LOJİSTİK

Arkas Lojistik Avrupa’da intermodal servislerini genişletiyor

Arkas Lojistik, duisport ve Hupac arasında İntermodal taşımacılığı için hizmet sözleşmesi imzalandı.

Abone Ol

Halkalı-Duisburg terminali arasında karşılıklı düzenlenecek tren seferleri ile Almanya’nın yanı sıra Belçika, Hollanda ve Avusturya gibi Avrupa’nın çeşitli ülkelerine yük taşımacılığı kolaylaşacak.

Arkas Lojistik, geleceğe yönelik lojistik çözümler geliştirmeye devam ederken intermodal servislerini genişletiyor. Son olarak Avrupa’nın en büyük intermodal lojistik terminali işletmecisi duisport ve İsviçreli demiryolu şirketi Hupac ile imzaladığı anlaşma sayesinde intermodal taşımalarını Halkalı’dan Avrupa’ya gönderecek.  

Kendi özmal 45’lik kapalı konteynerleri ile her gün düzenli olarak Halkalı gar çıkışlı intermodal hizmetine devam ederken Almanya (Ruhr Gebit bölgesi), Belçika, Hollanda taşımaları da gerçekleştirecek Arkas Lojistik, 24 ton kapasiteli taşımasını kapıdan kapıya yaklaşık 7-9 gün gibi kısa bir sürede tamamlayacak. Servis rotasında bulunan tüm servis sağlayıcılarla aktif iş birliği yapılan sistemde duisport terminali üzerinden Avrupa ve Asya’ya 400'den fazla demiryolu bağlantısı ve 80'den fazla doğrudan varış noktası mevcut. 

Arkas Lojistik CEO’su Onur Göçmez yapılan hizmet sözleşmesi ile ilgili şunları söyledi: 

“Sürdürülebilir lojistiğe ilgi tüm dünyada giderek artıyor. Biz de bu duyarlılık ve ihtiyaç çerçevesinde planlarımızı ve yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Avrupa Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı. Avrupa yeşil mutabakatı çerçevesinde her sektörde dönüşüm şart. Ülkemizin AB başta olmak üzere üçüncü ülkelere ihracatında rekabetçiliğini koruması ve güçlendirmesi için lojistik çözümlerini geliştirmesi gerekiyor. Duisport ve Hupac arasında intermodal taşımacılık alanında yapılan bu hizmet sözleşmesi bu anlamda önemli bir adım. Yapılan bu anlaşma ile ihracatçımızın, üreticimizin dolayısıyla da ülkemizin ticaret hacmine sürdürülebilir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. Arkas Lojistik’in 2025 yılında teslim alacağı çevreci özelliklere sahip 5 lokomotif yatırımı da büyük resimde geleceğin lojistik çözümlerinde önemli bir yere sahip olacak.”

Avrupa’ya daha hızlı, uygun ve çevreci taşıma 

Lojistik sektörünün ihtiyacına göre entegre edilmiş ve uyarlanmış bir konsept sunan intermodal taşıma, sağladığı birçok avantajla öne çıkıyor. Karayolundan daha uygun maliyetli, denizyolundan ise daha hızlı olan sistem aynı zamanda çevreci özelliği ve kapıdan kapıya teslim kolaylığıyla geleceğe yönelik çözümlerin başında geliyor. 

Beş lokomotif 2025’te geliyor

Türkiye’de yerinde üretimi desteklemenin Anadolu’nun gelişiminin anahtarı olduğuna inançla uzun yıllardır demiryoluna yatırım yapan Arkas, Türk lojistik sektörüne bir yenilik getirerek lokomotif alıyor. 38,5 milyon Euro’luk yatırımla beş Euro Dual model lokomotif siparişi veren şirket, ilk etapta 2025 yılında lokomotiflerin beş tanesini teslim alacak. Çevreci lokomotiflerle Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden yine Türkiye’nin en büyük limanlarına ithalat-ihracat konteynerlerini tarifeli seferler ile taşıyacak. 

Rota tarifeli seferlerle Avrupa ve demir ipek yolu

Son yıllarda önemi daha da artan komple lojistik uygulamalarının en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen, Arkas’ın yine duisport ortaklığı ile Kartepe’de kurduğu kara terminali Railport’un 2024’te faaliyete geçmesi planlanıyor.  Railport, Avrupa'dan gelen ve Avrupa'ya gidecek trenlerdeki yükün tahliye edilip tekrardan elleçlenebileceği bir aktarma terminali olurken Arkas da Avrupa taşımalarını kendi lokomotifleri ile Kapıkule’ye kadar buradan gerçekleştirecek. 

Diğer yandan 2017 yılında BTK (Bakü-Tiflis-Kars) demiryolu hattında ilk demiryolu taşımasını başlatan Arkas Lojistik, geçtiğimiz yıl çatısı altında kurduğu şirketi Arkas Rail ile Çin-Türkiye Demir İpek Yolu’nda Marmaray bağlantısı ile transit olarak Avrupa’ya yük taşıyor. Yeni açılan bu taşımacılık koridorları Türkiye’nin ihracat yüklerini demiryolu ile başka yeni ülkelere taşıma imkânı sunarken, Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle Avrupa ve Asya arasındaki transit yüklerin de Türkiye üzerinden taşınmasına, Türkiye’de demiryolu taşımalarına taleplerin artmasına, dolayısıyla yeni nesil lokomotif ve vagon yatırımlarının hızlanmasına olanak sağlıyor.