Mercedes-Benz Türk çekici ve kamyon pazarını değerlendirdi

Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır, Mercedes-Benz Türk Kamyon Ürün Yönetimi Grup Müdürü Cüneyt Uslu ve Mercedes-Benz Kurumsal İletişim ekibi katıldı.  Türkiye'deki çekici ve kamyon pazarının performansını değerlendiren Özbayır, Mercedes-Benz Türk'ün 2017 yılı performansı, yatırımları ve 2018 yılı hedeflerini de anlattı. Özbayır'ın, rakamsal verilerle değerlendirmesine geçmeden önce, yurtiçi ve uluslararası taşımacılıkta kullanılan çekici ve kamyon satışlarının ülkedeki ekonomik canlılığın bir göstergesi olduğunu vurgulaması önemliydi. Bahadır Özbayır, 2016 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla 19 bin adet olan toplam 6 ton ve üzeri kamyon satışının, 2017 yılının aynı döneminde 18 bin adet ile yüzde 5 altında gerçekleştiğini, Aralık satışlarıyla birlikte pazarın geçen yılla aynı seviyede bir sonuçla kapanmasını beklediklerini söyledi. Özbayır, “Bir önceki yıl ise yüzde 45 oranında bir daralma söz konusuydu. Pazarın karşılaştırmasını yaptığım dönemde aynı seviyede gerçekleşmesi bile henüz bir düzelme olmadığını gösteriyor. Daha geriye gitmemesi sevindirici ancak bir tık ileriye gitmemesi de biraz düşündürücü.” dedi. İNŞAATIN LOKOMOTİF OLDUĞU BİR PAZAR SÖZ KONUSU Otomotiv üretiminde rekor kırıldığını ancak bunun daha çok otomobil ve hafif ticari araçları kapsadığını söyleyen Bahadır Özbayır, “Kamyon ve otobüs biraz kenarda kalıyor. Elbette otomotiv sanayiinde üretimin artmasına, rekor kırılmasına seviniyoruz. Bunda ihracatın büyük etkisi var. İyi ki ihracatımız var.” dedi. Özbayır, “Toplam pazara bakıldığında iki yıldır devam eden bir sıkıntı var. Çekici, inşaat ve diğer kamyonlar diye ayırdığımızda, çekici segmentinde ilk 11 ayda 5 bin çekici satıldı. Geçen sene ise bu rakam 8 bin 500 adet idi. Dolayısıyla yüzde 40 oranında bir azalma var. İnşaat segmentinde ise 7 bin adet satış söz konusu. Geçen sene ise inşaat sektörüne yönelik kamyon satışı 4 bin 800 adet idi. Bu durumda yüzde 45 oranında artış söz konusu. Bunların içerisinde sadece 6x4 ve 8x4 kamyonlar var. İnşaat sınıfında 4x2’ler dahil değil. Toplam satılan 5 bin çekicinin yaklaşık yarısı inşaatta kullanılıyor. Dolayısıyla çok küçük bir çekici pazarından söz ediyoruz. İnşaatın lokomotifi olduğu bir pazar söz konusu.” diye konuştu. YURTİÇİ VE ULUSLARARASI NAKLİYEDE ÇEKİCİLER YAŞLANIYOR İnşaat sektörünün öne geçtiği bir yapısal değişikliğe işaret eden Özbayır, şunları söyledi: “Önceden, 6 ton ve üzeri toplam pazarın yüzde 50’si çekici satışlarından oluşuyordu, şimdi ise Kasım 2017 sonu itibarıyla yüzde 28’ini çekici oluşturuyor. İnşaatın payı ise normal bir yılda yüzde 18-20 seviyesindedir. Şimdi ise yüzde 40 paya sahip. Uluslararası ve yurtiçi nakliyede önemli alımlar bu yıl gerçekleşmedi. Münferit olarak bazı satışlar yapıldı. Dolayısıyla bunların 2018 yılında devreye girmesini bekliyoruz. Uluslararası ve yurtiçi nakliyede çekici tarafında filolar yaşlanıyor. Belirli bir rekabet gücünün yakalanması için filoların yenilenmesi lazım. Bu filolarda henüz Euro 6 değişimi yapılmadı. Euro 6 araçların yakıt avantajı var, daha modern kamyonlar. Bakım aralıkları 120 bin kilometreye çıktı ve işletme maliyetlerinde yüzde 20 azalma oldu. Aslında filoların Euro 6’ya geçiş için cazip bir ortam var. Fakat iş hacminin artması lazım. Biz, altyapı olarak hazırız. Mercedes gerek ürün anlamında gerekse satış sonrası ve diğer hizmetler kapsamında sürece hazır durumda.” “6 TON VE ÜZERİ PAZARDA YİNE LİDERİZ” 6 ton ve üzeri pazarda yine lider olduklarını söyleyen Bahadır Özbayır, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Çekici ve inşaat segmentinde de pazar liderliğimizi sürdürüyoruz. Önemli olan çekici tarafının açılması. Ürünlerimizle hazırız ve iddialıyız. Önümüzdeki yıl çekici lehine bir değişimin yaşanması şart ve bu beklenmeli. İlk işaretlerini de görüyoruz. Bunu filo görüşmelerimizden de biliyoruz. ÇEKİCİ VE KAMYON PAZARINDA CANLANMA UMUDU İnaşaat sektöründe de canlılığın devam etmesini bekliyoruz. İnşaat sektörü aynı şekilde devam eder ve üzerine de çekici artarak gelirse toplam pazarda artış olur. Ancak Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür içerisinde kalıcı ve iddialı tahminler yapmak çok zor.” “Çok dinamik bir ortamda yaşıyoruz. Müşteri talepleri ve trendler değişiyor. Müşteri beklentisini önceden tahmin edip buna göre çalışmak gerekiyor. Biz de bunu yapıyoruz. Başarımızın temelinde de bu var” diyen Bahadır Özbayır, buna örnek olarak Türkiye’de çekiciye geçilme sürecini anımsatarak,  “Türkiye’de çekici pazarının oluşmasında Mercedes-Benz Türk’ün büyük katkısı vardır. Türkiye şartlarına uygun Axor modelimizle bir dönüşümün öncüsü olduk. Bunu Actros’la destekledik.” diye konuştu. ÜRETİMİMİZİ 17 BİN ADETTEN 34 BİNE YÜKSELTİYORUZ Yatırımlar konusuna da değinen Özbayır, “Mercedes-Benz Türk olarak, Türkiye’de elimizi, kolumuzu, vücudumuzu taşın altına koymuş bir şirketiz. Sınırlı sayıda ithalatımız var. Ürün gamını tamamlamak için herşeyi yerli üretemiyoruz. Zaten verimli de olmaz ve gerek de yok. çok büyük oranda yerli üretim yapıyoruz. En kötü ortamlarda bile yatırımlarımızı aksatmadık. 1 milyar Avro’dan daha fazla yatırım yaptık. Üretimimizi 17 bin adetten 34 bin adede çıkartıyoruz. Bu da Daimler’in Türkiye’ye olan güvenini ortaya koyuyor.” dedi. Bahadır Özbayır, “Biz, Daimler dünyası ve Mercedes markası olarak Türkiye’nin geleceğine, trendin yukarı doğru devam edeceğine kesinlikle inanıyoruz. Kısa vadede iniş-çıkışlar olabilir. Türkiye’nin çok önemli bir üretim üssü ve satış üssü olduğunu biliyoruz. Mercedes gibi büyük bir markanın dünyada 3 üretim noktası olduğunu, Türkiye’nin de bu üç sacayağından biri olduğunu kaydeden Özbayır, “34 bin adetlik kapasitenin 3’te 2’si yurtiçi pazara yönelik. Geçici bir düşüş yaşanması halinde de ihracata yönelik üretim gerçekleşecek. Şimdiye kadar 37 bin 144 adet kamyon ihraç etmişiz. Bu çok büyük bir rakam. Kamyon ihracatında yıllardan beri birinciyiz. Toplam üretimimiz 230 bin adedi geçti. Buna bağlı çok derin ikinci el yapımız var. İkinci el Mercedes kamyon parkı var. Bu da bize bir sorumluluk yüklüyor. Bu arada kapasite artışı için 113 milyon Avro tutarında bir yatırım söz konusu.” dedi. Gündemde olan elektrikli ve otonom araçlara da değinen Özbayır, "Bir süre sonra ki bu süre çok hızlı gelişecek. Örneğin, İngiltere'de Londra Belediyesi'ne otobüs alınırken elektrikli olması zorunlu. Dolayısıyla dizelde deniz gittikçe tükeniyor. Dolayısıyla ülkemizde de aynı süreç yaşanacak. Türkiye bu sürece hızlı adapte oluyor. Euro geçişlerimiz gibi bu süreç de Avrupa Birliği ile uyumlu gidiyor. Dolayısıyla, Aksaray fabrikamız da bu kapsamda oluşacak taleplere yanıt verebilecek duruma gelecektir." dedi. 2018 YILINDA SÜRPRİZLERİMİZ OLACAK Ürün gamlarında 15 tondan 40'un üst sınırına kadar, her türlü aracı barındırdıklarını söyleyen Bahadır Özbayır, "2018 yılında yeni sürprizlerimiz olacak. daha yüksek kabinli, daha yüksek beygir güçlü (630) amiral gemisi araçların üretimine Aksaray'da başlayacağız." diye konuştu.

AR-GE MERKEZİ İLE YOL TESTİ ONAYLARI AKSARAY’DAN VERİLECEK Şirket, 2018 yılında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda yeni AR-GE Merkezi’nin açılışını da yaparak Türkiye’den dünyaya teknoloji ve mühendislik hizmeti sunacak. Mercedes-Benz Türk’ün 2017 yılında kamyon pazarına öncülük edecek önemli yatırımlarından biri de Aksaray Kamyon Fabrikası’nda 8,4 milyon Avro tutarında yatırımla kurulacak yeni AR-GE Merkezi’nin temel atma törenini gerçekleştirmesi oldu. 2018 yılında açılması planlanan yeni AR-GE Merkezi, İstanbul Hoşdere Otobüs Fabrikası’ndaki mevcut AR-GE Merkezi ile birlikte Daimler AG’nin global “yetkinlik merkezleri”nden biri olacak. AR-GE çalışmalarıyla Türkiye’den dünyaya teknoloji ve mühendislik ihraç eden şirket, yeni AR-GE Merkezi’nin açılmasıyla birlikte Daimler AG’nin global AR-GE ağı içerisinde yeni sorumluluklar üstlenecek. Bu kapsamda 2018 yılı itibariyle Mercedes-Benz uzun yol kamyonlarının tüm araç yol testi onayları Aksaray tarafından verilecek. 2017 DAİMLER KAMYON DÜNYASI İÇİN DE BAŞARILI BİR YIL OLARAK KAYDA GEÇTİ Mercedes-Benz Türk’ün ana şirketi Daimler AG, dünya çapında başarısına başarı katmaya devam ediyor. Dünya kamyon pazarı içerisindeki yerini güçlendiren Daimler Trucks satışlarını 2017 yılında artırdı; bunun en belirgin sebebi NAFTA bölgesi ve Asya’daki satışlar oldu. Actros Avrupa’da TCO (Toplam Sahip Olma Maliyeti) kapsamında birinci bulundu, yenilenmiş Actros ile yüzde 15 yakıt ekonomisi sağlandı. Bu başarıları uzun vadede de garantilemek için Daimler, yeni stratejisi CASE (Connected ‘bağlanabilen’, Autonomous ‘otonom’, Shared & Services ‘paylaşımlı’, Electric Drive ‘elektrikli sürüş’) ile gelecekteki Mercedes-Benz kamyonlarının donanımlarını şimdiden belirledi. Şehir içi taşımacılığına uygun hafif e-kamyonlar (FUSO eCanter, Mercedes-Benz Electric Truck) yollarla buluştu bile. Future Truck ile ilgili çalışmalar ise son hız devam ediyor. MERCEDES-BENZ TÜRK’ÜN 2018 HEDEFLERİ Mercedes-Benz Türk, Daimler’in CASE stratejisi kapsamında yatırım ve çalışmalarını 2018 yılında da sürdürecek. Aksaray Kamyon Fabrikası’na, AR-GE’ye ve IT teknolojileri ve çözümlerine yaptığı yatırımları hızla devam eden şirket, Endüstri 4.0 ve dijitalleşmeyi de odağına alarak hem içeride hem dışarıda süreçlerini güncelleyip yenileyerek yeni projelere imza atmaya hazırlanıyor. Üretim kapasitesinin ikiye katlanması süresinde Aksaray Kamyon Fabrikası’nda Endüstri 4.0’ın getirilerinden olan robotlu otomasyon sistemleri; boyahane, karoser ve iç süsleme hatlarında kullanılıyor. 2016-2017 yılları arasında robotlaşması % 100 oranında artan fabrika, 2018 yılında ilave 18 robotu devreye almayı planlıyor. Yakın gelecekte Türkiye pazarına sunulan Mercedes-Benz kamyonlarında teknolojik yenilikler devreye girecek. Bunlara ilk örnekler Mercedes-Benz Uptime ve Fleetboard olacak. MERCEDES-BENZ TÜRK, ÜRÜN GAMIYLA TERCİHLERE YÖN VERİYOR Türkiye kamyon pazarının lideri olan Mercedes-Benz Türk, yenilediği ürün gamıyla da kamyon sektöründe öncü marka olma konumunu sürdürüyor. Mercedes-Benz Türk sensörler, mobil cihazlar ve uygulamalar dünyasında; veri toplama, analizi ve sonuç elde etme ile sağladığı katmadeğer ile ticari araç müşterilerinin hayatını kolaylaştırıyor. Bu teknolojiler ile Mercedes-Benz araçlar günden güne güçlenerek; kamyon ve çekicilerin arıza ve bakım aralıklarının uzamasından, aracın sürekli kullanılabilir olmasına kadar pek çok önemli noktada hizmet sağlıyor.