Lojistik şirketleri, depo işlemlerinde ve malzeme taşıma süreçlerinde robotik sistemleri aktif olarak kullanmaya başladı. Otomatik paketleme, yükleme/boşaltma ve stok düzenleme işlemleri, insan müdahalesini en aza indirgeyerek operasyonel verimliliği artırıyor. Bu teknolojiler, yoğun iş temposu ve sürekli değişen talepler altında çalışan lojistik şirketleri için büyük avantajlar sağlıyor. Robotlar, hassas ve tekrarlı görevleri hızlı ve hatasız bir şekilde yerine getirerek zaman ve iş gücü tasarrufu sağlıyor.

Blockchain Tabanlı Transparan Tedarik Zinciri
Blockchain teknolojisi, lojistikte tedarik zinciri yönetiminde şeffaflığı ve güvenilirliği artırarak önemli bir rol oynuyor. Bu teknoloji, ürünlerin kaynağından nihai kullanıcıya kadar olan takibini sağlayarak tedarik zinciri süreçlerini hızlandırıyor ve güvenilirliği artırıyor. Blockchain'in dağıtık yapısı sayesinde, verilerin değiştirilmesi veya manipüle edilmesi zorlaşıyor, bu da bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliğini sağlama konusunda önemli bir avantaj sağlıyor.

TLS, Tahoe-Reno’da Yeni Deposu ile Kuzey Amerika Operasyonlarına Başladı TLS, Tahoe-Reno’da Yeni Deposu ile Kuzey Amerika Operasyonlarına Başladı

Artırılmış Gerçeklik Destekli Eğitim ve Bakım
Lojistik firmaları, personel eğitimleri ve operasyonel bakım süreçlerinde artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisinden faydalanıyor. AR, çalışanların eğitim kalitesini artırırken, bakım süreçlerinde de sorun gidermeyi ve ekipman performansını iyileştirmeye yardımcı oluyor. Bu teknoloji sayesinde operasyonel personel gerçek dünya senaryolarını simüle ederek pratik yapabiliyor.

Sıfır Emisyonlu Teslimat Çözümleri
Lojistik firmaları, çevresel sürdürülebilirlik odaklı olarak elektrikli araçlar ve hibrit taşıma çözümleri gibi sıfır emisyonlu veya düşük emisyonlu teslimat yöntemlerini benimsemeye başladı. Bu yaklaşım, özellikle kentsel alanlarda hava kalitesini iyileştirirken, teslimat süreçlerinin verimliliğini ve maliyet etkinliğini artırıyor.

Editör: Ercan TOSUNOĞLU