"5'inci Ağır Vasıta ve Treyler Zirvesi" kapsamında düzenlenen panellerin son oturumuna; moderatörlüğünü TAİD YK Başkan Yardımcısı ve Kassbohrer Yönetim Kurulu Üyesi İffet Türken, Koluman Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ticari Araçlar Satış Direktörü Ali Saltık, Otokar Ticari Araçlar Yurt İçi Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Kemal Tokatlı, Iveco Genel Müdürü Hakkı Işınak ve Krone Trailer International Genel Müdürü Semih Pala katıldı.
TAİD YK Başkan Yardımcısı ve Kassbohrer Yönetim Kurulu Üyesi İffet Türken, "5'inci Ağır Vasıta ve Treyler Zirvesi" kapsamında düzenlenen dördüncü panelin moderatörlüğünü yaptı.
Panelde ilk konuşmayı yapan Iveco Genel Müdürü Hakkı Işınak, “Yeşil Mutabakat aslında tek bir regülasyon diyebiliriz. Yüzde 55’e kadar karbon salınımların azaltılması söz konusu. Türkiye’nin de bu sürece hazırlıklı olması gerekiyor. Sadece ithal değil ihraç edilecek araçların da bu sürece uyması gerekiyor. İlk aksiyon ise sınırda karbon düzenlenmesi. Sınırda karbon düzenlemesi mekanizması kapsamında AB bu emisyon standartlarına uymayan ülkelere üretimin gitmemesi gerekiyor deniliyor. Dolayısıyla bu süreç öncelikle sınırda karbon düzenlemesini getiriyor."
Işınak, "Süreç, bir ürünü maden ocağından çıkartırken kullandığınız ekskavatörden başlıyor ve son tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm aşamaları kapsıyor. Tüm bunların ölçülmesi ve sertifikalandırılması söz konusudur. Bu başlangıçta sadece AB ülkelerinde söz konusu idi. Şimdi ise diğer ülkeleri de kapsıyor. Bu sürece uymayanlar ise vergilendirilecek.
2030 diyoruz ama aslında 13 Mayıs’ta AB’de imzalandı. Ekim ayında 3 yıllık geçiş süreci var. İthal edilecek ürünlerde belgeleri sunmak zorundasınız. Bu süreç data oluşturmak için kullanılacak. 2026 gibi ise kullanılacak. Gübre, elektrik, çimento, alüminyum ana emisyon üreten sektörler ilk etapta bu sürece dahil olacaklar.” dedi.
Koluman Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ticari Araçlar Satış Direktörü Ali Saltık ise "Yeşil Mutabakat kapsamındaki geçiş sürecinin AB tarafından dikte edilmesini sanayiciler olarak bir şans olarak görüyorum. Devlet eliyle bunun yapılması bir fırsat.” dedi.
Bu sürecin Yeşil Mutabakat ile daha da hızlanacağını söyleyen Saltık, “Türkiye, AB pazarında treylerde ikinci süreye yükseldi. AB komisyonu 4 Mayıs 2023 tarihinde geçiş ücretlerini araçların karbondioksit salınımına göre belirleyecek. Dolayısıyla sürece treyler üreticileri de katılıyor. 2030’a kadar kamyonların elektrikliye dönüşmesi yüzde 4 olacak. Sürece treyler üreticilerinin de katılmasıyla bu oran artacak. Hepimizin bir VECTO Sertifikası olacak. Büyük ihtimal treylerlerimizin dizaynı da değişecek ve yakıt tasarrufuna katkı sağlayan dizaynlar gündeme gelecek. Ebatlarda, sertifikasyonda, aerodinamik kapsamında büyük değişim söz konusu olacak.” diye konuştu.
Otokar Ticari Araçlar Yurt İçi Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Kemal Tokatlı, otobüs segmentinde Yeşil Mutabakat süreci çok önceden başladı. Son 10 yılda ise AB pazarında 30 bin bir pazar var son 5 yılda elektrikli, hibrit, CNG gibi alternatif yakıtlı otobüslerin sayısı 5 kat artı. 30 bin aracın 10 bini alternatif yakıtlarla çalışıyor. Bu da toplu taşımalardan kaynaklanıyor. En büyük payı toplu taşıma alıyor. İnsana ve şehirlere hitap eden bir kısım. AB’deki büyük metropoller son 3-4 yıldır tüm ihaleler, alternatif yakıtlı araçlardan oluşuyor.” dedi.
Alternatif yakıtlı araçlar söz konusu olduğunda başı elektrikli araçların çektiğini söyleyen Tokatlı, “Yakıt hücreli araçlar da söz konusu. Elektrikli araçların da bir çok çeşidi var. Toplu taşımalarda en önemli konu menzil konusudur. Dizele göre menzili düşük ancak buna yönelik çözümler. Akşamdan şarj etmeye başlanıyor. Pantograf sistemi var. Durağa her yanaştığında dolum yapıyor. Bunun dezavantajı ise belirli bir rotada gitme zorunluluğu.” diye konuştu.
Elektrikli tarafta 2020’den 2027’ye 53 milyar dolarlık bir sektör haline gelmesi beklendiğini söyleyen Tokatlı, “Otonom araçlar da buna ekleniyor. Özellikle kamyonlarda bu süreç başladı. Önümüzdeki 5 yılda toplu taşımanın da yüzde 25’inin otonoma dönmesi bekleniyor. Otonomda 75 milyar dolarlık bir sektöre gittiği görülüyor. Alternatif yakıt söz konusu olduğunda otobüs bir tık daha ileride gidiyor.” dedi.
Krone Trailer International Genel Müdürü Semih Pala, Yeşil Mutabakat sürecinde finansman ve kredinin büyük önem taşıdığını ifade etti. Pala, “Asıl mesele kredi mekanizmasının nasıl olması gerektiği ile ilgili. Krediye erişim işin önemli ve olmazsa olmazı. Otobüs, kamyon, treyler ve çekicinin ortak noktası tekeri döndükçe ekonomiye katkı sunan ticari vasıtalar. Bu ürünlere yatırım yapanların tümü krediyle gerçekleştiriyor. Krediye erişim ülkemizde zaman zaman kolay oldu, bazı dönemlerde de zor oldu. Krediye erişimin zor olduğu dönemde ihracatın da azaldığını, erişimin kolay olduğu zaman ise ihracatın arttığını gördük.
Krediye erişim varsa, yeşil finansman anlamında nasıl bir dünya bizi ekliyor. Paris iklim anlaşmasına Türkiye katıldı, bu konuda kamunun yaptığı kapsamlı çalışmalar var. Burada kredi koşullarının daha özenli ve sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak biçimde dizayn edilmesi gerekiyor.
Yeşil dönüşümünde özendirici çalışmalara yön vermek için dernek olarak katkı yapabileceğimizi görüyoruz. Bizim gibi STK’ların katkısıyla üretip sattığımız ürünlere en önemle seçilmiş, ve selektif olmalı. Yatırımcıları özendirici bir konumda olmalı.”