikinci büyük acente olduklarını vurguladı.
Dünyada ilk; dezenfekte edilmiş kargo
“Dünyada ilk defa ürünleri dezenfekte ettik ve bunu sertifikalandırarak müşterimize ücretsiz olarak sunduk. Havayollarında yolcu kısmına kargo verme talebimiz oldu. Bunun için epey uğraştık. Sonuçta yolcu kabininde ürün taşımayı başardık. Belki de biz vesile olduk. Yolcudaki kayıp, firmalara navlun fiyatı olarak yansıyordu. Uçağın hem altını hem de üstünü kullanarak bu etkiyi azalttık. Aynı havayolu ve uçağı kullanmamıza karşın altta görünmeyen bir hizmet kalitemiz var. Her ürün ile ayrı bir departmanımız ilgilenir. Havalimanı ofisimiz 7 \ 24 açıktır. Ürünlerimize özel ekipmanlar bulundururuz” diyen Alp Tuğhan, sektörde fark yaratan hizmetlerini şöyle anlatmaya devam etti: “Örneğin savunma sanayimiz için yol eskortu yapabilen güvenlik departmanımız var. Yurtdışı gönderilerde silahlı, zırhlı, koruma gerektiren ürünlerde ben dahil ekibimizde PMC sertifikalı eğitim almış kişiler var. Bu yetkinliğe sahip olunca, yurtdışında da bu hizmeti talep eden müşterilerimiz oluyor. ABD’den özel takip cihazları getirdik. Bu cihazları hem bozulabilir gıdalarda hem de savunma sanayinde kullanabiliyoruz. Ürünlerin sıcaklık, basınç, konum bilgileri anlık onarak izleyebiliyoruz. Müşterimizin ürünlerini fabrikalarından paketleyerek alıyoruz. Su ürünleri mühendislerimizle kalite kontrolü sürecin başında yaparak havayolu operatörlerinin elini rahatlatıyoruz. Taşıdığımız ürün hassas bir ürün. Doğru bir ürün teslim ettiğimizi belgeleriyle ibraz ediliyor.”
Konteyner krizi havayoluna yaradı
Savunma sanayinde ABD pazarının çok büyüdüğünü kaydeden Tuğhan, konteyner krizinden bu sektörün de etkilendiğini taşımaların deniz yolundan hava kargoya kaydığını vurguladı. Zor günler yaşayan hava kargo sektörünün stratejik davranarak bu trendi doğru kullanması gerektiğini kaydeden Tuğhan, müşterilerinin hava kargoyu kullanmalarını teşvik etmesi gerektiğini vurguladı.
Yeditepe isminin hikayesi:
Alp Tuğhan: “İstanbul doğumluyum. Yeditepe ismi İstanbul’dan geliyor. İstanbul’a olan özlemimizi, geleneğimizi yansıyor. Bize şans getirdiğine inanıyorum.”