Ulaştırma Bakanlığı’nın 2009 yılında yaptığı düzenleme ile başta ağır taşıtlar olmak üzere otobüs, minibüs, çekici gibi karayolu taşıma araçları, finansal kiralama yoluyla satın alınamıyor. Gerekçe ise, leasing yoluyla yapılan ticari araç yatırımında sözleşme bitene kadar mal sahibinin finansal kiralama şirketi olması. Hal böyle olunca taşımacılar, leasing yoluyla araç aldıklarında Ulaştırma Bakanlığı’ndan, yetki belgesi alamıyor.

BAKANLIĞIN DÜZENLEMESİ

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre; Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Sektör Temsil Kurulu Başkanı ve İş Leasing Genel Müdürü Hasan K. Bolat, Ulaştırma Bakanlığı tarafından karayollarında yapılacak taşımalara ilişkin değişik yetki belgeleri verildiğini belirterek, uluslararası taşıma yapanlara ‘C2’ belgesi, yurtiçinde kendi faaliyeti ile ilgili taşıma yapanlara ‘K2’ belgesi verildiğini söyledi. K2 belgesi olanların sadece mülkiyeti kendilerine ait araç kullanabildiklerini, kiralık araç kullanamadıklarını, C2 belgesi olanların ise sahibi oldukları araçların yarısı kadarını finansal kiralama yapabildiklerini ifade eden Bolat, şunları söyledi: “2009 öncesinde leasing ile alınan araçlar, mal sahibinin üzerinde gözüküyor ve ‘özmal’ olarak kabul ediliyordu. İşin doğrusu da buydu. Ancak 2009’da Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle finansal kiralama ile edinilen araçlar, kiralık araç olarak görüldü. Bu çerçevede K2 belgeli araçlarda leasing yapılamıyor, C2 belgelilerde ise yarısı kadarı yapılabiliyor. Oysa yetki belgeleri kapsamındaki tüm araçlar, banka kredisi ile alınabiliyor. Biz finansal kiralama ile de alınabilmesini istiyoruz. Bu husus, KOBİ’lerin, finansmana erişiminin kolaylaştırılması yönündeki stratejik hedef ile de uyumsuz. ”

2 MİLYAR TL’LİK KAYIP

Deniz Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, 2009 yılında yapılan düzenleme ile leasing şirketleri ile bankalar ve finansman şirketleri arasında rekabeti bozucu bir ortam yaratıldığını belirterek, “Bir yatırımcı, bankadan veya finansman şirketinden kredi ile aldığı taşıtları özmal olarak yetki belgesine işletebiliyor. Leasing ile alınmış ise özmal olarak kabul edilmiyor. 2009 öncesinde bu işlemlerin toplam leasing içindeki payı 13-16 arasında değişirken; bugün bu oran yüzde 2 seviyesinde Leasing açısından önemli bir kayıp” dedi.

Yapı Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, leasing işlemlerinin de özmal olarak kabul edilmesiyle sektörde yüzde 12’lik bir artış olacağını vurgulayarak, “Yaklaşık 2 milyar TL’lik işlem hacmi leasing sektörü için önemli büyüklüktür. Uzun vadede de sektörü çok daha fazla büyütecek bir adım olacaktır. Bu nedenle öz mal konusu çözüldüğü takdirde hem leasing hem karayolları sektöründe ciddi bir açılım olacağını, ekonomiye pozitif katkı sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.

18.6 MİLYAR LİRALIK YATIRIMI FİNANSE ETTİK

FKB Sektör Temsil Kurulu Başkanı Hasan K. Bolat, leasing pazarının 2016 yılı rakamlarının açıklandığını ve geçen sene finanse edilen yatırım hacminin yüzde 7.6 oranında büyüme ile 18.6 milyar TL olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Sektörün aktif büyüklüğü 48.5 milyar TL’ye, net kira alacakları 44 milyar TL’ye çıktı. Müşteri sayımız ise 59 bine, finanse edilen sözleşme sayısı ise 23 binin üzerine çıktı. Geçen yıl finanse edilen yatırımların varlık bazında dağılımına baktığımızda; taşınmaz yatırımlarının toplam işlem hacminin yaklaşık yüzde 24’ünü, iş ve inşaat makinelerinin ise yüzde 25’ini ve diğer makine ve ekipmaların da yüzde 17’sini, tekstil makinelerinin yüzde 7’sini, metal işleme makinelerinin yüzde 7’sini oluşturduğunu görüyoruz.”

 İNŞAAT, YOL PROJELERİNİ DESTEKLEYEMİYORUZ

GARANTİ Leasing Genel Müdürü Ünal Gökmen, karayolu taşıma araçları ile ilgili yatırımların finansmanında leasing kullanımı ile ilgili bazı kısıtlar olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ülkemizin birçok yerinde devam eden çeşitli inşaat, yol gibi projelerde kullanılan hafriyat kamyonları çoğunlukla K belgesi kapsamına girdiğinden, bu taşıtlar finansal kiralama ile finanse edilemiyor. Avrupa’da ticari araç leasingi, yüzde 18’lik pazar payına sahip ve 56 milyar Euro’luk iş hacmi var. Bizde ise leasing sektöründe ağır vasıtanın toplam iş hacmi 20 milyon dolar civarında. Türkiye’de ağır vasıta satışları 2016 yılını 20 bin adetlerde tamamladı. Sektörün toplam büyüklüğü 2 milyar Euro civarında. Bu büyüklükten leasing sektörünün yüzde 10 pazar payı alması ile 200 milyon Euro civarında iş hacmine ulaşmasını bekliyoruz. Leasingin avantajları, işletmelere ağır vasıta alımlarında da kolaylık sağlayacaktır. ”

BANKA YAPINCA OLUYOR, BİZİMKİ SAYILMIYOR

Elif İnci Aras lojistikte kadın istihdamını artırdı Elif İnci Aras lojistikte kadın istihdamını artırdı

YAPI Kredi Leasing Genel Müdürü Fatih Torun, 2009 yılında yayınlanan yönetmelikte, leasing ile alınan taşıtların ‘sözleşmeli ticari taşıt’ olarak değerlendirilmeye başlandığını belirterek, şöyle söyledi: “Bu değişiklik sonrası karayolları ekipmanlarında leasing yapılamaz duruma geldi. Çünkü bir yatırımcı, bankadan veya finansman şirketinden kredi kullanmak suretiyle aldığı taşıtları özmal olarak yetki belgesine işletebiliyor. Ancak araçlar finansal kiralama ile alınmış ise özmal olarak kabul edilemiyor, yetki belgesine de işletilemiyor. Örneğin, bir çekici, banka tarafından yüzde 100 finanse edildiğinde özmal sayılıyor, leasing ile yüzde 100 finanse edildiğinde ise özmal sayılmıyor.”

UYGULAMANIN ZARARI KOBİ’LERE

DENİZ Leasing Genel Müdürü Kahraman Günaydın, leasing işlem hacminin yüzde 50’sinin KOBİ segmentinden geldiğini, yanlış olan bu uygulamanın KOBİ’leri önemli bir finansman alternatifinden mahrum bıraktığını belirterek, şunları söyledi. “2009 öncesine baktığımızda leasing yönteminin bu alanda yatırımcılar tarafından tercih edildiğini çok net görüyoruz. Kiralanan ekipmanların 2. el değerini de dikkate alan bir yöntem olduğu için özellikle teminat tarafında sorun yaşayan KOBİ’ler için kritik bir finansman alternatifi olarak öne çıkıyor. Beklentimiz, bir an önce 2009 öncesine dönülmesi yönünde. Finansal kiralama ile edinilen araçların özmal olarak kabul edilmesi şeklinde bir değişiklik yapılması gerekiyor.”

KAYNAK: HÜRRİYET

Editör: TE Bilisim