Mercedes-EQ, tamamen elektrikli Yeni EQS ile lüks segmenti yeniden tanımlıyor. “Elektrikli otomobillerin S-Serisi” olarak tanımlanan EQS, aynı zamanda Mercedes’in sıfırdan geliştirdiği üst sınıf elektrikli araçlara yönelik modüler mimariye dayanan ilk model olmasıyla da dikkat çekiyor. Üstün teknoloji ve tasarım detaylarıyla elektrik ve lüks segmentin dönüm noktası EQS’in ilk aşamada 385 kW (523 HP) gücündeki EQS 580 4MATIC modeli Türkiye’de satışa sunuldu. 

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili

EQS’te aerodinami uzmanları ile tasarımcıların yakın iş birliği ve “Amaca Yönelik Tasarım” yaklaşımını kapsayan çok sayıda titiz detay sayesinde elde edilen 0,20 Cd rüzgar sürtünme katsayısı ile rekor Cd değerine ulaşıldı. Bu, EQS’i dünyanın en aerodinamik tasarıma sahip seri üretim otomobili yapıyor. Söz konusu değer, özellikle sürüş menziline olumlu yansıyor. EQS, aynı zamanda düşük rüzgâr sürtünmesi ile dünyadaki en sessiz araçlardan biri olarak öne çıkıyor.

Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Emre Kurt: “EQC ile başladığımız elektrikli otomobil yolculuğumuza EQS ile devam ediyoruz. Üretiminin ilk aşamasından itibaren yeni bir platformda geliştirilen EQS, elektrikli otomobil vizyonumuzun amiral gemisi konumunda. Bu yeni platform sayesinde, otomotivde yaşanan büyük değişimdeki rolümüzü güçlendiriyor, markamızın 136 yıldır sürdürdüğü öncülüğü devam ettiriyoruz. ‘Dünya, bu senin için’ sloganıyla Türkiye’de satışına başladığımız EQS, alışılmış Mercedes-Benz lüksünden, konforundan ve güvenliğinden taviz verilmeden, elektrikli bir otomobilin nasıl olması gerektiğini; 600 km’yi rahatlıkla aşabilen (649 km) tamamen elektrikli menzili ve yüksek akıma sahip hızlı şarj istasyonlarında sadece 15 dakikada yaklaşık 300 kilometrelik menzil sunabilmesiyle kanıtlıyor.” dedi. 

Yüksek menzil ve düşük tüketim değerleri

649 kilometreye (WLTP) varan menzil ve 385 kW’a (523 BG) varan güç üretimi ile EQS’in güç-aktarım sistemi, S-Serisi segmentindeki kullanıcıların gereksinimlerini karşılıyor. Tüm EQS versiyonlarının arka aksında bir elektrikli güç-aktarma sistemi (eATS) bulunurken, 4MATIC versiyonlarının ön aksında da bir eATS bulunuyor.

EQS, çok daha yüksek enerji yoğunluğuna sahip yeni nesil bataryalarla sunuluyor. İki bataryadan daha büyük olanı, 107,8 kWh enerji kapasitesine sahip. Bu rakam, EQC’ye kıyasla yaklaşık yüzde 26 daha yüksek bir kapasite anlamına geliyor (EQC 400 4MATIC: Karma elektrik tüketimi: 21,5-20,1 kWsa/100 km; CO2 emisyonları: 0 gr/km).

15 dakikada 300 km’lik menzil

EQS, doğru akımlı hızlı şarj istasyonlarında 200 kW’a kadar şarj edilebiliyor. 300 kilometreye kadar (WLTP) menzil için yalnızca 15 dakikalık bir şarj yeterli oluyor. EQS, evde veya halka açık şarj noktalarında entegre şarj cihazı kullanılarak, AC ile 11 kW’a kadar şarj edilebiliyor. AC şarj özelliği için 2022 yılı içerisinde 22 kW opsiyonu da sunulacak Ayrıca konuma ve batarya tasarrufu sağlayan şarj gibi işlevlere bağlı olarak otomatik olarak etkinleştirilebilen çeşitli akıllı şarj programları bulunuyor.

“Amaca Yönelik Tasarım” anlayışı

Her ne kadar S-Serisi’ne yakın olsa da, EQS tamamen elektrikli bir platform üzerine sıfırdan inşa ediliyor. Tamamen yeni bu konsept, “Amaca Yönelik Tasarım”ı mümkün kılıyor. “Tek Yay Tasarımı”, fastback arka tasarımı ve olabildiğince önde konumlandırılan kabiniyle EQS, ilk bakışta bile diğer araçlardan ayrışıyor. “Progressive Luxury” (İlerici Lüks) ile birleştirilen “Duygusal Sadelik” tasarım felsefeleri azaltılmış çizgileri ve kesintisiz geçişleri beraberinde getiriyor.

Ön tasarımda Mercedes-EQ’ya özel Mercedes-Benz Yıldızına sahip siyah radyatör ızgarası ve bir ışık bandı ile birbirine bağlanan yenilikçi farlar, özgün bir görünüm oluşturuyor. Radyatör ızgarasında kullanılan 3-Boyutlu Mercedes-Benz Yıldızında tasarım olarak 1911 yılında ticari marka olarak tescil edilen Daimler-Motorengesellschaft’ın orijinal yıldızı kullanılıyor.

Sürücünün göz kapağını analiz edebilen devrim niteliğinde Hyperscreen 

Hyperscreen, iç mekân tasarımının en heyecan verici noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Büyük ve kavisli ekran, sol A sütunundan sağ A sütununa kadar bütün bir konsol boyunca uzanıyor. Geniş camın ardında toplamda üç adet ekran bir araya gelerek tek bir ekran gibi görünüyor. Ön yolcuya ait 12,3 inçlik OLED ekran, yolcu koltuğunda da kişiselleştirme ve kontrol alanı sağlıyor. Yasal düzenlemelere bağlı olarak sürüş sırasında eğlence işlevlerine sadece bu ekrandan erişim sağlanabiliyor. Akıllı kamera tabanlı bir güvenlik sistemi, sürücünün ön yolcu ekranına baktığını algılaması halinde otomatik olarak ekranı karartıyor. 

EQS’te ana ekran tamamen kullanıcı odaklı olacak şekilde yeniden dizayn ediliyor. MBUX ile akıllı sistemi tercih ve durumunuza göre tepki verip, sizi tanıyarak size ön görülü öneriler sunuyor. “Kolay Erişim Ekranı” sayesinde ise en sık kullanılan fonksiyonların % 80’ini herhangi bir menü değiştirmeden doğrudan ulaşılabilir durumda oluyor.

Teknolojinin en üst sürüş yardım sistemleri, birçok noktada sürücüyü destekliyor. Konsantrasyon Kaybı Yardımcısı ile sunulan mikro uyku işlevi, yeni bir özellik olarak devreye giriyor. Sürücünün göz kapağı hareketleri, sadece MBUX Hyperscreen ile sunulan sürücü ekranındaki bir kamera aracılığıyla analiz ediliyor. Sürücü ekranındaki yardım ekranı, sürüş destek sistemlerinin çalışmasını anlaşılır bir tam ekran görünümde gösteriyor.

Platformdan bağımsız olarak Entegre Güvenlik İlkeleri (özellikle kaza güvenliği) tüm araçlarda uygulanıyor. Tüm Mercedes modelleri gibi, EQS de rijit bir yolcu kabini, özel deformasyon bölgeleri ve en güncel güvenlik sistemleriyle donatılıyor. PRE-SAFE® EQS’te standart olarak sunuluyor. EQS’in tamamen elektrikli bir platforma sahip olması, güvenlik konsepti için yeni tasarım olanaklarını beraberinde getiriyor. Örneğin bataryanın alt gövdede çarpmaya karşı korumalı bir alana yerleştirilmesi için uygun yerin sağlanabilmesi anlamına geliyor. Ayrıca büyük bir motor bloğu olmadığı için, önden çarpışmadaki davranış daha rahat bir şekilde modellenebiliyor. Standart çarpışma testlerine ek olarak, aracın çeşitli ek baskı durumlarındaki performansı teyit edildi ve Araç Güvenlik Teknolojisi Merkezi’nde (TFS) kapsamlı bileşen testleri gerçekleştirildi.

Yaklaşık 150 futbol sahası büyüklüğünde alanı temizleyebilen havalandırma sistemi 

Mercedes-Benz, ENERGIZING AIR CONTROL PLUS ile EQS’de hava kalitesi konusunda hiç olmadığı kadar kapsamlı bir yaklaşım sergiliyor. Sistem; filtreleme, sensörler, ekran konsepti ve klimadan oluşuyor. Özel filtreleme sistemiyle HEPA filtre, dış hava ile giren ince partikülleri, mikro partikülleri, polenleri ve diğer maddeleri yakalıyor. Aktif kömür kaplaması sayesinde kükürt dioksit, nitrojen oksitler ve kokular da azaltılıyor. HEPA filtre, virüsler ve bakteriler alanında “OFI CERT” ZG 250-1 sertifikasına sahip. Ön iklimlendirme özelliği ile araca binmeden içerideki hava temizlenebiliyor. Aracın dışındaki ve içindeki partikül seviyeleri de MBUX’te gösteriliyor ve özel hava kalitesi menüsünde ayrıntılı olarak izlenebiliyor. Dış ortamdaki hava kalitesinin düşük olması halinde sistem yan camları veya açılır cam tavanı kapatmayı öneriyor.

Otomatik açılan konfor kapılar 

2022 yılından itibaren sunulacak bir diğer özellik, ön ve arkadaki otomatik açılan konfor kapılar. Sürücünün araca yaklaşmasıyla kapı kolları yuvasından dışarıya çıkıyor; kullanıcı daha da yaklaştığında sürücü kapısı otomatik olarak açılıyor. Sürücü, MBUX’i kullanarak örneğin çocukların okul önünde araca güvenle binmesini sağlamak için-arka kapıları açabiliyor. 

EQS, donanıma bağlı olarak 350 adede kadar sensör ile donatılıyor. Bu donanımlar mesafeleri, hızları ve ivmelenmeleri, aydınlatma koşullarını, yağış ve sıcaklıkları, koltuk doluluğunu ve hatta sürücünün göz kırpma sıklığını ve yolcuların konuşmalarını takip ediyor. Tüm bu bilgiler, algoritmalar tarafından kontrol edilen ve yıldırım hızında kararlar veren özel kontrol üniteleri tarafından işleniyor. Yeni EQS, Yapay Zeka (AI) sayesinde öğrenme yeteneğine sahip ve buna bağlı olarak yeteneklerini yeni deneyimlere dayalı olarak geliştirebiliyor.

Ses temaları ve ENERGIZING NATURE

EQS’te çok yönlü ses deneyimi, geleneksel bir araçtan, sesi olan bir elektrikli otomobile geçişi sağlıyor. Çeşitli ses temaları, bireysel bir akustik kuruluma izin veriyor. Burmester® surround ses sistemi ile birlikte EQS, Silver Waves ve Vivid Flux olmak üzere iki farklı ses teması sunuyor. Ses Deneyimleri, merkezi ekrandan seçilebiliyor veya kapatılabiliyor. Ayrıca etkileşimli sürüş sesi de iç mekandaki ses sisteminin hoparlörleri ile üretiliyor.

Orman Açıklığı, Denizin Sesi ve Yaz Yağmuru olmak üzere üç farklı ENERGIZING NATURE programı, ENERGIZING COMFORT’un yeni özelliği olarak sunuluyor. Bunlar, sürükleyici ve etkileyici bir kabin içi ses deneyimi sağlıyor. Bu sakinleştirici sesler, akustik çevrebilimci Gordon Hempton ile birlikte oluşturuluyor. ENERGIZING COMFORT’un parçası olan diğer programlar gibi, diğer duyulara hitap etmek için aydınlatma modları ve görüntüler de kullanılıyor.

Adaptif şasi

Yeni EQS’in şasisi dört kollu ön ve çok kollu arka aks mimarisi ile yeni S-Serisi’ni esas alıyor. AIRMATIC havalı süspansiyon ADS+ standart olarak sunulurken, rüzgar sürtünmesini düşürmek ve menzili uzatmak üzere 120 km/s civarında aracın süspansiyonu 10 mm ve 160 km/s hızda bir 10 mm daha otomatik olarak alçalıyor. Sürüş hızının 80 km/s’ye düşmesiyle araç yüksekliği standart seviyeye dönüyor. Yolu izleyen sensörler, süspansiyon sisteminin sadece yüksekliğini değil, aynı zamanda çalışma karakterini de yol şartlarına göre ayarlıyor. “Comfort” (konfor), “Sport” (spor), “Individual” (kişisel) ve “Eco” (ekonomi) olmak üzere DYNAMIC SELECT sürüş modları, süspansiyon ayarlarını kullanım gereksinimine uyarlama olanağı sunuyor. 

Standart olarak sunulan, 10 dereceye kadar direksiyon açısına sahip arka aks yönlendirme özelliği ile 5 metreden uzun olan EQS modeli, 10,9 metrelik dönüş çapı ile çoğu kompakt sınıf otomobilin dönüş çapına eşdeğer bir dönüş sunuyor. İlgili arka aks açıları ve yörüngeleri merkezi ekrandaki sürüş modu menüsünde görüntülenebiliyor.

Škoda Auto, 2024’ün İlk 9 Ayında Güçlü Büyümesini Sürdürdü Škoda Auto, 2024’ün İlk 9 Ayında Güçlü Büyümesini Sürdürdü

Otonom sürüşe hazır altyapı

Aracın çevresinde bulunan sensörler sayesinde park sistemleri, sürücünün birçok alanda kolayca manevra yapmasına yardımcı oluyor. 

Devrim niteliğindeki DIGITAL LIGHT far teknolojisi, ışığı 1,3 milyon mikro aynayla kıran ve yönlendiren her farda üç adet güçlü LED ışık modülünden oluşuyor. Buna bağlı olarak araç başına 2,6 milyon pikselden fazla çözünürlük elde ediliyor.

Editör: TE Bilisim