Türkiye ağır ticari taşıt pazarı, iç pazarda son 5 yıldır yaşanan daralma ve özellikle son üç yıldır etkileri hissedilen ekonomik durgunlukla birlikte, potansiyelinin çok gerisinde kaldı. Yurtiçinde 35 bin adet olan kamyon-çekici pazarı 7 bin adetlere, 25 bin adetlik treyler pazarı, 10 bin adetlere geriledi. Ticari araçların müşterisi konumundaki nakliyeciler bu durum karşısında zorunlu filo yatırımlarını bile ertelediler. Bazı firmalar ise ikinci el çekici ve kamyonlarla idare yoluna gitti. İşlerin istenilen seviyede gitmemesi hem Türkiye’deki otomotiv üreticilerini hem de Türkiye’de ithal kamyon ve çekici satan firmaların da planlarını revize etmelerine neden oldu.
2016 yılında Türkiye’de yeniden yapılanan Dünyanın önde gelen ağır ticari araç üreticilerinden DAF Trucks da bu firmalar arasındaydı.
DAF Trucks Türkiye Genel Müdürü Gregor van der Mark; Türkiye’deki yeni faaliyet süreçlerinden bu yana olan gelişmeleri, ağır ticari taşıt pazarını, DAF Trucks’ın 2019 yılı performansını, 2019 yılında yaptıkları çalışmalarını, 2020 hedeflerini, otonom ve elektrikli araçlarla ilgili görüşlerini
www.lojiyol.com'a anlattı.
“
2019 deneyimlediğim en kötü yıldı”
Gregor van der Mark, “2019 yılı Türkiye’de göreve başladığımdan bu yana deneyimlediğim en kötü yıldı. Pazar son üç yıldır aşağı doğru bir seyir izliyor. Toplam pazar 10 bin adedin altına indi.” dedi.
“Ağır ticari taşıt pazarı son 3 yıldır zaten aşağı doğru bir seyir izliyor. Türkiye pazarında toplam yüzde 2,5 oranında bir payımız var. Ağır ticari taşıt pazarındaki düşüş bizi de çok yakından etkiliyor.” diyen Gregor van der Mark, toplam pazardaki sert düşüşe rağmen, az da olsa pazar paylarını artırdıklarını ifade etti.
“
Faizlerin düşmesinden mutluyum, satışlar canlanmaya başladı”
Gregor van der Mark, “Pazardaki iyileşme Türkiye ve dünyadaki ekonomik ve politik ortama çok bağlı. Yakın zamanda yaşadıklarımız da bunu gösteriyor. Örneğin ABD ile Türkiye arasındaki gerilim, dövizin ve faizlerin yükselmesine neden oldu. Bu durum, hepimizi etkiledi. Önümüzdeki süreçte bu gibi sıkıntılar yaşamamamız durumunda, işler daha iyiye gider. Faiz oranlarının düşmesinden mutluyum. Umarım bir daha anormal düzeyde yükselmez. Faizlerin düşmesiyle birlikte pazarda hareketlenme oldu.” diye konuştu.
DAF Trucks Türkiye olarak 2016’da Türkiye’de yeni bir oluşumla faaliyete başladıklarını hatırlatan Gregor van der Mark, şöyle devam etti: “2016’da faaliyetlerimize başlarken umduğumuz seviyede değiliz. Ancak kredi faizlerindeki düşüş eğilimi, bizim de satışlarımızın az da olsa artmasını sağladı.
2020 tahmini 15 bin adet
Satış tahmininde de bulunan Gregor van der Mark, “Satışların 15 bin adet seviyesini geçmeyeceğini tahmin ediyorum. Tabi bu benim tahminim. DAF Trucks olarak Türkiye’deki pazar payımızı artırmak için ihtiyaçları karşılayacak ürün gamına sahibiz.” dedi.
DAF LF, XF ve CF modelleriyle pazardaki tüm ihtiyaçlara cevap verdiklerini söyleyen Mark, DAF modellerinin ekonomik yakıt tüketimi ile öne çıktığını belirterek çekici ve kamyon yatırımında toplam sahip olma maliyetinin önemli unsur olduğunu ifade etti.
“
2019’da bayi ağımızı genişlettik, yeni servis ve bayiler açacağız, bu yıl TRP’nin yılı olacak”
2019 yılında ekonomideki yavaşlama ve ticari taşıt pazarındaki düşüş sürecinde servis ve bayi ağını genişletme çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyleyen Gregor van der Mark, TRP yedek parça hizmetlerini de anlattı. TRP kapsamında filolara gereken tüm parçaların tek bir merkezden sağlanabildiğini söyleyen Mark, “Bu yıl TRP’nin yılı olacak. TRP sayesinde tüm kamyon ve römork markalarının yedek parçalarını bayide bulmak mümkün. Tek adresten tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar.” diye konuştu.
“
Türkiye’yi dolaştık, müşterilerle bir araya geldik”
“Yapmaya çalıştığımız iş, doğru yerlerde doğru bayileri açmak” diyen Mark, “Türkiye genelinde servis ve bayi ağımızı 2020 yılında da genişletmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Ekonomide ve pazardaki durgunluk döneminde bayi ve servis ağını giderek genişlettiklerini, Türkiye’yi dolaşıp, müşterileriyle bir araya geldiklerini söyleyen Gregor van der Mark, “İstanbul’da 2, Trabzon, Mersin, Ankara, Hatay, Gaziantep ve Antalya’da ise birer bayimiz var. Güneyde yakında yeni bir servisimiz daha hizmete girecek.” bilgisini verdi.
“Sürücülerin Euro 3’ten Euro 6’ya geçmeleri sancılı oldu”
Yeni nesil taşıtların verimli ve sorunsuz kullanılması için sürücülerin eğitiminin önemine değinen Gregor van der Mark, şunları söyledi:
“Treyler sürücüleri Euro 3’ten Euro 6’ya geçişte zorlandılar. Bu noktada eğitim gerekiyor. On beş yıllık sürücüler bile bu sürece uyum sağlamakta güçlük çekti. Bu sorunu çözmek için her satılan araçta müşterimizin 2 şoförüne eğitim ayarlıyoruz. Yapmak istediğimiz şey, sürücülere aracının nasıl çalıştığını öğretmek ve yeni nesil araçlardaki teknolojilerin ne işe yaradığını ve nasıl kullanılması gerektiğini göstermek. Yeni nesil araçlarda çok sayıda teknoloji var. Sürücülerin araçları verimli kullanmaları için söz konusu donanımların çalışma prensiplerini bilmeleri büyük önem taşıyor. Bazı sürücüler bu özellikleri bilmiyor ve aracı sadece sürüyor. Sürücülerin çoğu aracın kullanım kılavuzuna bakmıyor. Servisimize gelen araçlardan bazılarına baktığımızda, aradan iki yıl geçmesine rağmen, kullanma kılavuzunun hiç açılmadan ambalajında durduğunu görüyoruz. Aracın teknik özelliklerini incelemeden hemen sürme yoluna gidiyorlar. Sorunsuz bir sürüş için, yenil nesil araçların çalışma sistemini öğrenmek için eğitim gerekli.”
DAF’ın otonom sürüş çalışmaları“Birçok marka gibi biz de otonom sürüş üstüne çalışıyoruz. Otonom araçları, uçağa benzetebiliriz. Nasıl ki uçağı bilgisayar uçuruyor, pilot eşlik ediyorsa, çekici ve kamyonlar için de aynı çalışma prensibi söz konusu. Yakın gelecekte çekici ve kamyonlar birbirleriyle bağlantılı halde, konvoy şeklinde yol kat edecekler. Birbirlerini belirli aralıklarla ve belirli hızla takip edecekler. Sürücüye her zaman ihtiyaç olacak. Motorda sorun çıkabilir, lastikler patlayabilir veya başka sorunlar yaşanabilir, dolayısıyla sürücüler kamyonun içinde olmaya devam edecek.
Şehir için dağıtım için elektrikli modellerimiz var. Ancak şimdilik Türkiye’de kullanılması zor görünüyor. Bunun için daha gelişkin şarj istasyonlarının kurulup, yaygınlaşması gerekiyor. Örneğin Amsterdam’da kullanılıyor. Otobüs ve kamyonların şarj ihtiyacını karşılayacak istasyonlar var.
Türkiye’nin kendi elektrikli aracını üretmek üzere yola çıkması güzel gelişme. Bu sayede şarj istasyonları da kurulup yaygınlaşacak. Bu da bizim için iyi olacak.”
Gregor van der Mark’ın gözünden Türkiye’de yaşam
Dört yıldır Türkiye’de yaşadığını söyleyen Gregor van der Mark, Türkiye’deki yaşamını şöyle özetledi: “Türkiye sürekli büyüyen bir ülke ve genç nüfusa sahip. Komşu ülkeleri de katıldığında son derece büyük potansiyele sahip.
Türkiye, yaşamak için de güzel bir ülke. Dört mevsimin aynı anda yaşandığı nadir coğrafyalardan biri. Yem yeşil bir Trabzon, harika kumsallara sahip Antalya, Bursa’da kar. Bunlar ilk aklıma gelenler. Türkiye’de evlendim. Noel de bir köpek edindik. Yani yaşamımızı burada inşa ettik.”
Editör: TE Bilisim