LOJİSTİK

YÜKAL Kurucu Ortağı Fatih Köse: Lojistikte yeni dönem veriyle başlıyor

Yükal Kurucu Ortağı Fatih Köse, lojistiğin yalnızca taşımacılıktan ibaret olmadığını, veri, teknoloji ve sürdürülebilirlik ekseninde yeniden tanımlanacağını söylüyor.

Abone Ol

Lojistik sektörünün dijital pazaryeri YÜKAL Kurucu Ortağı Fatih Köse lojistiğin, yalnızca taşımacılık değil; veri ve teknoloji yönetimi işi olarak yeniden tanımlanacağını öngörüyor. Kendisiyle yaptığımız özel röportajda YÜKAL Kurucu Ortağı Fatih Köse, Türkiye ekonomisinin omurgalarından biri olan sektörün gücünün sürdürülebilir olmasının teknoloji, şeffaflık ve verimlilikle mümkün olduğunu belirtiyor.

Lojistik sektörüne ne zaman ve nasıl girdiniz?

Lojistik sektörüne girişimiz sahadan başladı. Kurucu ortak olarak, 20 yılı aşkın süredir karayolu taşımacılığı ve ticari araçlar alanında edindiğim deneyim; sektörün sorunlarını teorik değil, doğrudan operasyonun içinden görmemi sağladı.

Bu süreçte özellikle boş dönüşler, komisyoncu bağımlılığı, dağınık iletişim yapıları ve verimsiz planlama alışkanlıklarının hem nakliyeciler hem de yük sahipleri açısından ciddi zaman ve maliyet kayıpları yarattığını net biçimde gözlemledim. YÜKAL’ın çıkış noktası, bu yapısal sorunlara teknoloji odaklı ve kalıcı bir çözüm üretme ihtiyacından doğdu.

YÜKAL markanızın kuruluşu ne zaman ve nasıl oldu? Kuruluşundan bugüne geçirdiği aşamalar nelerdir?

YÜKAL’ın temelleri Eylül 2020 yılında atıldı. Lojistik sektöründe edinilen 16 yıllık saha deneyimi, sektördeki verimsizliklerin dijital çözümlerle ortadan kaldırılabileceği fikrini doğurdu. Bu noktada temel hedefimiz; araç ve yük sahiplerini komisyonsuz, şeffaf ve sürdürülebilir bir dijital platform altında buluşturarak, yük arama süreçlerinde oluşan zaman kaybını, gereksiz yakıt tüketimini ve buna bağlı CO₂ salınımını azaltmaktı.

Projenin ilk somut adımı Şubat 2021’de Bilişim Vadisi yetkililerine sunulmasıyla atıldı. Mayıs 2021 itibarıyla projemiz kabul gördü ve bu tarihten itibaren ekip kurma ve yazılım geliştirme süreci başladı. Kuruluş aşamasında önceliğimiz; nakliyecinin günlük iş yapış biçimine birebir uyum sağlayan, sahada gerçekten kullanılan ve değer üreten bir ürün geliştirmek oldu. Bu doğrultuda temel yük–araç eşleştirme altyapısı, nakliyecilere yönelik mobil uygulama ve yük sahipleri için web portalı hayata geçirildi.

21 Haziran 2023 tarihinde Orka Tech Lojistik San. Tic. A.Ş. çatısı altında YÜKAL’ın şirketleşme süreci tamamlandı. 24 Temmuz 2023’te platformda ilk ilan paylaşımı günlük 19 ilan ile başladı. Sürekli geliştirilen yazılım altyapısı ve kullanıcı geri bildirimleri sayesinde YÜKAL kısa sürede ivme kazandı ve 2024 yılı sonu itibarıyla günlük ilan sayısı ortalama 2.500 seviyelerine ulaştı.

Zaman içerisinde platform; yapay zekâ destekli ilan ayrıştırma, gerçek zamanlı konum bazlı eşleşme ve yüksek hacimli ilan yönetimi gibi ileri seviye teknolojik yetkinlikler kazandı. 2024 yılında ilk KOSGEB desteğimizi aldık ve ardından iki ayrı destek programı ile büyüme sürecimizi hızlandırdık. Ağustos 2025’te TÜBİTAK 1507 desteğini almaya hak kazandık ve aynı ay içerisinde şirketimizi Akdeniz Üniversitesi Teknokent’e taşıyarak faaliyetlerimizi burada sürdürmeye başladık.

Bugün YÜKAL; 17.000’in üzerinde kayıtlı nakliyeciye, 25.000’den fazla araca erişen ve günlük ortalama 6.000 civarında ilan paylaşımının yapıldığı, dijital ve komisyonsuz bir lojistik pazaryeri konumuna ulaşmıştır.

2025 yılı markanız ve lojistik sektörü açısından nasıl geçti?

2025 yılı, lojistik sektörü açısından ciddi bir kırılma yılı oldu. Artan yakıt maliyetleri, operasyonel giderler ve sürdürülebilirlik baskıları; dijitalleşmeyi bir tercih olmaktan çıkarıp zorunluluk hâline getirdi.

YÜKAL açısından ise 2025, ürünün sahada güçlü biçimde valide edildiği, kullanıcı alışkanlıklarının netleştiği ve komisyonsuz modelin sektörde karşılık bulduğunun somut olarak görüldüğü bir yıl oldu. Manuel süreçlerden ve yoğun WhatsApp trafiğinden yorulan nakliyeciler için YÜKAL; ciddi zaman ve maliyet avantajı sağlayarak platformun benimsenme hızını önemli ölçüde artırdı.

2026 yılı için firmanız ve sektörünüz açısından öngörüleriniz nelerdir?

2026 yılında lojistik sektörünün iki ana eksen etrafında şekilleneceğini öngörüyoruz.

Birincisi; yapay zekâ ve veri temelli operasyon yönetiminin standart hâline gelmesi. Gerçek zamanlı eşleştirme, dinamik fiyatlama ve rota optimizasyonu artık rekabet avantajı değil, sektörel bir gereklilik olacak.

İkincisi ise yeşil lojistik ve karbon yönetimi. Kurumsal firmalar, karbon ayak izini ölçemeyen ve raporlayamayan taşıyıcılarla çalışmak istemeyecek.

YÜKAL olarak bu dönüşümün merkezinde yer almayı; yalnızca yük–araç eşleştiren değil, veri, verimlilik ve sürdürülebilirlik üreten bir platform olmayı hedefliyoruz.

Yakın planda gerçekleştireceğiniz projeler ve hedefiniz nedir?

Yakın vadede önceliklerimiz; yapay zekâ altyapımızı ölçeklendirmek, OSB’ler, büyük üreticiler ve ihracatçı firmalarla kurumsal entegrasyonları artırmak ve Business paket gelir modelini güçlendirerek yüksek hacimli, düzenli taşımaları platforma taşımaktır.

Buna ek olarak karbon emisyon hesaplama ve raporlama modülümüzü ticari olarak devreye almayı planlıyoruz. Orta vadede ise YÜKAL’ı Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına taşıyarak bölgesel bir dijital lojistik markası hâline getirmeyi hedefliyoruz.

Eklemek istedikleriniz…

Lojistik sektörü, Türkiye ekonomisinin omurgalarından biri. Ancak bu gücün sürdürülebilir olması; teknoloji, şeffaflık ve verimlilikle mümkün.

YÜKAL olarak amacımız; nakliyeciyi güçlendiren, yük sahibine hız ve şeffaflık sağlayan ve aynı zamanda karbon salımını azaltan akıllı bir lojistik ekosistemi oluşturmak. Önümüzdeki dönemde lojistiğin yalnızca taşımacılık değil, veri ve teknoloji yönetimi işi olarak yeniden tanımlanacağına inanıyoruz.

Dijital pazar yerleri neden öne çıkıyor?

Türkiye lojistik sektöründe daralan sevkiyat hacmi, dijital platformları yalnızca bir alternatif değil, zorunlu bir çözüm haline getiriyor. Sektör verilerine göre günlük sevkiyat sayısı bir yıl içinde 400–450 bin bandından 300–350 bin seviyelerine gerilerken, artan yakıt maliyetleri ve düşen kârlılık nakliyecinin manevra alanını ciddi biçimde daraltıyor.

Bu tabloda en büyük kayıp kalemlerinden biri boş kilometreler olarak öne çıkıyor. Türkiye’de bir nakliye aracının yük ararken ortalama 100 kilometre yol yaptığı, bunun da hem maliyet hem karbon salımı açısından ciddi bir yük yarattığı ifade ediliyor. Dijital yük–araç eşleştirme platformları, bu sorunu veri ve algoritma temelli çözümlerle azaltmayı hedefliyor.

Yükal gibi komisyonsuz dijital pazar yeri modelleri, nakliyecinin fiyat baskısı yaşamadan doğrudan yük sahibiyle buluşmasını sağlarken; manuel süreçler, telefon trafiği ve dağınık iletişim yerine tek ekran üzerinden operasyon yönetimini mümkün kılıyor. Akıllı eşleştirme sistemleri sayesinde dönüş yükleri daha hızlı bulunabiliyor, yakıt tüketimi ve operasyonel maliyetler düşürülebiliyor.

Önümüzdeki dönemde bu tür platformların rolünün daha da artması bekleniyor. Çünkü lojistik artık yalnızca taşıma kapasitesiyle değil; veri yönetimi, şeffaflık, sürdürülebilirlik ve karbon raporlaması gibi kriterlerle de değerlendiriliyor. Özellikle büyük üreticiler ve ihracatçılar, dijital olarak izlenebilir ve raporlanabilir taşıma çözümlerini tercih etmeye başlıyor.

Bu dönüşüm, sektördeki rekabeti de yeniden tanımlıyor. Dijitalleşemeyen, veriye dayalı çalışamayan yapılar için ayakta kalmak zorlaşırken; teknolojiyi sahaya uyarlayabilen platformlar lojistik ekosisteminde daha merkezi bir rol üstleniyor.