Otonom sürüş teknolojisi dünya genelinde hızla gelişiyor ve Türkiye de bu alanda önemli adımlar atmaya başladı. 2024 yılında yayımlanan yeni yönetmelik, otonom araç üretimi ve kullanımına rehberlik edecek standartları ve güvenlik protokollerini içeriyor. Sarjagel.com Genel Müdürü Selçuk Nazik ve Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, Türkiye'nin bu yeni teknolojiye adaptasyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Motor Aşin Ceo'su Saim Aşçı 14-1

Motor Aşin CEO'su Saim Aşçı, otonom sürüşün geleceği ve yeni yönetmelikler üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Teknolojinin getirdiği yeniliklerin hukuki altyapı ile desteklenmesinin önemine dikkat çeken Aşçı, otonom araçların ekosistem içerisindeki etkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Otonom Araçlar Ekosistemi Yeniden Şekillendiriyor

Otonom sürüş teknolojisinin hem teknik hem de hukuki boyutlarının ele alınması gerektiğini belirten Saim Aşçı, "İnsana ihtiyaç duymayan bu yeni nesil araçlar, sürüş deneyimini büyük bir konfora dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm ekosistemi de değiştirecek bir etki yaratıyor. Gelecekte paylaşımlı araç ekonomisinin gelişeceğini öngörüyoruz" dedi.

Teknoloji ve Hukukun Paralel Yürütülmesi Gerek

Saim Aşçı, otonom sürüşün yasal zeminini oluşturacak yeni yönetmeliklerin çok değerli bir adım olduğunu vurgularken, "Bu teknolojiyi tam anlamıyla benimseyebilmek için sadece teknolojik altyapı yetmez, aynı zamanda hukuki altyapıyı da sağlamak çok önemli. Yayınlanan yönetmelik teknik tanımlama ve tespitte çok değerli ancak bu bilgilerin sadeleştirilmiş ve tüm tüketicilerin anlayabileceği bir dilde de sunulması gerekiyor" dedi.

Otonom Araçlarda Akıllı Yol ve Akıllı Tabela Tartışması

Aşçı, otonom sürüş teknolojisinin güvenliğinin de önemli bir mesele olduğunu ifade ederek, "Araçların akıllı olması yeterli değil, yolların ve tabelaların da akıllı olması gerekiyor. Hatta sürücü bilincinin de yüksek seviyede olması şart. Otonom sürüşün yaygınlaşabilmesi için bu tüm ekosistemin entegre çalışması gerekiyor" diye konuştu.

Kamera, GPS, ve Sensör Teknolojilerindeki Farklılıklar

Otonom sürüşü destekleyen teknolojiler arasında farklılıklar olduğuna da dikkat çeken Saim Aşçı, "Tesla gibi bazı üreticiler kamerayı tercih ederken, başka üreticiler lidar ya da sensör teknolojilerini kullanıyor. Bu nedenle çarpışma önleme ve şerit takip gibi sistemler de bu teknolojinin bir parçası. Ancak otonom sürüşü tam anlamıyla benimsemek için bu farklı teknolojilerin de bir arada çalışması şart” dedi.

2035'e Doğru Otonom Araçlarda Büyük Değişim Bekleniyor

2030-2035 yılları arasında otonom sürüş teknolojisinin büyük bir atılım yapması bekleniyor. Saim Aşçı, "2030 yılına kadar sadece %4 seviyesinde olacak üçüncü seviye otonom sürüşü benimseme oranının, 2035'te %17-18 seviyelerine çıkması bekleniyor. Orta düzey otonom sürüşü ise %40'lara kadar ulaşacak" diyerek geleceğe dair öngörülerini paylaştı.

Lenacars Gm Selçuk Nazik-1

Sarjagel.com Genel Müdürü Selçuk Nazik

Türkiye, Otonom Araç Teknolojileri için Hazır mı?

2030 yılına kadar Avrupa'da satılan yeni araçların %40'ının otonom sürüş özelliklerine sahip olması öngörülüyor. 2024 yılında küresel pazarda 41 milyar USD büyüklüğüne ulaşan otonom araç teknolojisi, ulaşımda devrim niteliğinde bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Peki, bu teknolojiyi daha yakından tanıyalım ve Türkiye’nin bu alandaki hazırlıklarına göz atalım.

Otonom Araçlarda 5 Seviye

Otonom araçlar, gelişmiş sürüş özelliklerine göre beş farklı seviyede sınıflandırılır:

  1. Seviye 0 – Hiçbir Otomasyon Yok: Araç tamamen sürücü kontrolündedir.
  2. Seviye 1 – Sürücü Desteği: Araç, adaptif hız sabitleyici (ACC) gibi tek bir otomasyon sistemine sahiptir, ancak kontrol sürücüde kalır.
  3. Seviye 2 – Kısmi Otomasyon: Araç, hız kontrolü ve direksiyon yardımı gibi birden fazla otomasyon sistemini eş zamanlı olarak yönetebilir.
  4. Seviye 3 – Koşullu Otomasyon: Araç, belirli koşullarda tüm sürüş görevlerini yerine getirir. Sürücü, gerektiğinde müdahale için hazır olmalıdır.
  5. Seviye 4 – Yüksek Otomasyon: Araç, otoyollar veya belirli şehir merkezleri gibi alanlarda tamamen sürücüsüz çalışabilir.
  6. Seviye 5 – Tam Otomasyon: Araç, tüm koşullarda tamamen otonom çalışır ve insan müdahalesine gerek duymaz.

Seviye 

Kontrol Kimde

Örnek

0

İnsan 

Geleneksel araçlar

1

İnsan + Araç 

Adaptive Cruise Control – ACC özellikli araçlar

2

İnsan + Araç

Tesla Autopilot vb.

3

Araç

Audi A8 vb. 

4

Araç

Waymo, Baidu Robotaxi vb.

5

Araç

Konsept araçlar

Türkiye’de Otonom Araçlar için Yönetmelik Ne Anlama Geliyor?

Türkiye’de sürücüsüz araçlara yönelik yasal düzenlemeler adına 2024 yılında önemli bir adım atıldı. Dün yayımlanan yeni yönetmelik, otonom araç üretimi ve kullanımına rehberlik edecek standartlar ve güvenlik protokolleri içeriyor.

Bu Düzenleme Neden Gereklidir?

  • Teknolojik Gelişmelerle Uyum: Otonom araçların test edilmesi, üretilmesi ve kullanılmasına izin veren bu yönetmelik, yerli teknoloji şirketleri ve otomotiv sektörünü destekleyecek.
  • Trafik Güvenliğini Artırma: Otonom araçların akıllı trafik yönetimi sistemleriyle entegre çalışması, trafik sıkışıklığını ve kazaları azaltacaktır.
  • Yasal ve Etik Sorumlulukların Belirlenmesi: Olası kazalarda sigorta ve tazminat süreçlerini yasal bir çerçeveye oturtacaktır.

Türkiye, Otonom Araçlara Hazır mı?

Türkiye’nin bu konuda hazır olup olmadığını dört temel yaklaşımla inceleyebiliriz:

1. Yasal Düzenlemeler

Yeni yayımlanan yönetmelik, otonom araçlar için atılan önemli bir adımdır. Ancak, bu düzenlemenin tam anlamıyla yerleşmesi ve kusurların giderilmesi için 2030 yılına kadar geçen süreçte sürekli revizyona ihtiyaç duyulacaktır.

2. Teknolojik ve Altyapısal Hazırlık

  • 5G Teknolojisi: Otonom araçların çalışabilmesi için yüksek hızlı ve kesintisiz bir iletişim ağı gereklidir. Türkiye’de 5G teknolojisinin yaygınlaşması hızlandırılmalıdır.
  • Akıllı Yol Sistemleri: Dijital trafik levhaları ve sensörlerle desteklenen akıllı yol altyapısına dair yatırımlar sınırlıdır.
  • Şehir Planlaması: Akıllı ulaşım sistemlerine yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.

3. Yerli Teknoloji ve Sanayi Desteği

Türkiye’nin yerli üretim potansiyeli, otonom araç teknolojisinde önemli bir avantajdır:

Magdeburger Sigorta'dan Yeni Dönem Uyarısı: Trafik Sigortası Ertelenirse Maliyet Artacak Magdeburger Sigorta'dan Yeni Dönem Uyarısı: Trafik Sigortası Ertelenirse Maliyet Artacak
  • TOGG: Türkiye’nin ilk yerli elektrikli aracı, otonom sürüş özelliklerini geliştirme hedefindedir.
  • Yerli Teknoloji Firmaları: Sensör, yapay zekâ ve yazılım geliştirme alanında dünya standartlarında çözümler üretilmektedir.

4. Trafik Güvenliği ve Eğitim

Türkiye’de kurallara uyulmaması, trafik güvenliğini zorlaştıran bir sorundur. Otonom araçların güvenli şekilde kullanılabilmesi için toplumda eğitim ve bilinç düzeyinin artırılması gereklidir.

Otonom Dönüşüm Nerede Başlar?

Otonom dönüşümün Türkiye’de en hızlı şekilde ticari araçlar alanında gerçekleşmesi beklenmektedir. Özellikle kargo taşımacılığı ve ağır vasıta araçlarında büyük bir devrim yaşanacaktır.

Düşünün ki bir ticari aracın yüklemesini yaptıktan sonra teslimat adresini giriyorsunuz, araç tamamen otonom şekilde koordinatlara ulaşıyor ve müşteriye teslimat yapıyor. Bu dönüşüm, lojistik maliyetlerini azaltırken, şoför ihtiyacını da önemli ölçüde düşürecektir. Ancak bu durum, yeni toplumsal sorunları da beraberinde getirebilir ve bu alanda düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır.

Sonuç

Türkiye, otonom araç teknolojileri için önemli adımlar atmaya başlamış olsa da yasal düzenlemeler, altyapı hazırlıkları ve toplumsal farkındalık gibi konularda daha fazla ilerleme gereklidir. Teknolojik gelişmelere uyum sağlandıkça ve bu konuda kararlı adımlar atıldıkça, Türkiye’nin küresel rekabet gücünün artacağı açıktır.

Otonom araçlar sadece bir ulaşım teknolojisi değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümün kapısını aralayan bir devrimdir.

Editör: Ercan TOSUNOĞLU